1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

’Avrupa’ya uyum’ projeleri

Grit Hofmann24 Haziran 2006

AB Komisyonu, AB sınırları içerisinde yaşayan ama AB vatandaşı olmayalanların entegrasyonuna ilişkin bir program yürütüyor. Program çerçevesinde bu yıl içinde 15 uyum projesine, 5 milyon euro yatırım yapılacak.

https://p.dw.com/p/AZsr
AB'ye üye ülkelerde yaşayan her üç kişiden biri yabancı.
AB'ye üye ülkelerde yaşayan her üç kişiden biri yabancı.Fotoğraf: AP

AB sınırları içerisinde yaşayan 25 milyon kişi, yani her üç kişiden biri yabancı. Ve bu yabancıların çoğunluğu AB ülkeleri dışından geliyor. ’Üçüncü ülke vatandaşları’ olarak tabir edilen bu yabancıların uyumu, aslında bire bir ülkelerin ilgilendikleri bir mesele. Ama son zamanlarda entegrasyon, AB’nin gündemi de meşgul eder oldu. Bu nedenle Ekim 2004’te, AB’ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, entegrasyon alanında işbirliğine gidilmesi yönünde karar aldı. Üçüncü ülke vatandaşları için uyum kursları açan Almanya’nın Hamburg kentindeki bir okul da bu karar doğrultusunda, başka AB üyleri ile ortak çalışmalar yürütüyor. Proje, INTI olarak bilinen, AB Komisyonu’nun AB vatandaşı olmayalanların entegrasyonuna ilişkin programı tarafından destekleniyor. INTI sorumlusu Stephano Bertozzi, “Uyum, dinamik ve çift yönlü bir süreç. Bu nedenle yeni gelenlere, toplumu, dili, tarihi ve kurumları tanıma fırsatı sunmalayız. Bunlar entegrasyon açısından vazgeçilmez,“ diyor

Komisyon’un, AB vatandaşı olmayalanların entegrasyonu için yürüttüğü program, bu yıl içinde, 15 ayrı projeye 5 milyon euro destek sağlayacak. Özellikle ileriye dönük projelere ihtiyaç var. Bu bağlamda, Avrupa Birliği’nin hemen hemen tüm ülkelerini içine alacak bir bilgi ağının kurulması hedefleniyor. Stephano Bertozzi, yapılması gerekenleri sıralıyor: “Örneğin kültürlerarası diyalog desteklenmeli. İnsanlar bir araya gelip birbirlerine görüşlerini aktarabilir; karşı tarafın ne düşündügünü öğrenebilirler. Böylece yeniye, bilinmeyene karşı korku, pozitif bir şeye dönüştürülmüş olur.“

Her ülkede farklı uygulama

Birçok AB ülkesi, kültürlerarası diyaloğu zaten destekliyor. Ancak her ülkedeki uygulamar farklı olduğu gibi, bu alandaki başarı oranları da farklılık gösteriyor. Londra merkezli eğitim ve kültür kurumu British Council, INTI’yi de arkasına alarak, Avrupa ülkelerinin yabancıların uyumu konusunda ne kadar başarılı olduklarını araştıracak, ülkeleri kıyaslayacak.

Avusturya’da ise adı Multikulturel yani ’Çokkültürlü’ olan bir dernek, yabancı gençleri merkezine koyan bir proje üzerinde çalışıyor. Amaç, kariyer sahibi, başarılı yabancıların, gençlerin ellerinden tutması. Yabancı gençler düzenli bir işe sahip olduklarında, proje amacına ulaşmış oluyor.

“Yabancılara ihtiyaç var”

Avrupa’da doğum oranının çok düşük olduğuna dikkat çeken Avrupa Birliği Komisyonu’nun göç politikalarından sorumlu üyesinin yardımcısı Franco Frattini’ye göre “Avrupa’nın yabancılara ihtiyacı var.” Frattini, “İş gücünü buraya çekecek, -ama sadece mühendis veya bilim adamlarını gibi kalifiye elemanları değil,- ortak bir politika geliştirmeliyiz. Mesela bazı ülkelerde, tarım arazilerinde çalışacak mevsimlik işçilere ihtiyaç var. Bu nedenle de, yasal olmak şartıyla, göçün tehlike oluşturduğun düşünmüyorum. Bu bir şans,” değerlendirmesinde bulunuyor.

Yasadışı göçün önüne geçebilmek için AB’nin çok para harcadığını belirten ve birliğin uyum konusundaki çalımalarının sürdüğünü belirten Frattini, göçmenlerle bir anlaşma imzalanmasını planlandığın dair iddiaların spekülüsyondan ibaret olduğunu da dikkat çekiyor.