1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Bahar havası” sürecek mi?

9 Kasım 2012

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyeye çekti. Uzmanlar, yaşanan “bahar havasına” karşın risklere dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/16gAu

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, geçen hafta Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çekti. Kredi notunu BB+'dan BBB-'ye yükselten Fitch, gerek ekonomi çevrelerinde, gerekse piyasalarda uzun bir süredir beklenen kararın nedenini, "ülke ekonomisinin yumuşak inişe doğru ilerlemesi, yakın dönem makro finansal risklerdeki iyileşme, kamu borcundaki azalış ve güçlü bankacılık sistemi" olarak açıkladı. 1994'ten bu yana ilk kez notu yatırım yapılabilir seviyeye çıkan Türkiye için bu karar ne anlama geliyor?

Türkiye’nin parlak ekonomi performansının sırrı nedir, yoksa yaşanan bir “Lale Devri” mi, sorularını kararın mimarlarından Fitch EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi Başkanı Edward Parker açıkladı. 8 Kasım’da İstanbul’da bir konferans düzenleyen Fitch’in yöneticisi, Türkiye’nin makro ekonomik dengesizlikleri elimine etmese de, parlak büyümesi sonrası yumuşak inişi başarıyla gerçekleştirdiğini ifade etti. “Bugün verdiğimiz not, risklerin iyi karşılandığını ve temel göstergelerde iyileşmeler olduğunu gösteriyor. Ancak uzun zamandır olduğu gibi cari işlemler açığı en büyük risk unsuru olmaya devam ediyor” diyen Parker, cari açığın neden olduğu dış sermaye bağımlılığından tasarrufların artırılmasıyla çıkılacağı yorumunda bulundu. Parker, ayrıca Suriye’deki istikrarsızlığın Türkiye’ye sıçraması halinde Türkiye’nin kredi notunun etkilenebileceği uyarısında da bulundu.

Weltwirtschaftsforum Istanbul 2012
Fotoğraf: Reuters

Kaynak girişi artacak

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in not artışları sonrasında ülkelerin yüzde 2’si kısa vadeli portföy yatırımı, yüzde 2’si doğrudan yatırım olmak üzere GSYİH’lerinin yüzde 4’ü kadar yatırım çektiği örneği vererek, bu “cesaret verici kararla” 32 milyar dolar beklediklerini açıkladı. Bu rakam bazı çevrelerin beklentilerinde 100 milyar doları buluyor.

Kararın olası etkileri üzerine Merkez Bankası araştırmacılarından İbrahim Burak Kanlı ve Yasemin Barlas, 1990’dan bu yana kredi notu “yatırım yapılabilir” seviyeye çıkarılan ülkelerde ne gibi ekonomik değişiklikler olduğunu inceledikleri bir araştırma yayınladı. Araştırmaya göre, bu ülkelere yönelik sermaye girişlerinde belirgin bir artış oluyor. Döviz kuru düşerken, dışarıdan sağlanan kaynakların maliyeti düşüyor, borçlanma vadelerinde ise belirgin bir değişiklik olmuyor. Ancak dış borç artarken, cari işlemler dengesi bozuluyor. Bu sonuçların Türkiye’de görülmesi gerekmiyor. Ancak gerek araştırmadan, gerekse uzmanlardan alınan görüşler sonucunda, Suriye-Türkiye ilişkilerinde büyük ölçekli bir gerginlik yaşanmaması halinde, yatırım yapılabilir notu, Türkiye’ye yönelik dış kaynak girişini artıracak. Cari işlemler açığı ise, yeniden artış baskısı altında kalacak.

“Cari açığa daha çok odaklanacak”

“Bu varlık piyasalarında uzun zamandır beklenen kararlardan biriydi. Fitch kesinlikle pişman olmayacak” diyerek kararı değerlendiren ING Bank EEMEA Bölgesi Gelişen Piyasalar Baş Ekonomisti Simon Quijano Evans, diğer not kuruluşlarından da önümüzdeki dönemde yatırım yapılabilir notu gelmesini bekleyenlerden. Bir süre önce Türkiye pazarına giren Danimarkalı uluslararası online yatırım ve finans kurumu Saxo Bank’ın Baş Ekonomisti Steen Jakobsen, bu öngörüye katılarak “Avrupa ve küresel ekonomide Türkiye’nin rolü gün geçtikçe artıyor” diyor. Jakobsen, “En büyük risk aşırı ısınma ve sermayenin küresel piyasanın hareketlerinden doğrudan etkilenmesi. Türkiye, yatırım yapılabilir notuyla sermaye açığını uzun dönemli düşürmeye daha çok ihtiyaç duyacak ve buna odaklanacak” diyor. JP Morgan Ekonomisti Yarkın Cebeci ise “Bugünlerde bir sıçrama yaşanıyor. Ancak kısa vadede Türkiye’ye yatırım yine dünyadaki risk algısı yönünde olacaktır” diyor. Kısacası Türkiye’ye para akışında bir artış olacağını beklemek kâhinlik olmasa da, mucize gerçeklemesi olası görünmüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kıvanç Özvardar Gülaslan/İstanbul

Editör: Başak Özay