1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Avrupa yüzleşmek zorunda'

22 Eylül 2015

Alman gazetelerinde sığınmacı krizi, Suriye'nin durumu ve Volkswagen şirketindeki manipülasyon skandalına ilişkin değerlendirmeler öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/1Gal0
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/F. Gambarini

23.09.2015 - Alman basınından özetler

Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yer alan yorumda Avrupa'daki sığınmacı kriziyle ilgili şu satırlar yer alıyor:

“Avrupa ve Almanya’dan şimdiye kadar gelen tüm öneriler çelişkili. Bir yandan dünyadaki tüm sığınmacıları Avrupa ve Almanya’nın istemediği ve baş edemeyeceği söyleniyor, öte yandan da gelenlerin sınırsız şekilde kabul edileceği görüntüsü veriliyor, özellikle de Almanya’dan. Bu ikisi aynı anda nasıl mümkün olabilir? Eğer AB ve Almanya her yıl yüz binlerce sığınmacının kapılarını çalmasını istemiyorsa, o zaman bu çelişki ile yüzleşmek zorunda. Thomas de Maiziere, bir AB kontenjanı belirlenmesi gerektiği çıkışı ile yaraya parmak bastı. Ancak bu yara özellikle Almanların sorunu.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi de Almanya'da yeni bir göç ve iltica yasasına ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyor. Yorum şöyle:

“Başbakan, birkaç gün önce ‘Başarabiliriz‘ dedi. Ancak bu şekilde maalesef başarılamaz. Almanya’nın akılcı bir göç yasası olmadığı sürece, koalisyon iltica yasalarını sertleştirerek göçe tepki vermesi gerektiğine inandığı sürece, güvenli ülkeler denilen ülkelerin listesi uzatıldığı sürece -ki bu ülkelerden gelenlerin sayısı düşmüyor-, göçün engellenemeyeceği anlaşılmadığı sürece ve bununla ilgili yasal düzenlemeler yapılmadığı sürece Almanya ve aynı zamanda Avrupa da başaramayacak. Elbette yönetimin değişmesine ve ek kadrolar konulmasına rağmen Federal Göç ve İltica Dairesi de bunu başaramayacak. 250 bin kadar eski iltica başvurusu işlem görmeyi beklerken, iltica süreci de kısalmayacak.“

Stuttgarter Zeitung ise Suriye'nin durumuna ve Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığına dikkat çekiyor:

“Batılı devlet ve hükümet başkanları, Suriye’deki dramın beşinci yılında kötü ve daha kötü, yani cihatçıların zaferi arasında bir seçimin söz konusu olduğunu biliyor. En azından rejimin kendi halkına karşı fıçı bombaları ile saldırılar düzenlemesi müzakereler yoluyla durdurulmuş olsaydı, Suriye’den gelen sığınmacı akını belki büyük oranda azaltılırdı. Vladimir Putin de şimdi bölgedeki yeni Rus askeri varlığını Akdeniz’deki mini Suriye’de İran ve Hizbullah hakimiyetini engellediği gerekçesiyle açıklıyor. Bu durumda yakında geriye kalan ülke için bir barış anlaşması yapılırsa, bu Rusya ve İran'ın imzasını taşıyacak.“

ABD'de sattığı otomobillerin gaz emisyon değerlerinde oynadığı iddia edilen Volkswagen şirketi zor durumda. Die Welt, bunun Alman endüstrisi açısından sonuçları olabileceği uyarısında bulunuyor:

“Alman firmaları, ‘Made in Germany‘ imajı taşıdığı için dünya çapında başarı gösteriyor. Ancak bu, aynı zamanda firmaların kendini yükümlülük altında hissetmelerini gerektiren bir erdem. Bu, bütün Alman firmaları için geçerli. Ama özellikle de otomobil üreticileri için. Ürününü yurtdışında satan herkes bunu yapmak zorunda. Çünkü bu, ürüne değer ve güven duygusu kazandırıyor. Eğer bu duygu artık hissedilmezse, bütün otomobil üreticilerinin itibarı yerle bir olur. Otomobil firmalarının satış rakamlarının düşmesinin ne anlama geldiğini de Daimler Yönetim Kurulu Başkanı Zetsche daha kısa bir süre önce söyledi: Alman endüstrisi otomobil üreticileri demektir. Ve biraz daha fazlası.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Schenk