1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Azerbaycan'da basına özgürlük çağrıları

Cem Sey / DW22 Ağustos 2005

Yeni bir televizyon kanalının açılacağı Azerbaycan’da basın özgürlüğünün kısıtlanması tepkilere neden oluyor. Halkın bilgi edinme kaynaklarının bulunmadığını söyleyen Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Azerbaycan temsilciliği, ülkede bağımsız kaynaklar olmadığından şikayetçi…

https://p.dw.com/p/Aaby
Petrol zengini Azerbaycan'da basına sansür uygulanması tepkilere neden oluyor
Petrol zengini Azerbaycan'da basına sansür uygulanması tepkilere neden oluyorFotoğraf: AP

Eylül ayında yeni bir televizyon yayına başlıyor. Bu, Kasım ayında yapılması planan seçimler öncesinde önemli bir girişim, çünkü enformasyon ve basın özgürlüğü Azerbaycan’da da sık sık sansüre uğruyor. Uluslararası kamuoyu ve özellikle Avrupa Konseyi, bu yeni kanalın yayına başlaması için baskı yapıyor. Fakat kimi gözlemciler, kanalın Eylül ayında da yayına geçeceğinden şüpheli, çünkü finansal ve yapısal sorunlan henüz çözüme kavuşturulabilmiş değil.

Peki halk başka nereden bilgi edinebilir? Sınır Tanımayan Gazeteciler Azerbaycan Başkanı Sevil Yusifova, halkın bilgi edinebileceği kaynaklar olmadığını söylüyor. Yusifova, “Maalesef halkın bilgi edinebilceği başka kaynaklar yok. Halkın yüzde 80’inden fazlası televizyondan bilgi alıyor. Fakat bağımsız televizyonlar yok. Muhalefet liderlerini televizyonda görmek mümkün değil. Tam aksine sürekli muhalefet alayhine yayın yapılıyor“ diye konuşuyor.

Dördüncü güç iktidarda

Azerbaycan’daki tüm televizyon kuruluşları ya devlete ya da Devlet Başkanı İlham Alivey’in akrabalarına ait. Basın dünyasında da durum çok farklı değil. Petrol zengini ülkede, 15’i günlük olmak üzere, yaklaşık 100 gazete ve dergi çıkıyor. Ancak sadece üç gazete muhalefet tarafından çıkarılıyor.

Yusifova, “Televizyonlarda kendine yer bulumayan muhalafet basını tercih ediyor“ diyor ve ekliyor: “Muhalefete ait gazeteler en yüksek tirajlı olanlar. Bu halkın alternatif bilgi kaynaklarına ne kadar aç olduğunu gösteriyor. Ama muhalefet gazetelerinin işi çok zor. Bilgi edinmeleri ve resmi etkinliklere katılmaları engelleniyor.“

Yusifova, muhalafete ait gazetelerde çalışanların ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini, ayrıca bu gazetelerin ayakta kalabilmek için ihtiyaç duydukları ilanları almalarının da çok zor olduğunu söylüyor.

Hükümete çağrı

Kimse, gelecek seçimlerde de birşeylerin değişeceğinden umutlu değil. 2003 seçimlerine hile karıştırıldığının anlaşılması üzerine halk sokağa dökülmüş, fakat üzerlerine ateş açılmasından başka bir şey elde edememişti. Tutuklanan yüzlerce gösterici arasında 70 kadar gazeteci de vardı. Ve uluslararası kamuoyu, Azerbaycan polisinin tutumunu eleştirdi, ancak seçim sonuçlarını tanıdı. Yusifova’ya göre, birçok Azerbaycanlı, Avrupalılar’ın ve Amerikalılar’ın demokrasiyi petrole kurban ettiklerini düşünüyor.

Batıda ise Azerbaycan konusunda birbirleriyle çelişen fikirler hakim. Örneğin ülkedeki yasaların demokratik olduğu kabul görüyor, ama diğer taraftan bu yasaların uygulanmadığı da biliniyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Azerbaycan örgütü de Bakü yönetimini reform yapmaya çağırıyor. Hükümetten başlıca istekleri, yolsuzlukla mücadele etmesi, Sovyet rejiminden kalma yöneticileri görevden alması ve basın ve enformasyon özgürlüğünün gerçekten işlemesi için özel yayın kuruluşlarına ruhsat verilmesinin kolaylaştırılması.