1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Arap Ligi 60 yaşında

Peter Philipp21 Mart 2005

22 Mart 1945’te kurulan Arap Birliği, Arap dünyasında İsrail karşıtı faaliyetleri organize eden baş koordinatör konumunu sürdürüyor. Örgüt, bu karşılık Arapların kendi bünyesindeki anlaşmazlıklara çözüm bulma gücünden yoksun.

https://p.dw.com/p/AauX
Arap Ligi'ne 22 ülke üye
Arap Ligi'ne 22 ülke üye

22 Arap ülkesinden temsilcinin oluşturduğu Arap Ligi, Mısır’ın başkenti Kahire’de 1945 yılında oluşturuldu. Örgütün hedefi, üyeler arasında sıkı politik, kültürel ve ekonomik işbirliği ilişkileri kurmak, ayrıca Arap ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklara çözüm bulmak.

Bunun ötesinde Arap Ligi’nin bir işlevi de, Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınmasına çalışmak. BM nezdinde gözlemci bulunduran Arap Ligi’nin genel sekreterliğini, 2001 Mayıs ayından bu yana eski Mısır Dışişleri Bakanı Amr Musa yürütüyor. Örgütün başkanlığını ise, 2001 yılı Mart ayında Ürdün Kralı İkinci Abdullah üstlendi.

Avrupa’nın gizli egemenliği

İkinci Dünya Savaşı sonrasında İngilizlerle Fransızların Ortadoğu’daki resmi egemenlikleri sona erdi. Ancak Filistin’de olup bitenler, Arap Dünya’sının gerçekleri görmesinde yardımcı oluyor. Araplar, bölgede gittikçe belirginleşen bir Yahudi devleti kurulması olasılığına iyi gözle bakmıyorlar. Bu girişim, Ortadoğu’dan resmen ayrılmış olan Avrupa devletlerinin egemenliklerini şimdi gizlice sürdürme eğilimi olarak da görülüyor.

Böyle bir duruma meydan vermemek amacıyla 1944 yılında, büyük ölçüde bağımsız sayılan Arap devletleri önce Mısır’ın İskenderiye kentinde, bir yol sonra da Kahire’de toplanarak, alınması gereken önlemleri görüştüler. 22 Mart 1945 yılında da Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan ve Yemen temsilcileri bir dayanışma ittifakı kurduklarını ilan ettiler ve bağımsız devlet haline gelen diğer Arap topluluklarını da bu topluluğa dahil olmaya çağırdılar.

Ancak bu ittifakı kuranların bile pek homojen yapıda olmadıkları hemen göze çarpmaktadır. Filistin’de ise iktidarı almaya hazırlanan siyasi bir katman bulunmamaktadır.

Mısır’ın konumu güçlendi

Başlarda Arap Ligi, eski Mısır devlet başkanı Cemal Abdel Nasır’ın düşlediği türden büyük Arap birliğinin birinci kademesi niteliğinde değildir. Üye ülkeler, bağımısızlıklarını korumakta ve oylamalar sonunda çıkan kararlar, sadece karar lehinde oy veren ülkeleri bağlamaktadır. Daha çok Arap ülkeleri arasında eğitim konularına, sağlık, ticaret ve kültür sektörlerindeki işbirliklerine yoğunlaşılır. Öte yandan Arap Ligi, şüphesiz Mısır’ın Arap Dünyası’ndaki konumunu güçlendiren bir araçtır.

Arap Ligi’ni birbirine kenetleyen en önemli siyasi konu ise Filistin topraklarındaki anlaşmazlıktır. 29 Kasım 1947’de BM’de bir konuşma yapan Arap Ligi temsilcisi Muhammed Cemali Filistin’e ilişkin olarak şöyle konuşuyor: “Arap devletleri, birliklerinin bozulmasını, siyasi ve ekonomik bütünlüklerinin tehdit altına alınmasını kabul edemezler. Arap ülkeleri ittifakı, tüm alanlarda güvenliklerinin sağlanması ve yöresel çıkarları gereği kurulmuştur. Bu yüzden Filistin topraklarında şimdi ya da ileriki bir tarihte bir Yahudi devletinin kurulmasına karşı çıkmaktadırlar. Filistin topraklarına gelen ve kökenlerinin ne olduğu bilinmeyen göçmenler, Ortadoğu’da nifak tohumları atmakta ve bölgede uluslararası barışı bozmaktalar.”

Arap Ligi’nin İsrail devletinin kurulmasını önleme gücü bulunmuyor, ancak ittifak, İsrail karşıtı tüm faaliyeti organize eden baş koordinatör konumunu sürdürüyor. Öte yandan Arap Ligi hala, kendi içindeki anlaşmazlıkları ne engelleme, ne de bu sorunlara çözüm bulma gücünde.