1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Anayasa değişikliği için referandum

Ester Saub/DW, Ajanslar26 Mart 2007

Mısır’da halk, anayasada değişiklik yapılmasını oylamak için sandık başına gitti. Muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin karşı çıktığı yeni düzenlemeler, Mısır Devlet Başkanı Mübarek ve yürütmeye daha çok yetki tanınıyor. Hükümet ise anayasa değişikliği ile, başta Müslüman Kardeşler olmak üzere, dinci muhalifleri siyasi sistem dışında tutmayı hedefliyor.

https://p.dw.com/p/AZRx
Protesto gösterilerinin ardından başkent Kahire’de sıkı güvenlik önlemleri alındı.
Protesto gösterilerinin ardından başkent Kahire’de sıkı güvenlik önlemleri alındı.Fotoğraf: AP

Geçtiğimiz günlerde Mısır parlamentosunun onayladığı anayasa değişikliği, halk oylamasına sunuldu. Referandum için kayıtlı 36 milyona yakın seçmen bulunuyor.

Nisan ayında yapılması öngörülen referandum ani bir kararla öne çekildi. Muhalefet yapılan bu ani manevrayı, kendilerine yönelik olarak görüyor; bu sayede Anayasa değişikliğindeki adaletsizliğin kamuoyuna yeterince yansıtılmadığını ileri sürekek, bu stratejiyi, ‘anayasa değişikliğine itirazların artmasına izin vermeme’ çabası olarak değerlendiriyor. Aralarında Müslüman Kardeşler’in bulunduğu bütün muhalif gruplar, oylamanın adil olacağından şüpheli olduklarını söyleyerek, yandaşlarına referandumu boykot etme çağrısında bulundu.

Mısır Dışişleri Bakanı Ebu Geyt ise referandum tarihin ani bir şekilde öne alınmasının, Nisan ayındaki tatil ve bayram günlerinin yoğunluğundan dolayı olduğunu iddia etti.

Muhalefetten sert tepki

Anayasa değişikliğine tepkili olan muhalif gruplara göre, yapılan değişiklik özgürlükleri kısıtlıyor ve ülkeyi giderek bir polis devleti haline getirmeyi amaçlıyor. Muhalefet ayrıca, paketteki maddelerin seçimlerin denetlenmesini de zayıflattığı görüşünü savunuyor.

Mısır parlamentosunda bağımsız milletvekili olan Hamidin Sabahi, “Yapılan değişiklikler, Mısırlı vatandaşların haklarına yönelik bir suç niteliğinde. Ayrıca, anayasaya karşı bir saldırı ve Mısır halkının daha iyi bir yaşam için verdiği mücadeleyi de kısıtlıyor” diye konuştu.

Hafta sonunda, yapılan değişikliğe tepki göstermek için Kahire sokaklarında toplanan yüzlerce protestocu tutuklandı.

Yapılan düzenlemelerle, dini temele dayanan her türlü siyasi faaliyete yasak getiriliyor. Böylece Mısır’da yasaklı olan Müslüman Kardeşler örgütünün başkanlık seçimlerine aday sunabilmesi için aranan koşul olan parti oluşturma imkanı da elinden alınmış oluyor.

Müslüman Kardeşler’den İssam El İrian, meclisten geçen anayasa değişikliğinin, bugünkü referandumda da kabul göreceğinden endişe ediyor: “İktidar partisi, sessiz çoğunluğu kendi çıkarı doğrultusunda kullanıyor. Bu insanların politikaya girmesini engelliyor ve bu sayede çoğunluğun desteğini aldığını iddia ediyor“.

Terörle mücadele ve seçim

Anayasa değişikleri paketi, aralarında terörle mücadele çerçevesinde polisin yetkilerinin artırılmasıyla ilgili unsurların da yer aldığı 34 maddeden oluşuyor. Reform paketinin en tartışmalı yanlarını, terörle mücadele ve seçimlerin gözetimine ilişkin maddeler oluşturuyor. En çok tartışılan maddeler ise 88 ve 179.

179. madde, yetkililere, hakim kararı olmadan zanlıların konuşmalarını dinleme, yazışmalarını inceleme ve zanlıların evlerini arama yetkisi tanıyor, yeni 88. madde de seçim sandıklarının denetimine ilişkin değişiklik öngörüyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Ebu Geyt, terörle mücadele kapsamında alınan önlemlerin ve bu bağlamda yapılan anayasa değişikliklerinin gerekliliğini savunuyor. “Mısır’ın güzelliği, evlatlarına güvenlik bir gelecek sağlamayı garanti etmesindedir” diyen Geyt, “Şayet bu garanti teröristler tarafından tahdit ediliyorsa, yönetim, buna gerekli önlemleri alarak cevap verir” şeklinde konuştu.

Sivil toplum kuruluşları endişeli

Uluslararası Af Örgütü ve birçok sivil toplum örgütü ise Mısır’daki son anayasal düzenlemeyi, Mübarek'in iktidara geldiği 26 yıldan beri ülkede insan haklarına yönelik en ciddi ihlal olarak görüyor.

1981 yılında bir suikast sonucu öldürülen Devlet eski Başkanı Enver Sedat’tan sonra ülkede olağanüstü hal ilan edilmiş ve Hüsnü Mübarek devletin başına geçmişti. Ancak, gözlemciler bu yeni değişiklikle, olağanüstü halin meşru hale geleceğini belirtiyor.