Avrupa ekonomik canlanmanın gerisinde

Kriz sona erdi, canlanma çoktan başladı. OECD’den Andreas Wörger yakın geleceğe ümitle baktıklarını söylüyor ve "Dünya ekonomisindeki canlanmanın sağlam ve sürekli olduğunu görüyoruz. Tren hareket aldı ve hemen herkes bu trendeki yerini aldı" değerlendirmesini yapıyor.

OECD’nin Paris’teki merkezinde görüştüğümüz Alman ekonomi uzmanı, Asya’da canlanma fırtınaları estiğini, Çin’in bütün tahminleri aştığını, Japonya’nın depresyonu atlattığını, ABD’deki canlanmanın da istihdam piyasasına yansıdığını anlatıyor. Ancak Avrupa tüm bunların gerisinde görünüyor. Avrupa canlanma trenini yakalayamadı.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, Avrupa Merkez Bankası’nın bu duruma daha fazla seyirci kalamayacağı görüşünde. Wörger de "Bize göre, Avrupa’da merkez bankası faizlerinin düşürülmesi sakınca taşımıyor. Tahmin raporunu, ilkbaharda ana faiz haddinin yarım puan düşürüleceğini hesaba katarak hazırlamıştık” diye konuşuyor.

İşsizlik artacak

OECD uzmanı, düşük faizlerin öncelikle Almanya’da canlanmayı istikrara kavuşturacağını, Alman ekonomisinin bu yıl %1,1; 2005 yılında ise %2 oranında büyüyebileceğini belirtiyor. Teşkilatın Almanya uzmanı Ekehard Wurzel bu oranların geçmişe göre kötü olmadığını, ancak işsizliği azaltmaya yetmeyeceğini belirterek, "2004 yılı boyunca işsizliğin daha da artacağını tahmin ediyoruz" diyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı 2005 yılında istihdam artışı bekliyor. Almanya’nın mali ve ekonomik politikalarına ise iyi not vermiyor ve yeni eyaletlere özel teşvik uygulanmasını eleştiriyor. Almanya’da özel teşvik bölgeleri yerine bütün ülkeyi kapsayacak reformlar yapılması gerektiğini söyleyen Wurzel, ”Almanya’nın batısındaki canlanma doğuya da yarayacaktır. Eski ve yeni eyaletler arasında fark gözetilmemeli. Son 13 yılda bu özel teşviklerin ne işe yaradığı ortada" şeklinde sözlerini sürdürüyor.

AB’nin genişlemesi

OECD uzmanları, AB’nin genişlemesinin doğrudan Almanya’ya yarayacağını sanmanın hata olduğu ve genişlemenin sadece bir fırsat sayılması gerektiği görüşündeler. Genişleminin Almanya’ya ancak belli koşullar dahilinde fayda getireceğini belirten Wurzel, reformların sürdürülmesi gerektiği mesajını veriyor.

Ama tüketim artsa, genel ekonomik canlanma hissedilse ve devletin vergi gelirleri artsa da Almanya önemli sorunlarından birini yenemeyecek ve OECD’nin tahminlerine göre ek borçlanma 2005 ve 2006 yıllarında da euro istikrar kriterlerindeki üst limiti aşacak.