1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Azeri-Ermeni denkleminde Fransa

3 Ekim 2011

Fransız Sosyalist Parti'nin “Ermeni soykırımının inkârının cezalandırılması” hakkındaki yasa teklifini yeniden Meclis'e taşıyacağını açıklaması tepki çekti. Sarkozy’nin partisi, Sosyalist Parti'yi “riyakârlıkla" suçladı.

https://p.dw.com/p/12l0M
Fransız ParlamentosuFotoğraf: AP

Sosyalist Parti'nin açıklamaları, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin muhafazakâr-liberal iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) içinde tepkiyle karşılandı. UMP içinde “Ermeni lobisine” yakınlığıyla bilinen bir grup parlamenter tarafından yayımlanan ortak bildiride, ana muhalefetteki Sosyalist Parti (PS) “riyakârlıkla” suçlandı. PS’yi, geçen mayıs ayında Senato gündemine gelen “Ermeni soykırımını inkârın cezalandırılmasını” öngören yasa teklifine karşı oy kullanmakla suçlayan UMP milletvekillerinin bildirisinde, “Bugüne kadar sadece birkaç sosyalist, Ermeni soykırımını tanıma cesareti gösterdi ve inkârının cezalandırılmasını istiyor. Hâlbuki sosyalistlerin büyük çoğunluğu sadece Türkiye’yi AB üyesi yapmanın peşinde” ifadeleri kullanıldı.

Senatswahlen Frankreich Nicolas Sarkozy ARCHIV
Nicolas SarkozyFotoğraf: picture-alliance/dpa

PS'nin “konuyu yeniden Senato gündemine taşımak isteyeceği haberini yayarak demagoji ve popülizm peşinde olduğunu” ileri süren UMP milletvekilleri, ülkedeki Ermeni diasporasının bu “tuzağa düşmesinden üzüntü duyduklarını” dile getirdi. Milliyetçi Taşnak Partisi’nin Avrupa kanadı geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Fransa’da gelecek yıl düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde PS’nin en güçlü adayı olarak gösterilen François Hollande’yi destekleyeceğini ilan etmişti. Hollande bu açıklamanın ardından başkent Paris’in güneyinde Ermeni kökenlilerin yoğun yaşadığı bir kentte düzenlediği ön seçim mitinginde, “Ermeni soykırımı inkarının cezalandırılmasına” ilişkin yasa teklifinin Senato gündemine yeniden gelmesini isteyeceklerini duyurmuştu. PS’nin ağır toplarından Paris büyükşehir belediye başkanı Bertrand Delanoe de birkaç gün önce Ermeni lider Serj Sarkisyan’ın Fransa’yı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, “soykırımı inkârın” cezalandırılması lehinde görüş belirtmişti.

Türkiye konunun gündeme gelmesini istemiyor

Senato, PS’nin girişimiyle 2006 yılında parlamentonun alt kanadı olan Ulusal Meclis’ten geçen yasa teklifini tartışmama kararı alarak geçen Mayıs ayında gündemden düşürmüştü. Konunun yeniden gündeme gelmesi için ya Fransız hükümetinin ya da Senato Başkanlık Divanı’nın konuyu Senato gündemine yazdırması gerekiyor.Gerek Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği, gerekse PS’nin “kardeş” partisi olan CHP, François Hollande’ye mektup yazarak, konunun gündeme gelmesi halinde Türk-Fransız ilişkilerinin yeniden gerginleşeceği uyarısında bulundular.

Hollande
François HollandeFotoğraf: AP

Cumhurbaşkanı Sarkozy 2007 yılında iktidara gelmeden önce ülkedeki Ermeni diasporasına yasa teklifini gündeme getireceği mesajı göndermişti. Ancak ticari planda ağır basan Türk-Fransız ilişkileri adına konunun Senato’da gündeme gelmesini engelledi. Ülkedeki diaspora Ermenileri bu nedenle Sarkozy'ye tepkililer.

Paris, Lyon ve Marsilya gibi ülkenin en büyük üç kentinin banliyölerinde kitleler halinde yaşayan Ermeni kökenlilerin oylarına aynı PS gibi ihtiyacı olan Sarkozy, bu ortamda 6-7 Ekim tarihlerinde Ermenistan ve Azerbaycan’ı da kapsayan hassas bir Kafkasya turuna çıkıyor. Dağlık Karabağ sorununun çözümü için AGİT bünyesinde kurulan Minsk Grubu’nun eşbaşkanlığını yürüten Fransa Cumhurbaşkanı'nın Kafkasya gündeminin bir numaralı gündem maddesini ticari ilişkiler oluşturuyor. Bu çerçevede Fransa’nın bölgede en önem verdiği sektör enerji. Bu sektörde de Azerbaycan ön plana çıkıyor. Sarkozy ile Azeri lider Aliyev arasındaki görüşmenin büyük bölümünü bu nedenle Azeri gaz ve petrolünün işletiminde Fransa’nın alacağı rolün meşgul etmesi bekleniyor.

Fransa-Azerbaycan ilişkileri

Fransa ile Azerbaycan arasındaki ticaret hacmi şu an için sadece 2-2,5 milyar Euro tutarında seyretmekte. Ancak ilişkilerde kıpırdanma yaşanıyor. Azerbaycan’ın ilk iletişim uydusu, 2012 yılında Fransa tarafından fırlatılacak. Fransız petrol devi TOTAL 2009 yılından bu yana Azerbaycan’da petrol ve gaz arama çalışmaları yürütüyor. TOTAL geçen ay yaptığı bir açıklamayla Hazar Denizi’nin Azerbaycan’a ait bölümünde önemli gaz yatakları bulduğunu duyurdu. Açıklamanın ardından Fransız ve Azeri Sanayi bakanlarının 15 Eylül’de Paris’te yaptıkları temaslarda taraflar arasında enerji sektöründe işbirliği anlaşması imzalanması için görüşmelere geçilmesi kararlaştırıldı. Bu kararın ardından 23 Eylül’de Paris’te toplanan Fransız-Azeri Ekonomik İşbirliği Komisyonu toplantısında da iki ülke arasında enerji, altyapı, ulaşım ve telekomünikasyon alanları olmak üzere ekonomik ilişkilerin artırılması karara bağlandı.

Grafik der geplanten Nabucco Gas-Pipeline
Nabucco projesiFotoğraf: AP Graphics

Sarkozy’nin ziyareti AB’de doğalgaz boru hattı savaşının en kızıştığı döneme denk gelmesi bakımından da önem taşıyor. Fransa resmi olarak Avrupa Komisyonu gibi Nabucco projesini destekliyor. Nabucco’ya rakip olarak ITGI (Türkiye-Yunanistan-İtalya) ve TAP (Adriyatik Boru Hattı) dışında Rus doğalgaz devi Gazprom’un Nord Stream ve South Stream projeleri yarışıyor. Eylül ayında Paris’i ziyaret eden Azeri enerji bakanı Natik Aliyev, ülkesinin resmi olarak Nabucco’yu desteklediğini, ancak ITGI projesine de sıcak baktıklarını bildirdi.

"Nabucco projesi yetersiz kalabilir"

Uzmanlar, ortakları arasında Alman RWE ile Avusturyalı OMV’nin de bulunduğu Nabucco projesinin AB için yetersiz kalabileceği uyarısında bulunuyor. Zira Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Asvusturya güzergâhlı proje yılda 31 milyar metreküp kapasiteli çalışmayı hedefliyor, oysa Azerbaycan Avrupa’ya yılda sadece 10 milyar metreküp ihraç etmeyi planlamakta. Nabucco’nun 10 ila 20 milyar Euro değerindeki maliyetine karşılık ITGI’nin maliyetinin sadece 5 milyar Euro olacağı da söylenmekte.

Sarkozy’nin Azerbaycan ziyareti enerji dosyası bakımından gerek Paris gerekse Bakü açısında olağanüstü öneme sahip. Bölgedeki siyasi ve jeopolitik verileri de değiştirip, Paris'in bugüne kadar büyük ölçüde Erivan'dan yana olan Azeri-Ermeni politikasında denge sağlayabilir. Azerbaycan’ın bağımsızlığını 1991 yılında resmen tanıyan ikinci ülke unvanına sahip Fransa, bu denge sayesinde Kafkasya'da daha fazla söz sahibi olma şansını da yakalayabilir. 

 

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca

Editör: Çelik Akpınar