1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Banu Güven: Erdoğan’ın haklı tedirginliği

12 Mayıs 2018

Sosyal medyadaki #T A M A M ve #S I K I L D I K kampanyalarını değerlendiren gazeteci Banu Güven, DW Türkçe için kaleme aldığı yazıda, Erdoğan’ın muhalefete "üst üste malzeme vermesinin" nedenlerini yorumladı.

https://p.dw.com/p/2xa2f
Fotoğraf: Privat

Banu Güven: Erdoğan’ın haklı tedirginliği

Recep Tayyip Erdoğan konuşurken nadiren hata yapan bir lider. Bugüne kadar birkaç özel durum dışında her zaman kendine olağanüstü güvenen bir konuşmacı gördük karşımızda. Öyle bir güvendi ki bu, 2014'te cumhurbaşkanlığı seçimi için kampanya yaparken sesinin kısılmasına bile aldırmadı. Van mitinginde çıktı ve konuştu. Muhalif seçmen sadece görüntü ile ses uyuşmazlığına tutunabilmişti o zaman. Konuşmada karşı seçim malzemesi hâline getirebileceği bir unsur yoktu.

Yıl 2018, bu seçim kampanyasında durum farklı. Koltuğunu koruyabilmek için elinden geleni ardına koymayan Cumhurbaşkanı, muhalefete üst üste malzeme vermekte. Önce "Eğer halkım isterse ve 'Tamam' derse giderim” dedi; birkaç gün sonra AKP'li gençlere, "Sevgili gençler, sıkıldınız, biliyorum" diye seslendi. Bununla da kalmadı, "Hayır" cevabı üzerine "Ciddi mi, sıkılmadınız mı?” diye ısrar etti. Sosyal medyada #T A M A M kampanyasından sadece birkaç gün sonra #S I K I L D I K kampanyasının fitilini bizzat ateşledi.

İlk kampanyada gördük, muhalefetin sosyal medyada bile olsa bir bayram havasına girmesi iktidarın tahammülünü zorlayan bir durum. Önce AKP'nin #D E V A M diyen bot hesapları devredeydi. Sonra resmi açıklamalar gelmeye başladı. Bir bakan "İktidar Twitter'dan değil, sandıktan çıkar” dedi. Sözcüsü "Aslolan milletimizin vereceği karardır” diye beyanat verdi. Tüm kampanya cemaat operasyonuna indirgenmek istendi. Bir gazete, kampanyacı muhalif seçmene #KuşBeyinliler dediği bir manşetle çıktı. Yani sosyal medyada dünya âlemin duyacağı şekilde "Tamam” demenin muhalif seçmene verdiği ferahlık ve neşe, iktidarda mutsuzluk yarattı. Hâl böyleyken bir hata daha geldi: Sıkılmadınız mı?

Acaba Cumhurbaşkanı gençlere bugüne kadar kendisinden duymaya pek alışık olmadığımız bu soruyu neden sordu? Neden sıkıldıklarını düşündü? Konuşurken bir taraftan kendisini onların yerine koymaktan alamadığı için mi? Kendi ağzından çıkanları yıllardır duymaktan kendisi sıkıldığı için mi? Kaybetme endişesiyle tetiklenen, "Hayır, senden sıkılmayız” şeklinde bir teyit duymak ihtiyacında olduğu için mi?

Seçimde sandıktan çıkacak oyların sonucu belirleyeceğini herkes bilirken, neden "Halk ‘Tamam' derse giderim?” dedi? Sanki sandıktan o çıkmazsa, gitmek dışında başka bir seçeneği varmış gibi… Selahattin Demirtaş'ın Gazete Duvar'da İrfan Aktan'ın sorusuna cevabında dediği gibi, gidişinin psikolojik altyapısını mı hazırlıyor Erdoğan? Yoksa bizzat kendisini bu ihtimale de hazırlarken açık mı veriyor?

Kendi elleriyle hazırladığı, kurallarını en ince ayrıntılarına kadar belirlediği bir oyunda kaybetme ihtimali hakikaten tedirgin edici olmalı.

Cumhurbaşkanlığı yeni sistemde olağanüstü yetkilerle donatılmış olsa da, Erdoğan için mecliste çoğunluk sağlamak da ek bir güvence. Ona oy verip, AKP'ye vermeyeceklerin "münafıklar çetesiyle” hareket ettiğini söyleyecek kadar ileri gitmesi de bu yüzden.

Bu noktada HDP'nin barajı geçebilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. HDP'nin baraja takılması demek, AKP'nin mecliste havadan, tam anlamıyla bedavadan 70 kadar milletvekili kazanması demek. HDP'nin barajı aşabilmesi ise muhalefetin mecliste topyekûn güçlenmesi, daha etkili hâle gelmesi demek. "Kim ne kadar oy alır?” diye bugüne kadar yayımlanan anketlere bakanlara tekrar hatırlatalım. Sağlıklı bir fikir edinmek için biraz daha beklemek ve tüm adaylar resmen açıklandıktan sonra yapılan yeni kamuoyu yoklamalarına bakmak gerekiyor.

Rakiplerinden biri cezaevinde de olsa, diğerleri iktidara göbeğinden bağlı medyada toptan boykot da yese, Erdoğan'ın haklı tedirginliği sürüyor. Muhalif seçmen referandumda kazanabileceğini gördü, o kaybedebileceğini. Muhalif seçmen neyi istemediğini biliyor, istediğini nasıl alacağını da. Erdoğan'ın karşısında artık kolay kolay küçülmeyecek, ancak büyüyebilecek bir kitle "Tamam” diyor. O da bu gerçeğin farkında işte.

Banu Güven

© Deutsche Welle Türkçe