1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ben Julian Assange'ım

7 Şubat 2020

Almanya'da çok sayıda aydın WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın salıverilmesi çağrısı yaptı. DW editörlerinden Marcel Fürstenau, bu girişimin basın özgürlüğü açısından çok değerli olduğu görüşünde.

https://p.dw.com/p/3XPMG
Fotoğraf: Getty Images/H. Adams

Julian Assange olmasaydı, Afganistan’daki sonu gelmez savaşa dair bildiklerimiz çok daha az olacaktı. Ve öğrendiklerimizin çoğu da devletlerin istediği kadarıyla sınırlı kalacak ve zararsızmiş gibi görünecekti. 2010 yılından beri ise insanlık, Amerika Birleşik Devletleri güçlerinin yürüttüğü savaşa dair yalanları, alçaklıkları ve yaşananların insanlık dışı boyutunu öğreniyor. Amerikan istihbaratı ve ordusuna dair on binlerce gizli bilgi ilk olarak 2010’da WikiLeaks platformunda yayınlanmıştı. WikiLeaks’in kurucusu da Julian Assange’dı.

DW Editörü Marcel Fürstenau
DW Editörü Marcel Fürstenau Fotoğraf: DW

Assange’ın bu girişimi sayesinde artık gazeteciler, siyasette ve ekonomide daha hızlı ve örgütlü biçimde hareket edip dünya çapında gizli saklı kalanları, hukuk ihlallerini ve suç teşkil eden adımları ortaya çıkarabiliyor. Hükümet başkanlarının ve ekonominin devlerinin korkusu da o yüzden zaten. Elbette bunu engelleme, kendilerini koruma imkanları olsun, ancak bunun için lütfen adil yöntemler ve adil araçlara başvursunlar. Julian Assange’ın durumu özelinde baktığımızdaysa bundan söz etmek mümkün değil.

Obama dönemindeki belirsizliği Trump bir kenara itti

Obama'nın başkanlığı döneminde de Julian Assange'ı bekleyen tehlikeler ortadaydı. Zira Nobel Barış Ödülü sahibi Obama'nın gözünde de Assange bir vatan hainiydi, bir basın özgürlüğü savaşçısı değildi. Neyse ki Obama döneminde çekinceler daha çoktu da Assange hakkında en azından bir iddianame hazırlanmadı. Böylece The Guardian ve New York Times'a karşı davalar açılmadı. Bu önemli, nitekim her ikisi hala gizli belgeler olduğunda yayınlamayı sürdürüyor.

Akabindeki Trump dönemindeyse her şey tamamen Julian Assange’ın aleyhine döndü. Nisan 2019'da önce hakkında dava açıldı, Haziran 2019’da da ABD Başkanı Trump İngiltere’den iadesini talep etti. Sorumlu mahkeme iade taleibini 24 Şubat’ta görüşecek. Ancak mevcut durumdaki sorun şu: Assange, tutuklandığı günden beri tecritte ve Birleşmiş Milletler’e göre, uzun süre psikolojik işkenceye uğramış bütün kurbanlarda rastlanan belirtileri gösteriyor. Bu tespiti yapan da BM İşkence Özel Raportörü Nils Melzer. Ona göre Assange ruh sağlığı açısından öyle kötü bir durumda ki 24 Şubat’daki mahkemeye gerektiği gibi hazırlanabilmesi imkansız.

Raportörün işkence tespitleri çok ciddi

Melzer'in tespitleri havadan gelmiyor. BM Raportörü, Mayıs 2019’da hekimlerden oluşan bir delegasyonla beraber Julian Assange’ı cezaevinde ziyaret etti. Ta o zaman, Assange’ı ilk gördüğünde doğru olanı yaptı ve tıbbi koşullar ile adil yargılama ilkeleri gözedilerek Julian Assange’ın derhal salıverilmesini talep etti. O çağrısından bu yana sekiz ay daha geçti, ancak bu insanlık dışı uygulamaya son verecek tek bir küçük adım atılmadı.

Bu durum Almanya eski Dışişleri Bakanı Sığmar Gabriel’in bile sabrını taşırmışa benziyor. Eski bakan, dün Berlin'de uluslararası basının karşısına çıkarak, İngiltere’ye Assange’ı cezaevinden derhal serbest bırakması için acil çağrı yaptı. Bu çağrı, Almanya’nın araştırmacı gazetecilikteki isimlerinden Günter Wallraff'ın inisiyatifi sayesinde mümkün oldu. Onun ve o çağrıya imza atan, para da vererek Frankfurter Allgemeine gazetesinde yayınlanmasını sağlayan 130’dan fazla ilk imzacının çabalarıyla.

Gabriel önce çağrıyı imzalamayı istememiş

Eski bakan Gabriel, kendi anlattığına göre Assange’ın serbest bırakılmasına ilişkin çağrıyı önce imzalamak istememiş. BM İşkence Özel Raportörü Nils Melzer ile yaptığı uzun görüşmeden sonra neyse ki fikrini değiştirmiş. Şimdiyse Assange meselesinde ciddi siyasi gerekçeler olduğundan bahsediyor. Bir diğer eski bakan Gerhart Baum bir adım daha ileriye gidiyor ve Assange‘a yapılanların basın özgürlüğünün kriminalize edilmesi olduğunu söylüyor. Yaşlı Hür Demokrat Baum, Nazi dönemini çocuk olarak yaşayan, görmüş, geçirmiş biri. Bu açık ve net sözlerinizden dolayı sizlere müteşekkiriz. Sizlere ve Assange’ın salıverilmesi için yapılan çağrıya imza atan ve atmasını ümit ettiğimiz herkese çok teşekkürler. Bir vatandaş ve gazeteci olarak hiç şüphem yok ki şimdi tam da "Ben Julian Assange'ım" demenin vakti.

Marcel Fürstenau

© Deutsche Welle Türkçe