1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa Konseyi ile Leyla İmret krizi

28 Mart 2018

Türkiye'de hakkında yakalama emri olan eski Cizre Belediye Başkanı Leyla İmret'in Avrupa Konseyi'ne konuşmacı olarak çağrılması Ankara ile krize neden oldu.

https://p.dw.com/p/2v8qj
Leyla İmret Fotoğraf: DW/K. Karaca

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nin (AYBYK) Türkiye’de hakkında “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla yakalama emri bulunan eski Cizre belediye Başkanı Leyla İmret’i bu hafta Strasbourg’daki genel kurul oturumlarına konuşmacı olarak davet etmesi Ankara ile krize neden oldu.

“Kırmızı Bülten”

Türk heyetinin İmret’in oturumlara konuşmacı olarak katılmasını engelleme girişimlerine AYBYK Başkanlık Divanı olumlu yanıt vermedi. İmret de AYBYK Yerel Yönetimler Odası genel kurulunda yaptığı konuşmada "Buraya gelip Türkiye'de yerel demokrasinin ne halde olduğunu sizlerle paylaşmamı engellemek için hakkımda kırmızı bülten çıkarılarak Interpol tarafından tutuklanıp Türkiye’ye iade edilmek istendiğimi biliyorum” ifadelerini kullandı. Oturumu yöneten AYBYK Yerel Yönetimler Odası Başkanı İsveçli vekil Anders Knappe de İmret’in davet edilmemesi için Ankara’dan baskı gördüklerini doğruladı.

Konuşmasında kendisini “Türkiye’deki antidemokratik uygulamalardan doğrudan etkilenmiş, görevimden uzaklaştırılmış ve yerine kayyum atanan bir belediye başkanı” olarak tanıtan İmret, “hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı için Almanya’ya iltica etmek zorunda kaldığını” söyledi. Kayyum atanan belediyelerde “belediye meclis toplantısı yapılmadığını” ve “belediye denetiminin meclis tarafından sağlanamadığını” savundu. İmret, “Kayyumların halka karşı yapmış olduğu tüm çalışmalar Türk milliyetçiliği, Sünni İslamcılık ve cinsiyetçi politikalar olarak AKP’nin inşa etmeye çalıştığı antidemokratik politikalarla paralel gitmektedir” şeklinde konuştu. Hapiste olan belediye başkanlarının “darbe dönemini aratmayan mahkemelerce yargılandığı” görüşünü de savunan İmret, belediyelerine kayyum atanan kentlere gidip araştırmada bulunması ve rapor hazırlaması için AYBYK’ya çağrıda bulundu.

Türk heyetinden tepki

İmret’in bu ifadelerine AYBYK bünyesindeki Türk heyetinin AKP, CHP ve MHP’li üyelerinden sert tepki geldi. İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan (AKP), Leyla İmret’in “yargılanması devam ederken yurtdışına kaçtığını ve hakkında yakalama kararı olduğunu” söyledi. “Onun konuşmacı olarak burada konuşturulması Avrupa Konseyi değerlerinin çiğnenmesi ve hukukun üstünlüğünün hiçe sayılmasıdır. Traji-komik ve acı bir durumdur, Avrupa Konseyi’ne zarar verilmektedir” şeklinde konuştu.

İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün (CHP) “Yargılanmakta olan bir kişinin buraya konuşmacı olarak davet edilmesi doğru değil” ifadelerini kullandı.

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili (MHP) ise "Avrupa’nın PKK’ya desteğini” ön plana çıkarıp, “Avrupa PKK’nın uyuşturucu pazarlama merkezi. Avrupa ve emperyal devletler PKK’yı cesaretlendirmeseler terör biter” dedi. Türkiye’den maaşının büyük bölümünü almaya devam ettiğini belirttiği Leyla İmret’e seslenerek “PKK’lı olmadığını, PKK’dan talimat almadığını ve hendek kazılmasına destek vermediğini söylemesini” istedi.

Plenarsaal des Europäischen Parlaments
Fotoğraf: DW/K. Karaca

Avrupalı vekillerden İmret’e destek

Oturumda söz alan Fransa-Suresnes Belediye Başkan Yardımcısı Jean-Louis Testud, Leyla İmret’e yönelik davet konusunda “Türk hükümetinin baskısına boyun eğilmemiş olmasından duyduğu memnuniyeti” dile getirdi. AYBYK’nın “devlet diplomasisi değil yerel yönetim diplomasisi platformu olduğunu” belirten Testud, "Bir kişinin terör örgütü mensubu olduğunu ispatlamak o kişinin değil devletin görevidir" şeklinde konuştu.

Fransa-Somme il genel meclis üyesi Francis Lec, Türkiye’yi bugüne kadar “Avrupa’ya ait, büyük ve laik bir ülke olarak tanıdıklarını” ancak "şu anda yansıttığı imajın anlaşılamaz olduğunu” söyledi. Rusya ve Türkiye’yi ima ederek “Kimi ülkeler Avrupa Konseyi bütçesini kısarak Avrupa Konseyi’ni susturabileceklerini sanıyor. Avrupa Konseyi’ni susturamazsınız” dedi.

Almanya-Baiersdorf Belediye Başkanı Andreas Galster ise “Türkler ile Kürtler arasında barışçıl bir yaşam” için Almanya-Fransa örneğini verdi. Almanya ile Fransa’nın yüzyıllar boyunca birbirlerini düşman gördükten sonra bugün “Avrupa’nın motor gücü” haline geldiklerini hatırlatıp salondaki Türk mevkidaşlarına “Sizler de birbirinizle kavga etmeye devam edebilir ya da barışçıl biçimde yaşamayı tercih edebilirsiniz” şeklinde seslendi. Salondaki Türk heyetinden Nevzat Doğan, bu çağrıya “Alman mevkidaşım önce ülkesinin geçmişine bir baksın, sonra Türkiye’nin durumuyla ilgilensin” yanıtını verdi.

Avrupa Konseyi ile yeni kriz

AYBYK’da bugün yaşanan Leyla İmret krizi, Türkiye’nin son aylarda Avrupa Konseyi ile yaşadığı krizlere bir yenisinin eklenmiş olması bakımından önem taşıyor. Türkiye bir diğer Avrupa Konseyi organı olan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) tarafından “demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü” alanlarındaki sicili nedeniyle Nisan 2017'de denetim sürecine alınmıştı. AKPM’nin Ekim 2017’de Vaclav Havel insan hakları ödülünü Gülen yapılanmasına üye olduğu gerekçesiyle yargılanan eski YARSAV Başkanı Murat Arslan’a vermesi sonrasında ilişkiler gerilmiş ve Ankara Avrupa Konseyi bütçesine olan katkısını azaltma kararı almıştı.

Cizre Belediye Başkanlığı

Şırnak’ta 1987 yılında dünyaya gelen Leyla İmret 1996 yılında Almanya’nın Bremen iline göç etmiş, 2013’te Türkiye’ye geri dönmüş ve BDP’ye katılarak 2014’teki yerel seçimlerde aday olduğu Cizre belediye başkanlığını yüzde 83 oyla kazanmıştı.

İmret hakkında VICE News’a yaptığı açıklamada kullandığı iddia edilen “İç savaş Cizre’den başlayacak” ifadelerinden ötürü “halkı güvenlik güçleriyle savaşması için iç savaşa çağırma, halkı kin ve düşmanlığa sevk etme, terör örgütü propagandası yapma” suçlamasıyla Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış, soruşturma üzerine İmret, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmıştı.

KHK ile 2016 yılında kayyım atanan Cizre Belediyesi’nin eski eş başkanı İmret Eylül 2016’da  gözaltına alınmış, ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. İmret, geçtiğimiz aylarda Alman basınına yaptığı açıklamada, hakkındaki yurtdışına çıkma yasağına rağmen 2017’de yasadışı yollardan Kuzey Irak’a geçip oradan Almanya’ya geldiğini söylemişti.

İmret, Türkiye’nin Afrin’de yürüttüğü operasyonları protesto amacıyla Birleşmiş Milletler’in Cenevre’deki binası önünde açlık grevi yapmakta olan ekipte yer alıyor.

Kayhan Karaca / Strasbourg

© Deutsche Welle Türkçe