1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa'da kaçak işçilik

Bernd Riegert31 Temmuz 2004

Almanya’da Kaçak İşçilikle Mücadele Yasası, 1 Ağustos’ta yürürlüğe giriyor. Kaçak işçiliğin en yoğun olduğu işkolları, inşaat, gastronomi, temizlik, taksicilik ve araba kiralama sektörleri. Yetkililer yeni yasa ile kaçak işçiliğin bir nebze olsun azalmasını umuyor. Kaçak işçilik sadece Almanya’nın değil, Avrupa kıtasının da genel problemi.

https://p.dw.com/p/Abfe
Atina olimpiyatlarının yapılacağı stadyumun yapımında kaçak işçilerin çalıştığı biliniyor.
Atina olimpiyatlarının yapılacağı stadyumun yapımında kaçak işçilerin çalıştığı biliniyor.Fotoğraf: Bilderbox

AB’nin kaçak işçilikle ilgili son raporuna göre, kayıt dışı ekonomi, Avrupa’nın genel gayri safi milli hasılasının yaklaşık yüzde 16’sını oluşturuyor. Kaçak işçiliğe en çok Yunanistan'da rastlanıyor. Yunanistan’ın gayri safi milli hasılasının yüzde 20’si, bu yolla elde ediliyor. Hatta 2004 olimpiyatlarının yapılacağı stadyumun beşte birini, kaçak işçilerin inşaa ettiği belirtiliyor. Vergi kartı olmaksızın en fazla işçi çalıştırılan sektörler ise, inşaatçılık, tarım ve otelcilik.

Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde de yaygın

Yunanistan’ı Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri izliyor. Litvanya’dan Slovenya’ya kadar, kaçak işçiliğin payı, gayri safi milli hasılalarının yüzde 16 ila 19’unu buluyor. AB’ye yeni üye olan Güney Kıbrıs’ta kaçak işçilik oranı, yüzde dördü biraz geçiyor. Estonya’da bu oran yüzde sekize tırmanırken, Malta’da istatistiki bir veri bulunmuyor. İspanya ve İrlanda’da da aynı şekilde.

Avrupa ekonomisinin başı çeken iki ülkesi, Almanya ve Fransa’da ise kaçak işçilik oranı yüzde altı dolayında. Kayıt dışı ekonominin bir kolu olan bu işçilik türünün en az görüldüğü ülkeler ise yüzde iki ile Hollanda, Avusturya ve İngiltere.

Kayıt dışı ekonominin parçası

Raporu hazırlayan AB Komisyonu’ nun da belirttiği gibi, bu rakamlar tahmini verilere dayanıyor, çünkü kaçak işçilik, adı üstünde kayıt dışı ekonominin bir parçası. Bazı ülkelerde bu konuda istatistik bulunmaması ya da eldeki bazı verilerin 1995’ten kalmış olması da, raporun güvenilirliğine gölge düşürüyor. Ancak uzmanlara göre 220 sayfalık araştırma, kaçak işçiliğe eğilimin, Doğu ve Orta Avrupa’da, Kuzey ve Batı’ya nazaran daha güçlü olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.

İktisatçılar, bu durumu, ülkelerin hayat standartları arasındaki farka bağlıyor. Örneğin Doğu Avrupa’da, ek gelir elde etme amacıyla kaçak işçiliğe başvurulduğu biliniyor. Toplumlar arasındaki anlayış farklılıkları da kaçak işçiliğin yayılmasında önemli bir unsur olarak görülüyor. Araştırmaya göre İtalya ve Yunanistan’da kaçak işçilik, kabul gören, hatta siyasetçiler tarafından da tolare edilen bir hayat biçimi. Polonya ve Macaristan’da ise yeraltı ekonomisinin, zaten bir gelenek halini aldığı belirtiliyor. Eski Sosyalist ülkelerde geçerli olan bir faktör ise devlete ve maliyeye olan güvensizlik.

AB dışındaki ülkelere bakacak olursak: Birliğe 2007’de üye olması beklenen iki kıta ülkesinde, Romanya ve Bulgaristan’da kaçak işçiliğin, gayri safi milli hasıladaki payı yüzde 23 dolayında. ABD’de ise yasadışı mültecilerin oranına bağlı olarak kaçak işçiliğin, yüzde yedi ile 16 arasında değiştiği sanılıyor.

Kaçak işçilikle mücadele

Raporun çözüm önerileri kısmında ise İsveç’in vergi politikası ve Almanya’da yaygınlaşan ve Mini- Jobs denilen saatlik, part-time işler örnek olarak gösteriliyor. Avrupa’da Doğu ile Batı arasındaki gelir farkının giderilmesi halinde kaçak işçiliğin de azalacağı tahmin ediliyor.