1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bebeğe bak toplumu anla

1 Eylül 2007

Oyuncak bebekler, yıllara göre kadının toplumsal rolünü yansıtıyor. 'Yaşlı' Barbie hep gülümseyen bir güzellik abidesiyken, 'genç' Bratz bebekler asiliği ve cinsel çekiciliği simgeliyor.

https://p.dw.com/p/BaSj
Barbie'nin Müslüman rakibi Rezzan da kız çocukları tarafından çok sevildi.
Barbie'nin Müslüman rakibi Rezzan da kız çocukları tarafından çok sevildi.Fotoğraf: AP

Kız çocuklarının en çok sevdikleri oyuncuklardan biri şüphesiz Barbie. Barbie adını, üretildiği Mattel firmasının sahibi Ruth ve Elliott Handler’in kızından aldı. 1959 yılında ABD’de piyasaya çıkan Barbie bebekler aslında 1955 yılında ilk kez Almanya’da Lilli adı ile üretildi. Daha sonra Mattel’e satılan ve firmanın dünya çapında yükselmesine neden olan Barbie bebekler kuşaklarca kız çocuklarını etkiledi.

Ardından Barbie’nin arkadaşları ve akrabaları olarak farklı etnik modeller piyasaya çıktı. Sonunda Amerikalı bir iş adamı Barbie bebeklerin Rezzan isimli türbanlı Müslüman versiyonunu çıkardı ve son olarak da Bratz bebekler piyasayı sardı. Bebeklerin modelleri ile kadının toplumsal rolüne yönelik beklentileri karşılaştırmak mümkün.

İstatistiklere göre Almanya’da her kızın yedi adet Barbie bebeği var. Uzun bacaklı, uzun sarı saçlı, ince belli, büyük göğüslü oyuncaklar çocuk değil, birer yetişkin kadın. Geleneksel bebekler genellikle gerçek bir bebeğin kopyası gibi iken, ilk kez Barbie bir kadın model olarak çocukların karşısına çıktı.

Hep anlayışlı Barbie

Barbie 'anlayışlı kadın'ı sembolize ediyor.
Barbie 'anlayışlı kadın'ı sembolize ediyor.Fotoğraf: dpa

Bilim insanlarına göre Barbie’nin ölçülerinde bir insanın yaşama şansı yok. İlk piyasaya çıktığında, daha çok Amerikan erkeklerinin hayallerindeki kadına benzeyen Barbie bebeklerin ölçüleri 99-46-84 idi. Daha sonra iki kez ölçüleri düzeltilerek gerçeğe uydurulmaya çalışılsa da Barbie bebeklerin çocuklarda yemek yeme bozukluklarına yol açabileceği uyarısı hala geçerli.

Feministlerin Barbie bebeklere başka eleştirileri de var. Sürekli gülümseyen tavrı ile Barbie bebekler geleneksel, her zaman anlayışlı kadın modelinin örneği. Oysa Barbie’nin piyasaya sürülmesinde öncü olan Ruth Handler, 50’li yıllardaki bebeklere alternatif bir oyuncakla çıktığını söylüyordu. Ruth Handler’e göre diğer bebekler, kız çocuklarını anneliğe yöneltecek şekilde planlanmıştı.

İlk satıldığında üstünde sadece bir mayo olan Barbie her yıl yeni bir kıyafete giydi, 1961 yılında doktorasını bile yaptı. 70’li yıllarda ise Barbie bebekler, pop şarkıcısı, hayvansever oldu, sporcu giysiyeri ve aksesuarları ile donatıldı. Bu satışları arttırdı. Sonunda Barbie, eşi ve çocukları olmasa da bir meslek sahibi, kendi evi ve arabası olan modele dönüştü. Bir erkek arkadaşı oldu ama hiç evlenmedi. Yani Barbie, modern Batılı kadını kimliğini kazandı.

Müslüman rakip: Rezzan

Arap ülkelerinde Fulla bebek popüler.
Arap ülkelerinde Fulla bebek popüler.Fotoğraf: dpa - Report

Ve tam da bu, Müslüman ülkelerde Barbie’ye karşı önlem alınmasına neden oldu. Suudi Arabistan Barbie bebeklerin satışını 2003 yılında yasakladı. Kızların illa ki sahip olmak istediği bebekler, İslami değerlerle uyuşmuyordu.

Bu sırada Amerikalı Sadi çifti ise, kendi ifadelerine göre “kızlarına kendi kültürlerine uygun bir bebekle oynaması” isteğinden yol açıkarak Barbie’nin başı örtülü hali olan Rezzan bebeği yarattı. Eski bir opera sanatçısı olan ve Amir Sadi ile evlendikten sonra Müslümanlığı seçen Sherry Sadi, “Eskiden Müslüman kadınlar Barbie bebeklere baş örtüsü dikerlerdi” diyerek adı tevazu anlamına gelen Rezzan bebeğin bir ihtiyaçtan doğduğunu söylüyor. Ve Rezzan bebek Müslüman ülkeleri ve aileleri fethetti.

Rezzan bebeğin bir seccadesi ve küçük bir Kur’an’ı bile var. İnançlı, nazik, saygılı, boyun eğen bir karakteri sembolize eden Rezzan bebek çocuklarda tam da istenen etkiyi bıraktı. Barbie bebekleri soyup çıplak bırakan çocukların, Rezzan bebeklerin baş örtüsünün bile çıkarmadıkları gözlendi. Hatta çocukların, erkek odaya girdiğinde Rezzan bebeğin başını örttükleri bile Rezzan bebekle ilgi ilgili olarak ebeveynlerin anlattıkları arasında.

“Amaç tesettüre alıştırmak değil”

Etnik farklılıklar dikkate alınarak Afrika, Kafkas ve Asya tipi Rezzan bebekler üretildiği gibi, İslam dünyasındaki gelişmeler ve kadının rolündeki değişim gözönünde bulundurarak tesettürlü bebeğin öğretmen versiyonu da çıktı. Öğretmen Rezzan’ın çantasında bir dizüstü bilgisayar ve cep telefonu var. Son olarak da “Ben mütevazı Müslüman bir kızım” diye bir şarkı söyleyen Rezzan’ın dijital versiyonu sürüldü piyasaya.

Rezzan’ın üreticileri, bebekle kızları tesettüre alıştırmak istedikleri eleştirilerine karşı çıkıyor. Onlara göre Rezzan’ın asıl işlevi karakteri güçlendirmek, vermek istedikleri mesaj ise “başı örtülü olanların karakterinin güçlü olduğu”. Rezzan’ın ‘annesi’ Sherry Sadi, “Küçük kızlar dünyaya sadece erkeklerin hoşuna gitmek için gelmediklerini öğrenmeli” diyor.

Bu arada Mattel firması da Barbie’yi Müslüman ülkelerde ‘göze batmayacağı’ şekilere soktu. Örneğin Fas’ta piyasasa Leyla bebek piyasaya sunuldu. Ancak Leyla, Batılıların ön yargılarını yansıtan bir şekilde, haremde yaşayan bir kadının ya da dansöz giysileri taşıyor. Öte yandan piyasadaki boşluğu farkedenler Arap ülkelerinde popüler olan Fulla gibi bebekler üretti.

Asi genç kızlar piyasayı sardı

Barbie ve Rezzan’ın son yıllardaki rakibi ise Bratz bebekler. Bratz bebekler, Amerikalı Barbie ve Müslüman Rezzan’ın tersine, isyankar tipler. MGA firmasının piyasaya çıkardığı bub bebeklerin tasarımcısı, “6-10 yaş arası kızların 20-30 yaşlarındaki kadınlara değil de 16 yaş civarı genç kızlara özendiklerini” belirtiyor. Bratz bebekler de buna göre tasarlanmış.

Mattel firması, daha önce kendi çalışanlarından biri olan MGA’in kurucusu Isaac Larian’ı Bratz bebek fikrini çaldığı gerekçesi ile dava etti. Ama Avustralya ve İngiltere’de Barbie’yi tahtından eden Bratzler, piyasanın yüzde 40’ını elinde tutuyor.

Göbeği piercingli, rugan çizmeli bu bebeklerin çocuklar üzerindeki etkileri tartışmalı olsa da MGA firması buna pek aldırmıyor, “Bebeği kızlar sevmeli, ebeveynler değil.” diyor. Çocuk psikologları da aradaki Barbie ile Bratz arasındaki farka dikkat çekiyor. Uzmanlara göre Barbie herkesin hoşuna gitmek istiyor, Bratz ise “Beni olduğum gibi kabul edin” diyen kuşaktan.