1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin duvarının izinde…

Marcel Fürstenau23 Nisan 2005

Doğu ve Batı Berlin’i onyıllarca ikiye ayıran ünlü „Berlin Duvarı“nın geçmişteki yansımalarını genç kuşaklara aktarmak üzere bir proje hazırlandı.

https://p.dw.com/p/AaZs
Berlin Duvarını aşmaya çalışırken yüzlerce kişi can verdi
Berlin Duvarını aşmaya çalışırken yüzlerce kişi can verdiFotoğraf: AP

„Berlin Duvarı neredeydi?“, sorusu; sadece dünyanın dört bir yanından duvarın yıkılışından sonra Berlin’i ziyaret edenlerin merak ettiği bir soru değil. Aynı zamanda bugün Berlin’de yaşayanların büyük bir bölümü de sorunun yanıtını vermek zorlanıyor. Genç kuşaklara, seneler boyu insanlara büyük acılar yaşatan bu duvarın geçmişteki varlığını hatırlatacak hemen hemen hiçbir şeyin olmaması, bir çok insanı üzüyordu. Bu nedenle duvarın geçmişteki izlerini günümüze taşımaya yönelik bir proje hazırlandı. Berlin
Kültür Senatörü Thomas Flierl tarafından 29 sayfalık bir proje sunuldu. “Durum değerlendirmesi“ yapan ve “çözüm önerileri“ içeren bu rapor, politikacılar ve tarihçiler tarafında da büyük oranda kabul gördü. Berlin Duvarı’nın neden olduğu trajedilerin kısa zamanda unutulması ve yeni kuşaklara aktarılmamasından yola çıkılarak böyle bir taslağın sunulduğu belirtildi.

Bin 65 kişi öldü

Bir zamanlar doğu ile batı arasındaki geçişlerin yapıldığı ünlü “Checkpoint Charlie’ sınır kontrol noktasında bir çok kişi kaçmaya çalışırken canından olmuştu. Berlin duvarının yıkılışından sonra kurulan, “özel Berlin Duvar Müzesi“nin yönetecisi Alexandra Hildebrandt, tarihi önemi büyük olan bu yerde, ölen kişiler adına sembolik olarak geçen yıl sonbaharda dikilen 1.065 tahta haç üzerinde bulunan isimleri okudu. Tahta haçlarda sadece ölenlerin isimleri deği, fotoğrafları da bulunuyordu.

Toplumsal bilinç meselesi

Doğu Almanya Sosyalist Birlik Partisi’nin dikta rejimini araştıran vakıf başkanı ve Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Markus Meckel, bu hatırlatma kültürüne müteşekkir. Hür bir seçimle göreve gelen ilk ve tek eski Doğu Almanya Dışişleri Bakanı olan Meckel, konuya ilişkin şunları anlattı: „Herşeyden önce toplumsal bilinçle ilgili bir konu. Ayrıca Tarihi yapılarla ilintili. Toplumun, hatırlatma kültürünün yerleşmesi için hangi alanda neler yapabileceği de çok önemli. Özellikle de kurbanların unutulmaması için neler yapılacağı…"

Politik baskının sembolü

Eyalet yönetimini oluşturan koalisyonun küçük ortağı Demokratik Sosyalizm Partisi’nin Kültür senatörü Thoması Flierl şöyle konuştu: „Duvar, Doğu Almanya ve doğu bloğunda yaşanan politik baskının bir sembolü olarak kaldı. Duvarın yıkılışı Alman tarihine, hiç şüpesiz, başarılı bir barış hareketi ve iyi bir demokrasi örneğinin sembolü olarak geçti.”

Hatırlatma kültürü

Flierl’in temel düşüncesi; duvarın yıkılışından sonra yeni kuşaklara duvarı hatırlatma kültürünü aşılamak. Hür Berlin Üniversitesi’nin araştırma bölümünde Manfred Wilke şunları dile getirdi: “Ölenlerin, kaçmayı başaranların ve bu girişmlerinden başarısız kalanların isimleri belgelendi. Tüm bunlar gerçekleşirken komünist parti diktatürlüğüne karşı başkaldıranların isimleri de belgelenenler arasında.”