1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara kolları sıvadı

Hande Fırat / Ankara6 Ekim 2005

Türkiye’de müzakereler hazırlıkları başladı. 20 Ekim’de tarama sürecinin başlatılacağını açıklayan AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn Türkiye’deki temaslarda bulunurken, Ankara’da ise bakanlıklarda müzakere edilecek konu başlıkları için tüm hazırlıklar sürüyor. Hande Fırat’ın haberi...

https://p.dw.com/p/AaV6
Ankara'da müzakereler için ilgili kurumlarda hazırlıklar başlatıldı
Ankara'da müzakereler için ilgili kurumlarda hazırlıklar başlatıldıFotoğraf: AP

Ankara zorlu 3 Ekim sürecini geride bıraktı. Hükümet üyeleri ve bürokrasi açısından uykusuz, gergin geçen 3 Ekim sürecinde yaşananların aslında sadece bir başlangıç olduğu biliniyor. Üstelik bu Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından da açık açık dile getiriliyor; uzun ve zorlu bir yolun başlangıcında olunduğu vurgulanıyor. Bu uzun yolun başlangıcı ise 20 Ekim’de başlıyor. Toplam 35 başlıkta gerçekleşek olan tarama süreci yaklaşık 15 gün sonra 20 Ekim’de “bilim ve teknoloji” başlığı ile başlayacak.

Tarama süreci öncesinde ise Avrupa Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oli Rehn Türkiye’ye geldi. Rehn, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Deniz Baykal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışilişkiler Komisyonu Mehmet Dülger ve komisyon üyeleri ile görüştü. Tarama ve müzakere sürecine hazırlık yapan Ankara, bu iki önemli süreç öncesinde Komisyon’un Genişlemeden Sorumlu Üyesi’nin açıklamalarını büyük bir dikkatle dinledi.

Rehn’in Ankara mesajları

Gümrük Birliği Ek Protokolü: Olli Rehn’in en önemli mesajlarından biri Gümrük Birliği Ek Protokolü ile ilgiliydi. Rehn; Türkiye’nin Gümrük Birliği Ek Protokolü ile ilgili sorunun müzakere sürecinde çözümleyeceğine inandığını söyledi. Dışişleri Bakanı Gül ise Türkiye’nin Gümrük Birliği Ek Protokolünü imzaladığına dikkat çekti ve “Şu anda 25 üye ülke ile Türkiye arasında Gümrük Birliği fonksiyonel halde çalışıyor. Mallar 25 ülke arasında alınıp, satılıyor” dedi. Rehn mecliste ise Dış İlişkiler Komisyonu üyeleri ile yaptığı görüşmede ek protokolün bir an önce meclisten geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Eksiklikler Tamamlanmalı: Avrupa Birliği’nin müzakereleri resmen başlatarak sorumluluğunu yerine getirdiğini ifade eden Rehn, insan hakları, ifade özgürlüğü, din ve kadın hakları gibi alanlarda ilerleme olmasına rağmen hala eksikliklerin de bulunduğunu söyledi. Rehn, “Türkiye tüm enerjisini reformlara vermelidir “ dedi. Ayrıca Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerine yeteri kadar uyum sağladığını belirtti ve müzakere süercinde bunun tam uyuma ulaşmasını sağlamaya çalışacaklarını ifade etti.

Kıbrıs: Kıbrıs sorununun hala çözümlenmemiş olduğuna dikkat çeken Olli Rehn, bu konuda da önemli mesajlar verdi. Rehn, Kuzey Kıbrıs’a yönelik ekonomik izolasyonların kaldırılması için uğraştıklarını dile getirdi.

Tarama ve müzakere hazırlıkları

Rehn’in ziyareti Ankara’da dikkatle takip edildi. Bir yandan da 20 Ekim’de başlayacak tarama süreci öncesinde hazırlıklara hız verildi. Bu hafta toplanan Bakanlar Kurulu’nda bir yanda süreç değerlendirildi, diğer yanda tüm bakanlıklardaki çalışmalar ele alındı. Başmüzakereci Ali Babacan ise müzakereler için yeni bir yapılanma oluşturmayı düşünmüyor.

Çünkü ilgili bakanlıklarda önceden kurulmuş olan komisyonlar iki yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Her bakanlıkta AB birimi bulunuyor ve hangi alanda tarama, müzakere yapılacaksa ilgili kurumların devreye girmesi öngörülüyor. Yasal ve hukuki alt yapı konusunda çeşitli adımlar da atıldı yani birçok bakanlık uyum için çok sayıda tüzük ve yönetmelik de çıkarttı.

İlk başlık bilim ve araştırma

Zaten tarama süreci ilk olarak nispeten kolay başlıklarla başlayacak. 20 Ekim’de tarama sürecinin bilim ve araştırma başlığı ile başlatılacağı kaydedildi. Bunu eğitim - kültür ardından da kamu ihaleleri başlıkları izleyecek. Eğitim konusunda Türkiye’nin en önemli sorunu olarak mesleki eğitim ve yüksek öğretim görülüyor.

Avrupa Birliği’nin mesleki eğitime verdiği önem biliniyor. Bu kapsamda mesleki eğitim alanında çalışmaların hızlandırılması amaçlanıyor. Türkiye’de mesleki eğitimin genel eğitim içindeki ağırlığının arttırılması bekleniyor. Avrupa Birliği’nde tüm üniversiteleri tam anlamıyla kontrol eden YÖK benzeri bir kurum yok. Bu nedenle Yüksek Öğretim Kurumu ile ilgili de değişikliklere gidilecek. Üniversitelerde bilimsel ve akademik özerklik sağlanacak.

Zorlu başlıklar

Türkiye’nin önündeki zorlu başlıkların başında ise tarım ve çevre geliyor. Tarım bir anlamda Türkiye’nin kanayan yarası. Türkiye’de tarım alanında halen üretim planlaması yapılmıyor. Çiftçi de kazancına göre üretime yöneliyor. Bu nedenle de çeşitli ürünlerde üretim fazlası oluyor. Devlet üreticiyi korumak için milyonlarca ton ürünü almak zorunda kalıyor. Bu yapının ortadan kalkması gerekiyor.

Tarım Bakanlığı’nda hazırlıklar için beş kişilik bir ekip oluşturuldu ve tarım müzakerelerinin 5 Aralık’tan itibaren başlaması öngörülüyor. Uyum kapsamında Tarım Bakanlığı “Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı “ adı altında yeniden örgütlenecek. Bakanlık, piyasa düzenleyicisi ve planlayıcısı bir kurum haline getirilecek.

Avrupa Birliği ile müzakerelerde hem maddi hem de manevi alanda zorlanılacak başlıklardan biri de çevre. Çevre alanında hem eğitime hem de tesislerin yapımına ihtiyaç var. Çöplerini hala açık araziye bırakan Türkiye öncelikli olarak katı atık depolama tesislerini kurmak zorunda kalacak. Çevre Bakanlığı’nda da hazırlıklar hızlandırıldı. Şimdiye kadar Avrupa müktesabatına uyumun yüzde 35’lik kısmı tamamlandı.

Kritik tarih 9 Kasım

Ankara açısından bu yıl önemli tarihlerden biri de 9 Kasım. Çünkü bu tarihte AB Komisyonunun Yıllık ilerleme Raporu açıklanacak. Rapor, Türkiye’nin ekim 2004 ‘den itibaren kaydettiği ilerlemeler vurgu yapacak ve eksikliklere değinecek. Müzakereleri hızlandırma veya yavaşlatma potansiyeline de sahip olacak. Ankara ilerleme raporu öncesinde çeşitli alanlardaki eksikliklerini de gidermeye çalışacak.