1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa, Türkiye’de yeni anayasa istiyor

25 Haziran 2009

Strasbourg'daki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye'ye 1982 anayasasını değiştirme çağrısında bulundu.

https://p.dw.com/p/Iabf
Fotoğraf: AP

Çağrı, Parlamenterler Meclisi'nin Strasbourg'da devam eden genel kurul oturumlarında tartışılıp kabul edilen "Avrupa'da insan haklarının durumu ve parlamenterler meclisinin siyasi denetim mekanizması" başlıklı rapor ve beraberindeki karar metninde yer alıyor.

Parlamenterler Meclisi'nin siyasi denetim mekanizmasında şu anda 11 Avrupa ülkesi bulunuyor. Bu ülkeler, Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan, Moldova, Monako, Karadağ, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna. Bu ülkelere ek olarak, 3 Avrupa devleti de siyasi denetim sonrası diyalog sürecinde tutulmakta. Bu devletler Bulgaristan, Türkiye ve Makedonya.

Gayrimüslim azınlıklar

Raporun Türkiye'yle ilgili bölümünde, Ankara'dan 1982 Anayasasını baştan aşağı değiştirip, Avrupa Konseyi'nin anayasal konulardaki referans organı olan Venedik Komisyonu ile işbirliği içinde Avrupa standartlarında yeni bir anayasa hazırlaması isteniyor.

Ankara'ya yönelik eleştiriler arasında Müslüman olmayan dini azınlıkların hukuksal ve eğitimle ilgili hakları da var. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, dini cemaatlerin tüzel kişilikten yoksun olmaları, Rum Ortodoks Patrikhanesinin ekümenik sıfatını kullanma sorunu ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun statüsü konularında Venedik Komisyonu'ndan, Avrupa standartlarında bir hukuksal görüş belgesi istiyor. Sonbahara hazır olacağı belirtilen belgenin, ilgili konularda bundan böyle hem Avrupa Konseyi hem de Avrupa Birliği için referans olarak kullanılacağı söylenmekte.

Özgürlükler genişletilsin'

Liberal grup üyesi Ukraynalı parlamenter Sergiy Holavaty tarafından kaleme alınan rapor ve karar metninde, Türkiye'deki diğer demokrasi ve insan hakları sorunlarına da değiniliyor.

Ankara'dan, ifade ve örgütlenme özgürlükleri önündeki engelleri kaldırması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulaması, yargının bağımsızlığı ve vicdani ret sorunlarını çözmesi, azınlık haklarıyla ilgili Avrupa sözleşmelerini imzalaması ve mültecilerle ilgili 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu coğrafi çekinceleri kaldırması isteniyor. Raporda, Abdullah Öcalan'ın sağlık durumunun Türkiye ile yürütülen denetim süreci sonrası diyalog çerçevesine alındığı da hatırlatılmakta.

Türk tarafının eleştirileri

Ankara ise raporun bazı bölümlerine tepkili. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin 12 milletvekilinden oluşan Türk heyeti, Müslüman olmayan dini cemaatlerin tüzel kişiliği sorununun Türk anayasasının laik doğasından kaynaklandığını, uygulamanın Müslümanlar için de geçerli olduğunu ve Lozan Barış Konferansı'nda varılan anlaşmanın Rum Ortodoks patriğine sadece İstanbul'daki Rum Ortodoks azınlığının dini ve ruhani ihtiyaçlarını karşılama karşılığında İstanbul'da ikamet hakkı tanıdığını belirten bir tutum belgesi yayımladı.

Türk heyeti, Heybeliada Ruhban Okulu konusunda ise, Patrikhane'nin, 1971'den bu yana kapalı olan okulun, İstanbul'daki bir devlet üniversitesinin bünyesinde yeniden açılması önerisini reddettiğini hatırlattı.

Ankara, Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesindeki son değişikliklerin ifade özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmadığına dair Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından dile getirilen eleştirilere de karşı çıkıyor. Birçok Avrupa ülkesinde 301'inci madde ile benzer uygulamalar olduğunu hatırlatan Ankara, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu madde temelinde Türkiye'yi bugüne kadar mahkûm etmediğini de hatırlatıyor.


Kayhan Karaca / Strasbourg (DW)

Editör: Murat Çelikkafa