1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa'da aşırı sağ alarmı

26 Temmuz 2011

Norveç polisi, 76 kişinin ölümüne yol açan aşırı sağcı Anders Behring Breivik'in ülke içinde ve Avrupa ülkelerinde bağlantıları olup olmadığını araştırıyor. Avrupa da aşırı sağ tehdidini tartışıyor…

https://p.dw.com/p/124dU
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa’nın en liberal ülkelerinden Norveç'teki saldırıların ardında aşırı sağcı bir ismin çıkması Avrupalı politikacılar arasında ırkçı örgütlenmelere ilişkin bir tartışma başlattı. Avrupa ülkeleri aşırı sağcı ve ırkçı örgütlenmelerin nasıl engelleneceğini tartışıyor. İnternette denetimin artırılması, iletişim verilerinin saklanması gibi öneriler ortaya atıldı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Avrupa Birliği Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu Komiseri Cecilia Malmström, Avrupa’da aşırı eğilimlerin yarattığı tehlikeler ve yabancı düşmanlığı gibi konuları değerlendirmek üzere AB içişleri bakanlarının eylül ayında bir araya geleceğini açıkladı.

Aşırı sağın haritası çıkarılacak

Avrupa Birliği Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu Komiseri Cecilia Malmström
Avrupa Birliği Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu Komiseri Cecilia MalmströmFotoğraf: picture-alliance/dpa

Malmström, Norveç’te meydana gelen trajedinin böyle bir toplantıyı gerekli kıldığını ve Norveç makamlarının da saldırıyla ilgili bilgi vermek üzere toplantıya davet edileceğini söyledi. Avrupa Polis Teşkilatı Europol’ün de Avrupa’da aşırı sağcı hareketlerin güncel bir haritasını oluşturacağı açıklandı. Europol’ün özellikle Kuzey Avrupa ülkelerindeki aşırı sağcı örgütlenmeleri incelemesi bekleniyor.

Avrupalı liderler de açıklamalarında bu konuda harekete geçilmesine işaret ediyor. İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero, “Bu olayın ciddiye alınması gerekiyor. Yaşananlar, özgürlüğün ve demokrasinin savunulması için ortak bir yanıt verilmesini gerektiriyor. Bu saldırı, fanatizm, radikalizm ve yabancı düşmanlığına karşı birlikte harekete geçilmesini şart koşuyor” şeklinde konuşarak, Norveç’teki olaya tüm Avrupalıların ortak bir yanıt vermesi gerektiğini kaydetti.

"Nasyonal Demokrat Parti yasaklansın"

Almanya'da da aşırı sağcı örgütlenmelerle mücadelede daha etkin yöntemlerin benimsenmesi çağrıları çoğalıyor. Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri Andrea Nahles, aşırı sağcı grupların internetteki faaliyetlerinin izlenmesi için daha fazla polisin görevlendirilmesini istedi.

Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri Andrea Nahles
Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri Andrea NahlesFotoğraf: AP

Nahles, “Rhein-Zeitung” gazetesine yaptığı açıklamada, Almanya'daki aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti, NPD'nin de yasaklanması çağrısında bulundu. Almanya’da 2003 yılında NPD’nin yasaklanması için girişimde bulunulmuş, ancak partinin kapatılması talebiyle açılan dava Anayasa Mahkemesi tarafından durdurulmuştu. “Öncelikle demokratik, dünyaya açık birlikte yaşama kültürünü muhafaza etmek zorundayız. Bu, yapmamız gereken en önemli şey. İkinci olarak ise uyanık olmak zorundayız, şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla…” şeklinde konuşan Sosyal Demokrat Partili Andreas Nahles, aşırı sağ konusunda daha dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

"İnternet verileri depolansın"

Norveç’teki saldırının ardından, Almanya'da iç güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılmasına ilişkin öneriler de yeniden tartışmaya açıldı. Hrıstiyan Birlik partilerinin Federal Meclis'teki iç politika sözcüsü Hans-Peter Uhl, Almanya’da telefon ve internet gibi haberleşme verilerinin depolanmasının öngören yasa tasarısının yeniden değerlendirilmesini istedi.

“İnternetteki faaliyetleri açıklığa kavuşturmak için çok az şey yapıyoruz. Bir çok kişide, internetteki özgürlüğün sınırsız olduğu yönünde bir algı var, internette her şeyi yapmanın mümkün olduğu düşünülüyor. Bu nedenle halkı kışkırtmaya yönelik sloganları internette yayan kişilerin devlet tarafından cezalandırılmasına dair bir tartışmanın başlatılması gerekli” açıklamasını yapan Hans Peter Uhl, sözkonusu yasa tasarısının Federal Anayasa Mahkemesi tarafından 2010 yılında incelendiğini, ancak anayasaya uygun bulunmadığını ifade etti. Uhl, konunun yeniden gündeme alınması taraftarı.

Göçmen dernekleri harekete geçti

Hrıstiyan Birlik partilerinin Federal Meclis'teki iç politika sözcüsü Hans-Peter Uhl
Hrıstiyan Birlik partilerinin Federal Meclis'teki iç politika sözcüsü Hans-Peter UhlFotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa Parlamentosu'nun Alman milletvekillerinden Manfred Weber de aşırı eğilimler içeren internet sayfalarının Avrupa çapında yasaklanmasını istedi. Öte yandan Almanya’daki göçmen dernekleri de aşırı sağcı eğilimlere karşı Federal Hükümeti harekete geçmeye çağırdı. Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat, İslamofobi'yi önleme zirvesi düzenlenmesini istedi ve aşırı sağcı NPD’nin yasaklanması çağrısında bulundu. Almanya İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya da yabancı düşmanlığına karşı mücadelede Müslümanlara yönelik önyargıların ortadan kaldırılmasının önemine değindi.

Norveç’teki saldırı tüm Avrupa ülkeleri tarafından kınanırken, Fransa’dan ise aykırı bir değerlendirme geldi. Fransa’daki aşırı sağcı Milli Cephe partisi politikacılarından Jacques Coutela’nın internetteki blogunda, saldırgan Anders Behring Breivik’in Müslüman akınına karşı çıktığı için "bir isyancı, bir ikon” olduğu ifadelerine yer verdiği ortaya çıktı. Fransa'da ırkçılıkla mücadele eden örgütler bu ifadeler nedeniyle Coutela'ya karşı dava açmaya hazırlandıklarını duyurdu.

© Deutsche Welle Türkçe
DW/epd/dapd,/dpa, Derleyen: Başak Özay
Editör: Hülya Köylü