1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Hendek' politikası

18 Nisan 2016

Barış süreci yeniden Türkiye'nin gündeminde. Uzmanlar PKK'nın hedef ve taktiklerini DW Türkçe'ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/1IXbi
Fotoğraf: DW/J. Resneck

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Berlin ziyareti ve Avrupa Parlamentosu'nun geçen hafta açıklanan Türkiye raporu, barış süreciyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Raporda Kürt sorununun şiddetle çözülemeyeceği vurgulanmıştı. PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan'ın geçen ay sonunda “Şehirlerde bu düzeyde bir savaş yaşanmasına gerek yoktu” şeklindeki açıklaması ve Demirtaş'ın da “Hendek savaşları kamu güvenliğini tehdit etti ve şiddeti tırmandırdı” ifadesi, 'tutum değişikliği mi var' sorusunu gündeme getirdi.

Kürt sorunu üzerine yaptığı akademik çalışmaları ile bilinen Doğu Ergil, Demirtaş’ın, Sur’da ve diğer yerlerde hendekler yüzünden başlayan çatışmalarda ilk başlarda bu hendekleri savunmuş olmasına şaşırmamak gerektiğini belirtiyor. Ergil, PKK'nın Ortadoğu sahnesinde Batı’nın bir müttefiki haline geldiğini ve Suriye'nin kuzeyinde IŞİD’e karşı temizlik operasyonun önemli bir parçası olduğunu belirterek, "Öyle olunca, Demirtaş’ın, PKK’nın bakış açısı ve söylemi ile ters düşmesi kendisi için yararlı değil” değerlendirmesinde bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş.Fotoğraf: Getty Images/AFP

İpek Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğretim görevlisi Gökhan Bacık da Demirtaş’ın hendekler konusundaki tutum değişikliğine çok anlam yüklememek gerektiği kanısında. Demirtaş’ın, Kürt sorununun çözümünde ağırlığını abartmamak gerektiğini vurgulayan Bacık, çözüm sürecini başlatan ve sürdüren adımların Türk Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan arasında yaşanan görüşmeler olduğunu vurguladı. “Bu süreçte de gördük ki, bölgede öyle bir kanaat oluştu ki bu Kürt hareketinin temel enerjisini üreten PKK’dır algısı var” diyen Bacık, PKK’nın hakimiyetinin arttığı yerde Demirtaş’ın pek dikkate alınmadığını belirtti.

PKK’nın hendek taktiği

Doğu Ergil, PKK’nın bu hendeklerle, Kürt direnişinin kırılmadığını sergilemek istediğini vurgulayarak, "Önemli olan Türk hükümetinin burada haksızlığını ispatlamaktı. O haksızlığı da politik nedenler üzerinden değil, pratik uygulama üzerinden göstermeye çalışıyorlar” dedi. Bu bağlamda, PKK, önemli ölçüde de başarılı oldu. Avrupa Parlamentosu raporu da Türk hükümetinin terörle mücadele hakkının olduğunu vurgularken ‘orantısız’ ve ‘abartılı’ güç kullanmasından kaygı duyulduğunu kayda geçirdi.

Türkei erwägt die Entsendung von Bodentruppen nach Syrien
Fotoğraf: picture alliance/AA/Str

Gökhan Bacık, PKK’nın bu hendek taktiğinin arkasında aynı zamanda sosyolojik bir hedefinin olduğunu da anlatıyor. Kürt gençliğinin 80’lerde, 90’larda yaşananları fiilen bilmediğine dikkat çeken Bacık, “90’ları unutan bir jenerasyon vardı. Şimdi bu hendekler sonrası yaşananların nasıl bir sosyoloji üreteceğini bekleyip görmemiz gerekiyor,” diyor ve beklentisinin ise iyi yönde olmadığını vurguluyor. Bölgedeki insanların önünde gerilla ya da mülteci olmak gibi iki seçenek olduğunu belirten Bacık, "Bu yaşananlar Kürt sorununu iyi bir yere vardırmaz” şeklinde konuşuyor.

Bacık, Türkiye’nin bu meseleye ne askeri ne de siyasi çözüm üretebildiğini vurguluyor. Yürütülen çözüm sürecinde de silahsızlanmanın sağlanamadığını, aksine PKK’nın bu dönemde şehirlerin içlerine kadar silahlı mücadeleyi sokacak yapılanmayı tesis ettiğini vurgulayan Bacık, “Görüyoruz ki bir taraf ihmal etmiş, öbür taraf suiistimal etmiş. İki taraf da güvenilir bir şekilde bir barış süreci yürütememiş. Bir tıkanma üretmişler” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Tülin Daloğlu