1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özgürlüğü kağıt üstünde

Helle Jeppesen26 Ekim 2004

Basın hürriyeti bundan 200 yıl önce Fransa ve ABD Anayasaları’na girerek temel insan hakları arasındaki yerini almıştı. Ama günümüzde basın hürriyetinin hala bir çok ülkede ayaklar altına alındığını görüyoruz. Sınır Tanımayan Gazeteciler isimli kuruluşun üçüncü kez yayınladığı Global Basın Hürriyeti Raporu, bütün dünyada basın mensuplarının takibata uğratıldığını, medya organlarının kapatıldığını ya da iktidar sahiplerinin sansürüne tabi tutulduğunu gösteriyor.

https://p.dw.com/p/AafI
Raporda basına getirilen yasaklar konusunda Ortadoğu'da İran'ın başı çektiği belirtiliyor.
Raporda basına getirilen yasaklar konusunda Ortadoğu'da İran'ın başı çektiği belirtiliyor.Fotoğraf: dpa

Haber kaynağını gizli tutmak ve sansürsüz haber alıp verebilmek, en temel insan hakları arasında yer alır. Ama birçok ülke, BM insan hakları beyannamesini hiç okumamış gibi davranıyor. Bu nedenle de Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Mayıs ayındaki yıllık raporuna ilave olarak 167 devleti kapsayan bir basın hürriyeti sıralaması hazırladı. Örgütün Berlin ofisinden Elke Schaefter radyomuza bu endeksin anketle hazırlandığını anlattı. Schaefter şöyle konuştu:

”Beş kıtadaki 17 kardeş kuruluşla işbirliği içindeyiz. Bütün dünyada, gazeteci, hukukçu, ilim adamı, ve basın hürriyetiyle ilgilenen insan hakkı savunucularından oluşan 130 uzman muhabirimiz var. Bu yıl 52 soruluk bir anket hazırladık. Sorular, fiziki müdahaleden sansür ve devlet tekeline, reklam gelirlerinden mahrum etmek gibi dolaylı tehditlere kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Basın hürriyetini kısıtlayıcı her şey bu sorularda var."

Kuzey Kore'ye eleştiri

Kuzey Kore bu kez de dünya sonuncusu olmayı başardı. Bu ülkede medyanın tek görevi devlet başkanını yüceltmek. Propaganda mekanizmasının dışına çıkan gazetecilerin ya beyinleri yıkanıyor ya da toplama kamplarına kapıtılıyorlar. Kuzey Kore’de önemli bir şahsiyetin adını yanlış yazmak bile ceza almaya yetiyor. Yabancı radyo ya da televizyon yayınlarını izlerken yakalananlar derhal hapsi boyluyor. Dünyanın en büyük basın cezaevleri Çin ve Küba’da. Küba’da 26 bağımsız muhabir sırf görevini yaptığı için 14 ila 27 yıl hapis yatıyor.

Asya ve Ortadoğu'da durum

Asya ve Ortadoğu basın hürriyetinin en çok ihlal edildiği bölgeler. Bayan Schaefter, son rapordan bu yana iyileşme olup olmadığı sorusunu şöyle yanıtlıyor:

”Asya ve Ortadoğu ülkeleri hala son sıraları paylaşıyorlar. Basın hürriyetine en saygılı olanları ise İskandinav ülkeleri. Orta sıralarda hareketlilik var. Birçok küçük ülke basın hürriyetine saygılı davranıyor ve bazı fakir ülkeler ekonomik durum ile basın hürriyetinin birbiriyle yakından ilgili olduğu tezini çürütecek bir anlayış sergiliyorlar.”

Türkiye 113. sırada

Basın hürriyeti şampiyonları Avrupa’dan çıkıyor. Hür ve bağımsız basın Avrupa’da var. İlk yirmi ülkenin 17’si Avrupalı. ABD basın hürriyeti sıralamasında 22. Almanya ise onbirinci sırada. AB sınırları aynı zamanda basın hürriyetine de sınır oluşturuyor. Sınır Tanımayan Gazetecilere göre aday ülkelerden Türkiye yasal düzenlemelere rağmen basın hürriyetini tam olarak tesis edebilmiş değil ve 113. sırada yer alıyor. Rusya, Ukrayna ve Kafkas ülkeleri çok daha alttaki sıraları paylaşıyorlar. Ortadoğu ve öncelikle de Irak basın hürriyetinin olmadığı yerlerin başında geliyor. Geçen yıl Irak’ta 44 medya mensubu öldürülmüştü. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünden Elke Schaefter Ortadoğu’nun durumunu şöyle anlatıyor:

”İran Ortadoğu’nun en büyük basın hapisanesi. Suudi Arabistan, Suriye ve Libya gibi medyanın mutlak kontrol altında tutulduğu yerlerde de basın hürriyetinden söz etmek imkansız. Bu ülkelerde bilgi alışverişini enformasyon bakanlıkları düzenliyor. Sansür uygulanan ülkelerden sağlıklı bilgi almamız da çok zor. Bu nedenle Ortadoğu basın hürriyeti endeksinin en sonlarında yer alıyor.”