1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa uyumun yollarını arıyor

13 Haziran 2009

Berlin’de 15 Haziran’da yapılacak Avrupa Uyum Konferansı’nda AB’deki göçmenlerin uyumunu kolaylaştırmanın yolları aranacak. DW’den Christoph Hasselbach, AB'nin yabancılar ve göçmen politikalarını büyüteç altına aldı.

https://p.dw.com/p/I8lU
Avrupa Birliği uyum politikasını masaya yatıracakFotoğraf: picture-alliance / Sven Simon

Uyum politikası prensip olarak milli hükümetlerin yetki alanına giriyor. Uyum politikasıyla ilgili görüşler de ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyor. Avrupa hükümetleri uyumda da işbirliği yapmak ve uygulamada alınan sonuçlar hakkında bilgi teatisinde bulunmak amacında. Uyum politikasıyla ilgili temel ilkeler konusunda da Birlik üyeleri arasında görüş birliği bulunuyor.

Uyum politikası, yasal statüyle bir AB ülkesinde ikamet eden ve bulunduğu ülkeye yerleşmek isteyen yabancılarla sınırlı. AB uyumu aynı zamanda göçmen kadar, onu kabul eden topluma da yükümlülükler getiren karşılıklı bir süreç addediyor. Uyumun başarılması tarafların birbirini iyi tanımasına bağlı. Ama çoğu hükümet önemli görevin göçmene düştüğü görüşünde.

Başarılı uyum nedir?

AB, başarılı uyumu “ekonomik olduğu kadar toplum hayatına da adapte olabilmek, aynı zamanda da demokratik katılıma açık olmak” şeklinde tanımlıyor.

Birlik ülkeleri uyum sürecini teşvik amacıyla dil kursları sunuyor, istihdam piyasasıyla ilgili düzenlemeler yapıyor ve aynı zamanda ayrımcılıkla mücadele yasaları da hazırlıyor. Birlik Komisyonu da hazırladığı genel teşvik programlarıyla başarılı uygulamaları destekliyor ve bunların örnek olarak bütün üye ülkeler tarafından benimsenmesine çalışıyor.

11 Eylül sonrası

2001 yılında ABD’de, daha sonraki yıllarda da Avrupa’da düzenlenen dinci terör eylemleri uyum politikasının ağır darbe almasına yol açmıştı. Terör tehlikesinin artmasıyla birlikte Avrupa’da göçmenlerin bulundukları yabancı topluma entegre olmak isteyip istemedikleri ve uyum yetenekleri olup olmadığı tartışılmaya başlandı.

Aynı zamanda, Avrupa toplumlarının göçmenleri aralarında görmek isteyip istemedikleri de. Çoğu Avrupa ülkesi göçmenlerden artık uyum için daha fazla çaba harcamalarını, Avrupa değerlerine ve bulundukları ülkenin yasalarına bağlılıklarını göstermelerini istiyor. Ancak uyumun alternatifi olmadığına inanan AB, uyum politikasındaki hedeflerine sıkı sıkıya bağlı kalmakta da kararlı.

“Avrupa bir uyum projesidir”

AB’nin önde gelen kurumlarından Ekonomi ve Sosyal İşler Komisyonu’nun başkanı Mario Sepi bu konuyu çok daha geniş bir çerçevede değerlendirerek, “Avrupa’nın uyum modeli büyük bir uyum projesidir. Göçmenlerin Avrupa Birliği’ne entegre edilmesinde yetersiz kalınması, dünyaya vermek istediğimiz mesaja ihanet etmek anlamına gelir. Avrupa Birliği’nin mesajı, milli, sosyal ve ekonomik uyum sürecinin başarılabileceğidir” diyor.

Sepi, oldukça idealist ifadeler kullanıyor. Ancak AB uyum politikasıyla kendi ekonomik çıkarlarını da gözetmiş oluyor. Nüfusun yaşlanması nedeniyle karşılaştığı sorunların aşılmasında Avrupa’ya göç ve uyum politikaları da yardımcı oluyor.

Christopf Hasselbach/Brüksel, Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu