AP'de yeni Komisyon üyelerine sorgulama

AB Komisyonu’nun yeni başkanı Jose Manuel Barroso, Avrupa Parlamentosu’ndan gelen baskılar sonucu, İtalyan ve Leton üyelerini değiştirmiş, Macar üyesini de başka bir alana kaydırmıştı. Eşcinselliğin günah, kadının yerinin evi olduğunu çekinmeden söyleyen eski İtalyan üye Rocco Buttiglione’nin yerine getirilen Franco Frattini adalet, özgürlük ve güvenlikten sorumlu yeni komisyon üyesi sıfatıyla Avrupalı parlamenterlerin önüne çıktı.

Frattini, eski bir kayak öğretmeni olduğunu gösterircesine, parlamenterlerin eşcinsellik ve kadının rolü üzerine sorularına slalom yapar gibi, çok kıvrak yanıtlar verdi. Kadının topluma katma değer kattığını, evlilik müessesesinin tanımının ise her üye devletin kendisine ait olduğunu söyledi. Fratti’nin bu sözleri, kendisini Berlusconi’nin adamı olmakla suçlayan İtalyan solunun parlamentodaki üyeleri dışında büyük çoğunlugu tatmin etmişe benziyor.

Macar ve Letonyalı üyeler

Barroso’nun hazırladığı ilk ekipte enerjiden sorumlu olan, ancak Avrupa Parlamentosu tarafından bu alanda yeterli kapasiteye sahip olmadığı gerekçesiyle eleştirilen Macar komisyon üyesi Lazso Kovaç da kaydırıldığı vergiden sorumlu komisyon üyeliği mevkiinde daha yetenekli bulunmuşa benziyor. Geçmisteki komünist etkieti nedeniyle bazı Polonyalı ve Macar üyeler Kovaç’a karşı oy kullanacaklarını açıklamış olsalar da, Macar üyenin de parlamentonun çoğunluğundan onay aldığı söylenebilir.

Yeni ekibin değiştirilen son üyesi Leton Andris Piebalgs ise enerjiden sorumlu olacak. Sorgusu sırasında, enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji gibi konularda Yeşiller grubuna mensup parlamenterleri hoşnut eden ifadeler kullanan Piebalgs da büyük ölçüde onay almış görünüyor.

Oylama Perşembe günü

Bu tablo karşısında yeni Barroso komisyonunun 18 Kasım Perşembe günü Strazburg’ta düzenlenecek oylamada nihayet Avrupa Parlamentosu’ndan onay alması ve gelecek hafta başında işbaşı yapması bekleniyor. Avrupa Parlamentosu’nun, tarihinde ilk defa başkentler tarafından atanan Avrupa Komisyonu’nu frenleyerek demokrasi zaferi kazandığı söyleniyor. Parlamento’daki grupların hemen hemen hepsi, Avrupa Birliği’nin yürütme organı olan Komisyon’a karşı önemli bir mücadelenin kazanıldığı inancında.

Ancak Parlamento’nun Avrupa Birliği içinde bir parlamenter demokrasi savaşı kazandığını söylemek güç. Parlamento’nun yetkileri halen sınırlı ve Komisyon uzerinde tam kontrol sahibi değil. Üye devletlerin de bugün için kontrolü tam anlamıyla parlamentoya kaptırma gibi bir niyetleri yok. Buna rağmen gelecekte Avrupa Birliği tarihini yazacak olanlar belki de sonbahar 2004’te yaşananları «Avrupa Parlamentosu’nun gerçek anlamda doğuşu » olarak yorumlayacaklar.