Avusturya'ya işkence suçlaması

CPT’nin 2004 yılı içinde Avusturya’nın çeşitli kentlerindeki polis merkezi, cezaevi ve psikiyatri kliniklerinde yaptığı incelemeler sonucu hazırladığı raporda, polisin bazı tutuklulara kötü muamelede bulunduğuna dair çok sayıda şikayet alındığı belirtiliyor. CPT’nin Strasbourg’daki merkezinde bugün yayımlanan rapordaki verilere göre, kötü maumele yöntemleri arasında tokat, yumruk, tekme, kafaya telefon rehberiyle vurma, çok sıkı kelepçe takma ve ayak ve kol bileklerine takılan kelepçeleri birbirine bağlama gibi metodlar da bulunuyor.

Sözlü taciz, psikolojik baskı, ırkçı muamele...

Fiziki kötü muamelenin dışında çok sayıda tutuklunun sözlü kötü muamele gördüğünün de vurgulandığı raporda, bu uygulamalara örnek olarak da küfür, üst arama sırasında sert muamele ve sorgu sırasında aşırı pskolojik baskı gösteriliyor. Raporda, yabancı uyruklu tutuklulara karşı ırkçı hakaretlerde bulunulduğu da not ediliyor.

Çocuklara tehdit

Raporun en çarpıcı yanlarından biri de çocuk ve genç tutuklulara yönelik kötü muamele iddiaları. CPT, aralarında 14 yaşındaki gençlerin de bulunduğu bazı tutuklulara suçlarını itiraf etmeleri için tehditte bulunulduğu ve kötü muamele yapıldığı iddilarını da gündeme getirerek Avusturya hükümetinden güvenlik güçlerinin tutuklulara yönelik kötü muamele uygulamasına karşı acil önlem almasını istiyor.

Avusturya hükümeti ise CPT raporuna gönderdiği ve raporla beraber yayımlanan yanıtında kötü muamele iddialarını yalanlamadı. Viyana, yürürlükte olan yasalar çerçevesinde kötü muamelenin kabul edilemez olduğunu ve bu yöntemlere başvuran güvenlik güçlerinin cezalandırılacağına dair tüm güvenlik personeline bilgi notu gönderildiğini bildirdi. Viyana, buna ek olarak, Avusturya İçişleri bakanlığının kötü muamelenin önlenmesine ilişkin mevcut yasaları 2005 yılı sonbaharında değiştirmek üzere çalışma başlattığını da duyurdu.

Tüm Avrupa devletleri bünyesinde tutukluluk koşulları konusunda referans kuruluş olan CPT’nin hazırladığı raporların hukuken bağlayıcılığı bulunuyor. 1989 yılında yürürlüğe giren Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Sözleşmesi çerçevesinde çalışan CPT 1990’dan bu yana aralarında Türkiye’nin de bulunduğu tüm Avrupa ülkelerindeki polis merkezleri ve cezaevlerine düzenli ziyaretler gerçekleştirerek sözleşmeyle bağdaşık olmayan noktaları açığa vuruyor.