AP kampanyalarında Türkiye kullanılıyor

Almanya’da siyasi partilerin AP seçim kampanyaları, adeta genel seçim hazırlıklarını andırıyor. Kampanyalarda temelde, federal hükümetin icraatleri eleştiriliyor.

Ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), reklam filminde farklı yaş ve cinsiyetten kişilere yer veriyor. Bu kişiler arasına, yabancı kökenli olduğu belli birkaç kişinin de serpiştirildiği dikkat çekiyor. Ortak sorunlarının ise işsizlik ve kendilerini yarı yolda bırakan federal hükümete duydukları öfke olduğu belirtiliyor.

Liberaller’in umudu

Bir diğer muhalefet partisi Hür Demokrat Parti (FDP) ise AP sıralarına yeniden dönebilmeyi umuyor. Reklam spotunda, Almanya’daki bürokratik uygulamalar, işsizliğe sebep ve girişimciliğe engel olarak gösteriliyor. Parti, ayrıca gelecekteki Avrupa Anayasası‘nın referanduma sunulmasını talep ediyor. Partinin ana sloganı ise "Biz Avrupa'yı iyileştirebiliriz."

AB karşıtı söylemler

Aşırı sağcı partilerin AP seçimleri için yaptıkları kampanyalarda ise AB karşıtı söylemlere rastlanıyor. Bu partiler, AB üyeliğinin Almanya‘ya yarardan çok zarar getirdiğini vurguluyorlar.

İktidarın büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti‘nin (SPD) değindiği noktaların da iç politika kaynaklı olduğu dikkat çekiyor. Sosyal demokratlar, reklam spotunda kullandıkları sakin üslupla, eleştirilere yanıt vererek icraatlerinin doğruluğuna dikkat çekmek istiyor.

Schröder kendisini öne çıkarıyor

Partinin reklam spotunda farklı kuşaklardan temsilciler beklentilerini sıralıyorlar. Bunlar, yaşlılık günlerinin huzur içinde geçirilmesi, eğitime ve yaratıcılığa önem verilmesi, Avrupa‘nın barışın öncüsü olması gibi beklentiler. Kampanyanın bir diğer konusu ise kadınlara hem çocuk hem de kariyer sahibi olma fırsatının tanınması. Son sözü alan Başbakan Gerhard Schröder’in ise, partisi adına konuşurken, kendisini öne çıkararak‚ "Avrupamızı sürekli barışın ve refahın merkezi yapmak için çalışıyorum" demesi dikkatlerden kaçmıyor.

Yeşiller'in "iç politikadan arınmış" söylem

İktidarın küçük ortağı Yeşiller ise kampanyanın amacına sadık kalarak iç politikadan arındırılmış bir söylem izliyor. Kampanyanın ana sloganı "Avrupa daha iyi olabilir, buna sen karar vereceksin." Parti afişlerinde Avrupa genelinde yenilenebilir enerjilerin yaygınlaştırılması, barışın öncülüğünün yapılması, kültürel ve doğal çeşitliliğinin korunması küreselleşmenin olumsuz etkilerinin giderilmesi gibi mesajlar kullanıyor.

Aşırı sağın Türkiye karşıtı kampanyası

Merkez sağ ve aşırı sağ partilerin ortak bir diğer konusu ise Türkiye ve Almanya’da yaşayan Türkler. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU), seçim kampanyasında Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu vurguluyor. Aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti (NPD), Türkiye’nin AB’ye alınması halinde suç oranlarının çığ gibi artacağı iddiasında bulunuyor. Reklam afişlerinde ise ellerinde Almanya’daki Türklerin sık gittiği bir süpermarket zincirinin naylon poşetlerini taşıyan kapalı Türk kadınları kullanılmış. Afişte alaycı bir dille, "Vatan yolunda size iyi yolculuklar diliyoruz" şeklinde bir slogan kullanılıyor. Bir diğer sağcı parti Cumhuriyetçiler ise seçim kampanyasında "Türkiyesiz bir Avrupa" ifadesine yer veriyor.

Kampanya filminde, devletin borç yükü altında olduğu ve isşiz sayısının 5 milyona ulaştığı öne çıkarılıyor ve "Eğer Türkiye AB’ye girerse milyonlarca Müslüman göçmen de bu yüke eklenecek" deniyor.

Türkler ne diyor?

Türkiye’nin AB üyeliğinin ve kendilerinin propaganda malzemesi yapılması konusunda Almanya’daki Türklerin görüşleri ise birbirinden farklı. Deutsche Welle’nin görüşlerini aldığı Türklerin bir kısmı, Müslüman oldukları için seçime malzeme yapıldıkları görüşünde. Bir diğer kesim ise bunu, Türklerin Almanya’daki yabancılar arasında çoğunlukta olmalarına bağlıyor.