1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara ve Atina'ya "Lozan'ı aşın" çağrısı

5 Ocak 2010

Avrupa, Ankara ve Atina'ya topraklarındaki dini azınlıkların hakları konusunda "Lozan Antlaşması'nı aşmaları" çağrısında bulunmaya hazırlanıyor. Strasbourg'dan Kayhan Karaca'nın özel haberi...

https://p.dw.com/p/LLJV
Fotoğraf: AP

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) tarafından Batı Trakya Türkleri ve Türkiye'deki Müslüman olmayan dini azınlıklar hakkında hazırlanan ortak rapor ve karar tasarısında, Türkiye ve Yunanistan'dan dini azınlıklara mensup vatandaşlarına Lozan Antlaşması'nda öngörülen karşılıklılık ilkesine göre değil, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi normları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre muamelede bulunmaları isteniyor.

Taslak kararda, Ankara ve Atina'nın, karşılıklılık ilkesini mazeret göstererek dini azınlıklarına Lozan Antlaşması'nda öngörülen hakları tanımıyor olmaları, "çağdışı bir uygulama" olarak tanımlanıyor.

Atina'dan beklentiler

Taslak metinde, Yunanistan'daki Batı Trakya Türkleri için "Müslüman azınlık" terminolojisi kullanılmakta. Buna gerekçe olarak da Türk kökenlilerin Lozan Antlaşmasında bu şekilde tanımlanmış olmaları gösteriliyor. Buna karşılık Atina'dan, Türk azınlığın "Türk" sıfatıyla örgütlenebilmesi ve dernek kurmasına izin vermesi isteniyor.

Taslak kararda, Atina'ya, "Müslüman azınlığa kendi müftülerini seçebilme veya tayin edebilme hakkı tanıması, AİHM'de Müslüman azınlık mensuplarına karşı kaybettiği davaların hükümlerini yerine getirmesi, azınlıkların okul kitaplarıyla ilgili sorunları çözmesi, Müslüman azınlık mensuplarının kota bazında devlet memuru olabilmeleriyle ilgili yasaya işlerlik kazandırması, Batı Trakya'nın altyapı ve ekonomik kalkınmasını sağlaması ve ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğe karşı ulusal kampanya başlatması" çağrısında bulunuluyor.

Ankara'ya hoşgörü çağrısı

Ankara'dan ise dini azınlıkların dini temsilcilerinin eğitimiyle ilgili sorunları çözmesi, patrikhanelerin tüzel kişiliklerini tanıması, Heybeliada Ruhban Okulu'nu açması, Fener Ortodoks Patrikhanesi'ne "ekümenik" sıfatını kullanma izni vermesi, azınlıkların mülkiyet sorunlarını çözmesi, ulusal azınlık mensuplarının polis, silahlı kuvvetler, yargı ve idari sistemde çalışabilmelerine olanak yaratması, azınlık mezarlıklarını koruması, Yahudi karşıtı söylemleri cezai suç haline getirmesi ve ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğe karşı ulusal kampanya başlatması isteniyor.

Raporda Heybeliada Ruhban Okulu konusunda Rum azınlığın temsilcileriyle uzlaşıya dayalı bir çözüm bulunması da istenmekte. Bu çerçevede, Ruhban Okulu'nun Galatasaray Üniversitesi bünyesinde oluşturulacak bir İlahiyat Fakültesi'ne bağlı olarak yeniden açılması için Türk makamları ve Galatasaray Üniversitesi rektörlüğü tarafından yapılan gayrı resmi teklifin yazılı olarak resmileştirilmesi ve bu öneri temelinde okulun açılması için müzakerelere başlanması isteniyor.

Fransız parlamenter Michel Hunault tarafındankaleme alınan rapor ve beraberindeki karar tasarısı AKPM'nin 27 Ocak'ta çarşamba günü Strasbourg'da düzenlenecek genel kurul oturumunda tartışılıp oylanacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Murat Çelikkafa