1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

260509 Medien Konflikt

29 Mayıs 2009

Medyanın büyük gücü krizlerin aşılmasında yararlı olabiliyor. Çatışma bölgelerinde duyarlı gazetecilik yapmayı ifade eden "barış gazeteciliği" kavramı giderek daha fazla ilgi çekiyor.

https://p.dw.com/p/HzdN
Fotoğraf: dpa

"Barış gazeteciliği" kavramı uzun zamandır uluslararası medyada tartışılan bir kavram. İsviçreli bir gazeteci olan Hansjoerg Enz, bir yıldan bu yana Kongo'daki uluslararası bir barış organizasyonu olan Eirene'de barış elçisi olarak görev yapıyor. Enz, sivil toplum kuruluşları tarafından finanse edilen Radyo Maendeleo'da diğer gazeteci arkadaşlarıyla birlikte, çatışma ortamlarındaki duyarlı gazetecilik anlayışını uygulamaya çalışıyor.

Enz, düzenli araştırma, farklı kaynakların analizi ve titiz çalışmaya özen gösterdiklerini belirtiyor. İsviçreli gazeteci, “duyarlı gazetecilik” anlayışını şöyle anlatıyor:

"Çatışma ortamlarında duyarlı gazetecilik söz konusu olduğunda gazeteci, ‘yaptıklarımın nasıl etkileri olabilir’ diye düşünmeye başlıyor. Örneğin bir çatışma sırasında, ‘acaba çatışmayı kızıştırır mıyım yoksa bir çözüm bulunmasına yardımcı mı olurum’ şeklinde düşünüyor. Yani çatışma ortamlarındaki duyarlı gazetecilik, her şeyin başında sorumlu bir gazetecilik şekli."

İki tarafa da söz hakkı

Conflict reporting / Reporter im Krieg Global Media Forum Flash-Galerie
Fotoğraf: dpa

Burada en önemli unsur, konunun ele alınış şekli. Örneğin ‘terörist’ gibi suçlayıcı ya da yargılayıcı ifadelerin kullanılmaması ve toplumun farklı kesimlerinden insanların görüşlerinin alınması gerekiyor. Ayrıca bir anlaşmazlık söz konusu olduğunda, her iki tarafa da söz hakkı tanınması çok önemli olan bir diğer nokta. Gazeteci Enz, meslektaşlarına şu öneride bulunuyor:

"Barış gazeteciliğinde, 'bir de diğer taraftan bakmaya çalış bakalım' diyoruz. Altında yatan neden ne olabilir? Belki de aslında iyi bir maksatları vardır. İki tarafı da dinlemeye ve ‘belki bu da bir seçenektir’ demeye çalışıyoruz."

Basının büyük sorumluluğu

Pressefreiheit Demonstration in Bukarest
Fotoğraf: AP

İsviçreli gazeteci Enz, eksik gazetecilik eğitimi, eldeki bilgilerin yeterli şekilde araştırılmaması veya bilgi eksikliği gibi nedenlerle hazırlanan haberler ve yapılan yayınları tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle gazetecilerin ve yayıncıların üzerlerine düşen sorumluluğun ve ellerindeki gücün farkında olmaları gerekiyor. Enz, Kongo’dan örnek verirken şunları kaydediyor:

"Buradaki radyolarda yayınlanan çok ucuz programlar var. Bir konu ele alınıyor. Örneğin 'bir Ruandalı bir Kongolu ile evlenebilir mi?' gibi bir konu belirleniyor. Sonra da 'şimdi programı arayıp, fikrinizi söyleyebilirsiniz' deniyor. Bunun üzerine insanlar arıyor. Ve söylenen her şey, radyo kanalı üzerinden yayınlanıyor. Bu alanda yapılması gereken çok fazla şey var. Program sunucularının radyo yönetimine 'yayınlananların içeriğine dikkat etmelisiniz' demeleri gerekiyor."

Medya alanına yatırım

Luftkrieg gegen Bagdad
Fotoğraf: AP/ABU-DHABI TV

Çatışma ve kriz bölgelerinde duyarlı gazetecilik yapılmasını teşvik etmek için basın alanına daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Çatışma bölgelerinde yapılan gazetecilik faaliyetleri üzerine çalışan PECOJON adlı gazetecilik ağının koordinatörü Martin Zint, bu alandaki yatırımların ve işbirliğinin çok sınırlı olduğunu belirtiyor:

"Medya desteği çok hassas bir konu… Çünkü konu siyasi bir hal almaya çok müsait. Eleştirel gazetecilik, çatışma ortamlarında gücü elinde bulunduranlar tarafından genelde hoş karşılanmaz."

Bu nedenle bu tür yatırımların ve işbirliği tekliflerinin değerlendirilmesi aşamasına da yine gazetecilik etiğiyle yaklaşılması gerekiyor.

Monika Hoegen / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Hülya Köylü