1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara: Trump ortaklığımıza zarar vermez

9 Kasım 2016

Amerika’ya son dönemde ‘kırgın’ olan Ankara, Washington’ın yeni yönetimiyle ilişkilerin yine ‘stratejik ortaklık’ prensibinde ilerleyeceğine inanıyor.

https://p.dw.com/p/2SOcF
US-Präsidentschaftswahl 2016 - Sieg & Rede Donald Trump
Fotoğraf: Getty Images/C. Somodevilla

Ankara için Trump, şimdilik tam bir “Bilinmez adam” ya da “pragmatik lider” olarak görünse de, ortak çıkarlar Trump’ı Türkiye konusunda ‘yumuşatacak’. Uzmanlar, Ankara-Washington ilişkilerinin geleceğinde Suriye sorununun belirleyici olacağını düşünüyor.

Ankara, ABD'deki başkanlık yarışını baştan sona hem endişe hem de umutla izledi. Suriye, Irak, YPG, 15 Temmuz darbe girişimi ve Fethullah Gülen’in iadesi konuları Ankara-Washington hattında gerilimi tırmandırdıkça, ABD’de başkanın kim olacağı Ankara için daha da önem kazandı. Clinton ile Trump’ın seçim kampanyaları döneminde genel olarak dış politikaya eğilmemeleri ve Türkiye’den çok söz etmemeleri Ankara’yı meraklı bir bekleyişe itmişti. Bu merakın daha çok Trump üzerine yoğunlaşması, Clinton’ın en azından dışişleri bakanlığı döneminden biliniyor olmasından kaynaklandı. Trump’ın sivri çıkışlarını da dikkate alarak ona ‘bilinmez adam’ lakabını takan Ankara, Trump’ın başkan seçilmesiyle birlikte bu bilinmezliğin ‘pozitif getirisi’ olacağını ümit ediyor. Türk Dışişleri, “Çünkü Amerika ve Türkiye arasında köklü bir stratejik ortaklık var. Trump’ın da bu ortaklığa zarar verecek bir adım atacağını düşünmüyoruz” diyor.

Tıpkı dünya siyaset ve diplomasi çevrelerinde söylendiği gibi Trump’ın ‘pragmatik lider’ özelliğini de Türkiye sözkonusu olduğunda ‘ortak çıkarlar’ doğrultusunda öne çıkartacağını düşünen Ankara’nın Trump’tan özellikle ‘Müslümanlar ve güçlü liderlik’ konularında ayrıntılı açıklama beklentisi var. Türk Dışişleri yetkilileri, Trump’ın “Müslümanların ABD’ye girişi durdurulsun” çıkışının ‘yumuşaması’ gerektiğine vurgu yaparken, “Belki de bu çıkış, önümüzdeki dönemde hiç gündeme gelmeyecek. Ortadoğu’da güçlü liderliği savunan Trump, belki de jest yapıp Müslümanların gönlünü alabilir” görüşünü dile getiriyor. Trump politikaları ne olursa olsun Amerika’nın Türkiye’yi ‘müttefik’ olarak tutmak isteyeceğini anlatan aynı yetkililer, yeni dönemdeki Ankara-Washington ilişkisinin Ortadoğu’daki gelişmelere paralel ilerleyeceğini söylüyor.

“Trump Türkiye’nin işine gelecek”

Trump’ın Türkiye politikalarını belirleyecek en önemli konulardan birisinin Suriye olacağı konusunda da uzmanlar hemfikir. Ortadoğu’da rejim değişikliği için gerçekleştirilen askeri müdahaleleri de, bu değişikliklere kaynak aktarımını da eleştiren Trump, seçim kampanyası boyunca IŞİD’le savaşı sürdürmekle birlikte Suriye krizini de Rusya ile görüşerek çözmek istediğinin mesajlarını verdi. Bu noktada Trump’ın Türk hükümetinin politikalarıyla çeliştiğini söyleyen ODTÜ Siyaset Bilimi’nden Prof. Ayşe Ayata DW Türkçe’ye “Trump IŞİD’i yenmek için Rusya’yla çalışmak istiyor, bu da dolaylı olarak Esad’la çalışmak istediği anlamına geliyor” diyor. Ayata, yine de Trump’ın buradan hem Türkiye hem de kendi için bir ‘çıkış yolu’ bulabileceğini söylüyor ve bunun nedenini de “Trump işadamı. Gerçekten pragmatik. Stratejik ortaklık ve ekonomik işbirliğiyle uğraşacağı için Türk hükümeti üzerinde hiçbir yaptırım uygulamaz” sözleriyle açıklıyor.  Ayata'ya göre yeni dönemde Türkiye ve ABD’nin Esad’ın iktidarının sürmesi konusunda anlaşması mümkün. “Erdoğan; Rusya ve Trump’la anlaşma yapabilir. Esad da bağımsız bir Kürdistan istemiyor. Erdoğan, Esad’ın Suriye’deki egemenliğini tamamen kabul ederse Türkiye ve Trump anlaşabilir” diyen Ayata, gelinen noktada Erdoğan’ın da belirleyici olacağına dikkat çekiyor. Ayata, “Evet, Trump Erdoğan’ın işine gelecek ama Erdoğan’ın da ne yapacağını kimse öngöremiyor. Türkiye zaten bu yüzden dünya siyasetinde Amerika’dan daha çok bir bilinmeze dönüştü” yorumunu yapıyor.

Ayata’ya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın başkanlığı kazanmasıyla bir şans daha elde etti. “Trump; insan hakları-özgürlükler, demokrasi konularında Clinton kadar hassasiyet sahibi değil” diyen Ayata, Amerika’ya sıklıkla “Bizim işimize karışmayın” çıkışı yapan Erdoğan’ın, yeni dönemde bu çıkışları yapmak zorunda kalmayabileceğini vurguluyor. Ayata "Yeni dönem yine de bir denge arayışı olacak ve Erdoğan’ın çok daha dengeli hareket etmesi gerekecek. Çünkü Amerika’da başkanların yerleşik politikaları ve kültürü sürdürmek gibi de bir misyonu var” diyor.

"YPG krizi olabilir”

USA Präsidentschaftswahl Donald Trump
Fotoğraf: Getty Images/AFP/M. Ngan

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Suriye uzmanı Oytun Orhan da DW Türkçe'ye “Amerika için Suriye dosyası demek IŞİD’le mücadele demek” vurgusu yapıyor. Yeni dönemde Washington’ın IŞİD’le mücadeleye öncelik vermekten vazgeçmeyeceğini tersine daha da ‘aktif politika’ yürüteceğini anlatan Orhan, “Cumhuriyetçi adaylar Pentagon’un yaklaşımıyla neredeyse aynı çizgide ilerler. Yeni dönemde Amerikan kurumlarının gücünü daha fazla hissedeceğiz” diyor. Orhan’a göre bu yüzden Amerika’nın Rusya’yla yakınlaşmasını beklemek gerçekçi değil. Amerika’nın Ortadoğu’da en çok Kürtlere güvendiğinin herkes tarafından bilindiğini anlatan Orhan, yeni dönemde Ankara-Washington hattında “Kürt bölgesi” konusunda krizler çıkabileceğini söylüyor. Orhan, “Ankara’nın tam tersine YPG ile çalışmaktan vazgeçmeyecek Amerika, Ankara ile bu konuda ciddi bir kriz yaşayabilir. Ama bu noktada Türkiye’nin önemini bilen Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara’yla pürüzsüz bir ilişki yürütmek için nasıl politika yürüteceğini de bize zaman gösterecek” yorumu yapıyor.

"Kim daha güçlü”

Trump, Ortadoğu’daki sorunları ‘güçlü liderlerin’ çözebileceğini söylüyor. Peki; Türk hükümetinin Erdoğan’ı da bölgesinde ‘güçlü lider’ olarak gördüğü tezinden yola çıkılırsa Ankara-Washington hattında ilişkilerin güçleneceği söylenebilir mi? Prof. Ayşe Ayata, önümüzdeki süreçte Trump ve Erdoğan’ın benzerliklerinin çok konuşulacağı yorumunu yaparken, ‘kim daha güçlü’ konusunda çeşitli spekülasyonların da gündeme gelebileceğini söylüyor. Ayata, “Trump’ın kendisi hukukun üstünlüğü ilkesini dert edinmiyor. O bir tüccar, o bir işadamı, o kendi çıkarına bakacak ve kendi gücünü gösterecek. Erdoğan’ın gücüyle pek de ilgileneceğini düşünmek yanlış olur” değerlendirmesini yapıyor. Oytun Orhan’a göre de;  Amerika, özellikle Türkiye ile çevresinde ‘çok güçlü lider' isteyen ve bu liderleri destekleyen bir politika izleme kültürüne hiç sahip olmadı. “Bu yüzden Erdoğan’ın işi zor” diyen Orhan, Ankara’yı Trump’ın başkanlığıyla birlikte çok ‘yepyeni bir dönem bekliyor şeklinde konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara