1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa Merkez Bankası Başkanı'nın 100 günü

9 Şubat 2004

Avrupa Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Jean-Claude Trichet, makamındaki ilk 100 gününü dün doldurdu. Trichet'nin başkanlığı sırasında Euro İstikrar Paktı, Avrupa’nın iki büyük ülkesi Almanya ve Fransa tarafından ihlal edildi ve euronun değeri, doların, rekor düzeyde üzerine çıktı.

https://p.dw.com/p/AbhL
Ekonomi çevreleri Trichet'yi kararlı ve başarılı bir başkan olarak değerlendiriyor
Ekonomi çevreleri Trichet'yi kararlı ve başarılı bir başkan olarak değerlendiriyorFotoğraf: AP

Andreas Becker

”Avrupa Merkez Bankası’nın başına geçmek benim içi bir onur ve sorumluluk.”

Jean Claude-Trichet, 1 Kasım 2003 tarihinde göreve geldiğinde, duygularını böyle ifade etmişti. Ancak Trichet, o tarihte, üstlendiği sorumluluğun ne denli güç olduğunu biliyor muydu acaba? Çünkü bu açıklamadan birkaç hafta sonra Euro Bölgesi Maliye Bakanları, bütçe açıkları belirlenen kriterleri aşan Almanya ve Fransa’ya, yaptırım uygulamaktan vazgeçti. Bu karar, İstikrar Paktı’nı, fiilen işlevsiz hale getirdi.

Jean-Claude Trichet duruma beklemeden reaksiyon gösterdi. Avrupa Merkez Bankası Konseyi’ni, olağanüstü oturuma çağıran yeni Başkan, İstikrar Paktı’nın ihlalini, yaptığı bir açıklamayla protesto etti. Pakt kriterlerinin değiştirilmesine karşı çıkan Trichet, bütçe açığı yüksek olan ülkeleri köklü reformlar yapmaya çağırdı. Frankfurt’taki Barclays Capital adlı finans kuruluşundan Thorsten Polleit, Trichet’nin tavrının doğru olduğunu söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

”Yeni Avrupa Ortak Para Birimi Euro’nun istikrarı karşısındaki en büyük tehlike, devlet borçları. Çünkü devlet borçları, hükümetlerin ödeme kabiliyetini etkileyecek hale gelirse, Merkez Bankası, faizleri yükseltmek zorunda kalır. Bu da, enflasyona karar vermek demektir. Bu nedenle Trichet’in tepkisi doğruydu. Ben, bağımsız bir merkez bankasının, paranın değerini tehlikeye atacak hatalı gelişmelere dikkat çekmesi gerektiğini düşünüyorum."

Değişim kurunda dalgalanmalar

Trichet’in göreve başlar başlamaz mücadele etmek zorunda kaldığı bir başka sorun ise, ”değişim kuru” oldu. Euro’nun dolar karşısındaki önlenemez yükselişi, Avrupa’nın ihracatını pahalılaştırdı ve ekonomik gelişimi firenledi. Jean-Claude Trichet, dünyanın en büyük 10 merkez bankasının, Ocak ayında İsviçre’deki buluşmasında, değişim kurundaki aşırı dalgalanmalara değindi. Trichet’in, ”Avrupa Merkez Bankası gelişmeleri tedirginlikle izliyor” şeklindeki sözleri, döviz piyasasında yankı buldu. Ve Avrupa Merkez Bankası’nın, euronun yükselmesine karşı harakete geçmeye hazır olduğu şeklinde algılandı. Bunun üzerine euro kuru, yaklaşık 1.30 dolarlık rekor seviyesinden uzaklaşmaya başladı.

Ancak bu sorun, henüz tam anlamıyla çözümlenmedi. Avrupa Merkez Bankası’nın döviz piyasasına müdahale etmesi ve euronun değerini aşağı çekmesi gerektiğine dair sesler, zaman zaman yükseliyor. Ekonomist Polleit, bu talebin yerine getirilemez olduğunu savunuyor. Polleit, Avrupa Merkez Bankası’nın öncelikle fiyat istikrarından sorumlu olduğunu, böylesi bir müdahalenin enflasyona yol açacağını kaydediyor.

Faizler konusunda tartışma

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet de bu taleplere şimdiye kadar göğüs germeyi başardı. Bunun yanında faiz hadleri sorunu hala sürüyor. Bankalar Konseyi, geçtiğimiz haftaki toplantısında, faizleri şimdiki yüzde 2’lik düzeyinde bırakma kararı aldı. Ancak bu, konseydeki ulusal banka yöneticilerinin bu konuda hemfikir oldukları anlamına gelmiyor. Yunanistan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Lucas Papademos gibi bazı yöneticiler faiz haddini korumak ya da düşürmekten, Avrupa Merkez Bankası’nın Baş Ekonomisti Ottmar Issing ise, faizlerin yükselmesinden yana. Bu iki kutup arasında arabulucuğu yapmak ise Trichet‘ye düştü.

Ekonomi dünyasından destek

Avrupa Merkez Bankası Başkanı, ”tartışmaya açık ve karşıt fikirde olanları iyi gerekçelerle ikna konusunda yetenekli” olarak biliniyor. Kararlı bir şekilde pazarlık yapabilmesi de Trichet’e makamında avantaj sağlıyor. Ekonomist Thorsten Polleit, Trichet’nin ilk 100 günününde başarılı bir tablo çizdiğini düşünüyor:

”Bir kere bir şeyi iyi kavramak gerek: Avrupa Merkez Bankası açısından süreklilik ön planda geliyor. Bankanın şimdiye kadarki strateji ve hedefleri korunacak. İkincisi, Trichet’nin bankanın, para politikası konusudnaki niyetlerini kamuya açık bir şekilde aktarabileceğine inanıyorum. Üçüncüsü, Trichet, orta vadeli planlar yapan ve gündelik, ani kararlardan kaçınan bir para politikacısı.”