1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Bayraklı kutlamaların esin kaynağı Türkler'

21 Haziran 2014

Almanya’da yaşayan Türkler Dünya Kupası ile ilgili görüşlerini ve favorilerini DW’ye anlattı.

https://p.dw.com/p/1CNDd
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Futbolda Dünya Kupası heyecanı devam ediyor. Kupada yavaş yavaş grup maçlarının sonuna gelinirken şampiyonanın favorileri de belirginleşmeye başladı. Şampiyonluk adayları arasında Almanya da var. 'Panzerler'in Portekiz karşısındaki açılış maçını farklı kazanması Almanlar tarafından coşkuyla karşılandı. Almanya'da yaşayan Türkler de kupayı yakından takip ediyor. Özlem Coşkun Almanya'daki kupa heyecanına ortak oldu ve Berlin'deki Türk futbolseverlerin nabzını tuttu.

İlk grup maçında Dünya Futbol Şampiyonası'ndaki 100. maçına çıkan Almanya, Portekiz'i 4-0 gibi farklı bir skorla yenerek turnuvanın favorisi olduğunu kanıtladı. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de maç bitiminde soyunma odasına inerek, futbolcuları kutlaması bu maçın hafızalarda kalan unutulmaz ayrıntılarından biriydi.

Favoriler: Hollanda, Almanya, Brezilya

Kupa coşkusu sadece karşılaşmalara ev sahipliği yapan Brezilya'da değil, Almanya'nın başkenti Berlin'de de yaşanıyor. Başkentte Brandenburg Kapısı ile Zafer Anıtı arasındaki cadde kupa süresince trafiğe kapatıldı. Burada kurulan dev ekranlarda Alman Milli Takımı'nın maçlarının yanı sıra günün diğer karşılaşmaları ve ikinci turdan itibaren finale kadar tüm karşılaşmalar gösterilecek. Almanya'daki futbol heyecanını paylaşan Türk kökenli futbolseverlerin favorileri ise futbolun renkleri gibi çeşitlilik gösteriyor. Futbolseverlerden biri ”Benim Dünya Kupası'ndaki favorim, Hollanda. Uruguay ise sürpriz takımım.”derken bir diğeri istekli ve hırslı oyunculara sahip Almanya'yı desteklediğini söylüyor.

Başka bir Türk kökenli ise favorisi olduğu takımı şu sözlerle aktarıyor: “Diğer favoriler Almanya ve Brezilya olabilir ama benim desteklediğim Hollanda'dır. Sebebi de oyuncularıdır. Hollanda'nın her zaman önemli dönemlerde önemli oyuncuları olmuştur; Van Basten gibi Kluivert gibi ya da bu son dönem Galatasaray'da oynayan Sneijder gibi. Sadece Hollanda, şimdiye kadar başarıya ulaşamadı. Üç kere Dünya Kupası'nda finale geldiler, üç kere kaybettiler. Bu yıl umarım, Hollanda’nın yılı olur.”

Almanlar bizi örnek aldı'

Futbol yoluyla Almanların her iki yılda bir Avrupa ve Dünya şampiyonalarında bayraklarını hatırlamaları da kamuoyunda tartışılan konular arasında yer alıyor. Ülkede artan bayrak sevgisi kimilerine göre milliyetçilik, kimilerine göre aidiyet duygusu ya da gurur olarak değerlendiriliyor. Almanya'da yaşayan Türkler ise bu geleneğin asıl sahibinin ülkede yaşayan yabancılar, özellikle de Türkler olduğunu savunuyor. Berlinli bir futbolsever, Almanya'daki bayrak tutkusunu şu sözlerle açıklıyor: ”Bence Türkiye'nin de bir etkisi var. Çünkü 2002 Dünya Kupası'nda aldığımız başarı da ya da 2008'deki coşkumuzda bizden gördükleri, özendikleri şeyler olabileceğini düşünüyorum. O yüzden böyle bir tavır sergilediklerini düşünüyorum ve bu benim çok hoşuma gidiyor.”

Türk kökenli bir kadın taraftar, bayraklı kutlamaları ırkçılığa neden olmadığı sürece olumlu bulunduğunu belirterek, “biz milletçilik duyguları yüksek bir ülkeden geliyoruz. Bunu Almanların da yaşamasını normal karşılamalıyız” diyor.

Her milletin sevincini farklı gösterdiğini ve bunun farklı anlamlar içerebileceğini savunan bir diğer futbolsever ise düşüncesini şöyle dile getiriyor:"Bu kutlamaların bizde birleştirici bir etkisi vardır, tek bayrak altında toplanma hissi gibi. Ancak Almanlar da bunun farklı olduğun düşüncesindeyim. Bana göre daha çok diğer ülkelerden üstün olma hissi ve çabasının bir tezahürü. Bu nedenle Almanların bayrak sevgisi yabancılar ve bazı Türkler arasında tepki topluyor.”

Genç bir futbolsever de“2002'de Türkler Alman ve Türk bayraklarını yan yana asmaya başladılar. Orada birden bire madem Almanya'da yaşıyoruz, biz de Almanya’yı destekleyelim diye bir düşünce doğdu. O zamandan beri Almanlar da bayrakları ile kutlama yapıyor ya da ben Alman olmaktan gurur duyuyorum şeklinde dolaşıyorlar. Ben bunu kesinlikle negatif bir gelişme olarak görmüyorum” diyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Özlem Coşkun / Berlin