TÜR 2707 EU Bankdaten US-Fahnder

ABD, ülkeye girmek isteyen AB vatandaşlarının kişisel bilgilerini sorguluyor. Bu bilgilere örneğin ABD’yi ziyaret edecek turistlerin kredi kartları numaraları da dâhil. Bu merakın kaynağındaysa 11 Eylül saldırıları sonrasında hayata geçirilen terörle mücadele adımları ve olası yeni terör saldırıları yatıyor. AB terörle mücadele konusunda ABD’ye destek kararı almıştı.

ABD’nin 2001 yılından beri Avrupa vatandaşlarının bankacılık bilgilerine erişim izni bulunuyor. Şimdiye kadar bu bilgiler finans hizmetleri sağlayıcısı SWIFT'in ABD'nin Virgina eyaletindeki bilgi işlem merkezi aracılığıyla sağlanıyordu. SWIFT, dünya çapında bankalar arasında elektronik fon transferi sağlayan bir sistem. SWIFT bünyesinde dünya üzerindeki yaklaşık 8 bin 300 ayrı bankadan günde 15 milyon civarında işlem yapılıyor. Bu para transferlerine AB içindeki havaleler de dâhil.

Almanya'dan tepki

Kişisel bilgilerin korunmasına büyük önem veren veri güvenliği savunucuları ise uzun süredir bu uygulamadan rahatsız. Almanya’nın Schleswig Holstein Eyaleti Veri Güvenliği sorumlusu Thilo Weichert, uygulamanın anayasaya aykırı olduğunu belirtiyor:

“Şimdiye kadarki uygulama, hem ulusal anayasalara hem de AB yasalarına aykırıdır. Şimdi bu kişisel bilgilerin Amerikalılara deyim yerindeyse gümüş tepside sunulabilir olması bana göre kabul edilemez bir şey.”

AB'den yeni onay gerekiyor

Bu yılın sonbaharından itibaren AB içindeki havalelerin SWIFT'in İsviçre'deki bilgi işlem merkezince yürütülmesi gündemde. Bu yüzden de ABD’nin Avrupalı vatandaşların bankacılık işlemlerinin denetimini sürdürebilmesi için Avrupa Birliği’nce onaylanması gerekiyor.

Bunun için AB üye hükümetleri terörle mücadelede işbirliği kapsamında AB Komisyonu'nu ABD ile kişisel veri iletişimi konusunda yeni görüşmeler için görevlendirmek istiyor. AB dışişleri bakanlarının bugün Brüksel’de yaptıkları toplantıda, müzakereler için Komisyon'a görev verildi.

Almanya'daki muhalefet parti temsilcileriyse bu girişime tepki gösteriyor. Alman Hür Demokrat Parti Federal Miletvekili Max Stadler konuyla ilgili kaygılarını şöyle dile getirdi:

“Yine yeni bir antlaşmayla yabancı yetkililere Alman vatandaşlarının kişisel bilgilerine erişim imkânı tanınması amaçlanıyor. Bu vatandaşlık haklarına müdahale anlamına geliyor. Hem de veri güvenliği konusunda hiçbir temel standarda da uygun olmayan bir biçimde.”

Avrupa’nın talepleri var

AB'nin Amerikan makamlarına vermesi beklenen bu yeni yetkiyle Amerikan gizli istihbarat birimleri Avrupa vatandaşlarının gizli bankacılık bilgilerine ve kullandığı bankacılık hizmetlerine bundan böyle Avrupa üzerinden detaylı bir biçimde kolayca ulaşabilecek. Ancak Brüksel'in Wahington'la yapılacak pazarlık görüşmelerinde Amerikan terör uzmanlarınca “şüpheli” damgası yiyen Avrupa vatandaşlarının haklarını nasıl arayabileceklerini gündeme getirmesi bekleniyor.

Veri güvenliği savunucularıysa, şimdiye kadar Avrupa vatandaşlarının Amerikalı yetkililerin kendi kişisel bilgilerini sorgulayıp sorgulamadığını ya da hangi soruşturma dosyalarında kayıt altında tuttuğunu bile öğrenme şansına sahip olmadığını belirtiyor.

Dpa/DW, MK/AŞ