1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Büyük şirketler yeni enerjilere yatırım yapıyor

Dagmar Wittek29 Eylül 2005

Altenatif enerji kaynaklarının sınırsız olduğunu dile getiren Worldwatch Enstitüsü Enstitü Başkanı Christopher Flavin, Johannesburg’daki Dünya Petrol Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Shell, BP ve Mitsubishi gibi büyük sanayi tröstlerinin alternatif teknolojilere geçen yıl 30 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını açıkladı.

https://p.dw.com/p/AbbQ
Alternatif enerji kaynaklarının başında rüzgar enerjisi geliyor
Alternatif enerji kaynaklarının başında rüzgar enerjisi geliyorFotoğraf: dpa

Petrolün geleceğinin parlak olduğu, Johannesburg’daki Dünya Petrol Kongresi’nde sık sık dile getirildi. Alternatif enerjiler de söz konusu edildi, ama büyük petrol şirketleri ve petrol ihracatçısı ülkeler açısından alternatif enerji türleri ikinci planda kalıyor. Ham petrol rezervleri 30 ila 50 yıl daha yetecek. Yüzyılımızın ikinci yarısında petrol yatakları kurumaya başlayacak ve kara altının fiyatı astronomik rakamlara ulaşacak.

Bu nedenle petrolün yerini alacak enerji kaynaklarına şimdiden el atılması gerekiyor. Ancak şimdilik kar vadetmeyen bu alanlara henüz gereken ilgi gösterilmiyor. Günümüzün enerji piyasasında yenilenebilir enerji türleri para etmiyor, görüşüne karşı çıkan Worldwatch Enstitüsü Başkanı Christopher Flavin böyle düşünmenin çok hatalı olduğu görüşünde.

Flavin, “Kömürün kilovat saati 4 ila 5 cent. Fiyatı hızla artamaya başlayan gaz ise 5 ila 7 cent ediyor. Rüzgarı bol bölgelerdeki rüzgar türbinlerindden elde edilen elektriğin nakledilmesi kilovat saaat maliyetini 7 cent’e çıkarıyor. Bu hendikapa rağmen rüzgar enerjisinin daha şimdiden rekabet gücüne kavuştuğunu söyleyebiliriz” diyor.

Yenilenebilir enerji çağındayız

Rüzgar enerjisinden en çok yararlanan ülke Almanya. Hidroelektrik santrallarında Kanada dünya birincisi. Organik maddelerden en çok alkol türü enerji hammaddesi üreten ise Brezilya. Bu enerji türlerinin global sarfiyattaki payı %2’yi geçmese de ümit sinyallerri artıyor. Örneğin Norveç petrol zengini olmasına rağmen sarfettiği enerjinin %45’ini alternatif kaynaklardan elde ediyor. Geleceğin enerji piyasasını doğru değerlendirenlerin kârlı çıkacağını belirten Worldwatch Başkanı Flavin artış oranlarının yabana atılamayacağını şu oranlarla savunuyor:

“Rüzgar enerjisinin artış oranı yüzde otuz. Fotovoltaj teknolojisinde %23, biyolojik yakıt ve etanolde %6’lık artış söz konusu. Alternatif enerji kullanımı son beş yılda %20 oranında arttı. Petrol, kömür ve gazdaki artış oranı sadece %2. Nükleer enerjideki artış oranı ise binde beşin altına düştü.”

Şimdi yatırım yapma zamanı

Flavin ‘yüzde 20’lik piyasa payı olap ta yılda % 2 oranında artan enerji türüne mi yoksa piyasa payı yüzde ikiyi aşmayan ancak yılda %25 oranında büyüyen bir enerji kaynağına mı yatırım yaparsınız’, diyor. Bu sözlerin boş olmadığı, dünya sanayi devlerinin alternatif enerjilere yılda 30 milyar dolarlık yatırım yapmalarından da anlaşılıyor.

Petrolcülük şirketlerinden Shell’in kongredeki temsilcisi Jeremy Bentham, tercih sıralamasının her iki enerji türünden de yararlanacak şekilde yapılmasından yana çıktı. Bentham’a göre klasik enerjilerin üstün kaliteli katkı maddeleriyle daha verimli hale getirilmesinde yenilenebilir enerjiler önemli rol oynayabilir. Ama alternatif kaynakların teşviki milli hükümetlerin alacakları kararlara bağlı. Bentham, “Önümüzdeki yıllarda muazzam hamleler yapılabilir. Yeter ki vakit kaybetmmeksizin önemli siyasi kararlar alınsın” diyor.