1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bankalar için 'acil yardım'

13 Aralık 2011

Almanya'da bankaları kurtarma fonu olarak bilinen özel fonların (SoFFin) yeniden devreye sokulması planlanıyor. Hükümetin bu konudaki kararını bu hafta içinde açıklaması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/13S8T
Fotoğraf: Montage Fotolia/DW
Symbolbild für Bad Bank
Fotoğraf: picture-alliance/chromorange

Malî piyasaların istikrara kavuşturulmasına yönelik özel fonların (SoFFin) bir yıllık aradan sonra yeniden hayata geçirilmesi ve 2012 yılı sonuna kadar devrede kalması planlanıyor.

Avrupa Bankacılık Teftiş Kurumu’na göre Alman bankalarının 13 milyar euroluk sermaye açığı mevcut. Özel iktisadi ve idari bilimler fakültesi ‚Frankfurt School of Finance’den Martin Faust bu açığın sadece çekirdek sermaye oranlarının katılığından kaynaklanmadığını belirtiyor:

„Bu senaryolarda, devlet tahvillerinin değerlendirilmesinin piyasa değerlerine göre yapılacağı varsayıldı. Yani son aylarda büyük kayıplar veren İspanya, İtalya ve Portekiz’in tahvilleri daha düşük kurdan değerlendiriliyor.“

Bu da stres testlerinde bankaların notlarını kırdı. Hemen ertesinde düzenlenen AB liderler zirvesinde ise, Yunanistan örneğindeki gibi borçların gönüllü olarak silinmesinin bir daha söz konusu olmayacağı mesajı çıktı. Liderlerin hedefi, Euro Bölgesi’ne ait devlet tahvillerinin yeniden güvenilirlik kazanmasıydı. Bankacılık uzmanı Martin Faust bunun bir ikilem olduğunu belirtiyor:

„Bir yandan bankalardan, ellerindeki devlet tahvilleri için daha fazla öz sermaye bulundurmalarını istiyoruz. Diğer yandan devlet ve hükümet başkanları devlet tahvillerinde bir daha kayıplar yaşanmamasını karara bağlıyor.“

Tedbir mi zorunluluk mu?

Faust, malî piyasaların istikrara kavuşturulmasına yönelik özel fonların yeniden devreye sokulmasını bu nedenle daha ziyade bir tedbir olarak görüyor. Medyada çıkan haberlere göre fonların kefalet çerçevesi 300 milyardan 400 milyar euroya yükseltilecek. Alman Sal. Oppenheim bankasının baş iktisatçısı Norbert Braems ise farklı görüşte. Bazı bankaların özel fonların kapısını çalacağını düşünüyor:

Deutschland Finanzkrise Börse in Frankfurt am Main Händlerin und Kurstafel
Fotoğraf: dapd

„Birkaç banka bu sermaye talebini tek başına karşılayamayacak ve dolayısıyla dışarıdan yardıma muhtaç olacak gibi görünüyor. Bu nedenle bunun için gerekli araçları hızlı bir şekilde oluşturmak ve özel fonları yeniden canlandırmak kesinlikle mantıklı olur.“

Banka kurtarma fonu SoFFin ilk olarak 2008 yılı Ekim ayında oluşturulmuştu. O dönemde özellikle ABD kaynaklı ‚zehirli’ ipotek kağıtları bazı Alman bankalarını da uçurumun eşiğine getirmişti. Commerzbank, Hypo Real Estate ve eyalet bankaları bu fonlardan aktarılan paralarla kurtarılmıştı. Şu an beş milyar euroyla en büyük sermaye açığına sahip olan Commerzbank’ın bu sefer de bu özel fonun kapısını çalması bekleniyor. Bankanın hisseleri de 1,50 Euronun altında seyrediyor. Bankacılık uzmanı Martin Faust:

„Bu şu anlama geliyor: Piyasaya yeni hisse senetleri sürmek yoluyla sermaye artırımına gitmek çok para getirmeyecektir. Yatırımcılar bankalara yatırım yapma konusunda da çok istekli olmayacaktır.“

Bankalar 'zorla' kurtarılacak

Bankalar kârdan aktarmak yoluyla öz sermayeyi artırma yoluna da gidebilir. Ancak bunun için öncelikle kârın olması gerekiyor, ki bu da şu dönemde çok kolay değil. Bankacılık uzmanı Martin Faust bu koşullar altında öz sermaye oranını tutturabilmek için son seçeneğin kredilerin büyük ölçüde azaltılması olduğunu belirtiyor. Ki bu da pek çok şirketin banka kredilerine muhtaç olması nedeniyle reel ekonomiye olumsuz etki edecek.

Alman Sal. Oppenheim bankasının baş iktisatçısı Norbert Braems, Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble'nin, ‚bankaları istemeseler de zorla kurtarmak' planının işte tam da bunu engellemeyi hedeflediğini belirtiyor:

„Bankalara, ‘Size zorla sermaye verilecek. Dolayısıyla bunu kendinizin yapması gerekmeyecek' deniyor. Yani bankalar, ekonomiye kredi sağlama işlevlerini sürdürmeye zorlanıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Zhang Danhong/Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay