1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin-Washington hattında bahar havası

Murat Çelikkafa / DW23 Şubat 2005

Amerikan Başkanı George Bush, Avrupa ziyareti kapsamında Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile biraraya geldi. Oldukça samimi bir havada yapılan zirvede, görüş ayrılıkları üzerinde durmaktan kaçınıldı ve ortak paydalar ön plana çıkarıldı. DW'den Murat Çelikkafa'nın haberi...

https://p.dw.com/p/Aawb
Schröder-Bush görüşmesi samimi bir havada geçti
Schröder-Bush görüşmesi samimi bir havada geçtiFotoğraf: AP

Almanya’nın batısındaki kentlerde bugün 11 saatliğine tam bir “olağanüstü durum“ vardı. Hava, kara ve deniz trafiğinde önemli kısıtlamalar yaşandı, yollarda ve çatılarda mevzilenen çok sayıda güvenlik görevlisi ve keskin nişancılar, adeta kuş uçurtmadı. Ren bölgesindeki bu sıkı önlemleri nedeni ise Avrupa gezisini sürdüren ABD Başkanı George Bush’un Almanya’ya yaptığı yarım günlük ziyaretti. Mainz kentinde Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile başbaşa bir görüşme yapan Bush, Greenpeace çevre örgütü üyeleri tarafından da çeşitli eylemlerle protesto edildi.

George Bush, 17’inci yüzyıldan kalma tarihî Mainz Şatosu önünde askeri törenle karşılandı. Oldukça samimi bir havada gerçekleşen ikili görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında da iki lider, sergiledikleri rahat ve uyumlu tavırla, geçmişteki görüş ayrılıklarının son bulduğu izlenimini vermeye çalıştılar.

Sağlam temeller

Schröder ve Bush, atlantikaşırı ilişkilerin sağlam temeller üzerine oturmasının her iki taraf açısından da son derece önemli olduğunun altını çizdi. Almanya Başbakanı, görüşmeyi oldukça olumlu olarak değerlendirirken, özellikle ABD’nin Ortadoğu’daki çabalarından övgüyle sözetti.

“Şu anda uluslararası politikanın ajandasında yer alan tüm konuları enine boyuna ele aldık. Bu sorunların bir bülümü zaten dün Brüksel’deki görüşmelerde de gündeme gelmişti. Bu arada Bush yönetiminin özellikle Ortadoğu sorununu çözümüne yönelik çabalarını, dünya barışı açısında yerinde ve önemli bir adım olarak değerlendiriyorum. Amrika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki güçlü angajmanı sayesinde, barış sadece bir ümit olarak kalmayacağını, sorunun çözümünün bile mümkün olduğunu düşünüyorum.“

Irak konuşuldu

Almanya Başbakanı, Bush ile yaptıkları görüşmede Irak konusunun da gündeme geldiğini belirtti:

„Tabi ki Irak konusu üzerinde de konuştuk. Özellikle de bu ülkenin geleceğini ele aldık. Konuyla ilgili daha önce belirgin görüş ayrılıkları yaşadığımızı inkar edecek değiliz. Ancak bu geçmişte kaldı. Şu anda ortak düşüncemiz, Irak’ta istikrar ve demokrasinin hakim kılınması.“

Amerikan Başkanı da Irak konusundaki anlaşmazlıkların geçmişte kaldığını vurgulayarak, atlantikaşırı ilişkilerde Almanya’nın rolünün önemine işaret etti: “Avrupa ile iyi ilişkiler yürütebilmek için Almanya ile ilişkilerimizin iyi olması gerekiyor. İşte ziyaretimin önemi de burada yatıyor. Irak konusunda Gerhard Schröder’in vurguladığı üzere Almanya’nın yaptığı katkıların neden sınırlı kaldığını anlıyorum. Ancak gerek bakanlık binalarının onarımı, gerekse güvenlik kuvvetlerinin eğitimi gibi alanlarda Almanya’nın yaptığ katkılar, hayatî öneme sahip.“

İran gündemin ilk sıralarında

Schröder-Bush görüşmesinde ele alınan bir başka konu da İran oldu. Almanya Başbakanı, İran’ın nükleer programından feragat etmesi yönündeki çabaların süreceğini kaydetti.

“Görüşmelerde, İran’daki durum da önemli bir yer tuttu. Bu konuda hedeflerimizin ortak olduğunu söyleyebilirim. Burada sözkonusu olan, İran’ın nükleer silahlara sahip olma düşüncesinden kesinlikle vazgeçmesini sağlamaktır.“

Bush: „İran, Irak değil“

Amerikan Başkanı ise İran ile ilgili şunları söyledi: “İran, bir Irak değil. Konuyla ilgili kısa bir süre önce bazı diplomatik çabalar başlattık. Bu konuda öncülük eden dostlarımıza da müteşekkirim. Mollalar nükleer programla ile ilgili düşüncelerinden vazgeçmeye ikna edebilmek için hep birlikte çalışacağız.“

İklimin korunmasına yönelik alınabilecek önlemler, Mainz’daki Schröder-Bush görüşmesinin bir başka konu başlığını oluşturdu. Sera etkisine neden olan zararlı gaz salınımının önlenmesine yönelik Kyoto Protokolü’nü imzalamayan ABD, buna rağmen iklim ve çevrenin korunması konusunda Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapmaya hazır olduğu mesajını verdi.

Kyoto protokolünde ilerleme

Kyoto ve iklim koruma ile ilgili Schröder şunları söyledi: “Kyoto Protokolü’nün en uygun araç olup olmadığı konusu bir yana, bu alandaki işbirliğimizi genel anlamda derinleştirme ve güçlendirme kararı aldık. Her iki taraf da bu konuda arzulu. Bence bu hiç de küçümsenmemesi gereken bir ilerleme.“

Kyoto'ya ilişkin görüş ayrılıkları

George Bush ise konuya ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi: “İklim konusunu da ele aldık. Kyoto ile ilgili bazı görüş ayrılıklarımız oldu. Nitekim, 2001 yılında Avrupa’ya yaptığım ziyaret sırasında bunların neler olduğu üzerinde durmuştuk. Sayın Başbakan’a iklim konusuna duyarsız kalmadığımız güvencesini verdim. Yaşam standartımızın iyileştirilmesi ve iklimin korunması için teknolojiye yılda 5 milyar 800 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Almanya gibi büyük bir devletle bu alanda çalışma fırsatımız var. Sadece kendi ülkelerimiz için değil, Çin ve Hindistan gibi kalkınma halindeki ülkelerin de sözkonusu teknolojilerden yararlanması için çalışacağız.“

Zirvede samimi hava

İkili görüşme ve ortak basın toplantısının ardından birlikte öğle yemeği yiyen Gerhard Schröder ve George Bush, samimi havalarını burada da sürdürdüler. İki lideri eşlerinin de hazır bulunduğu yemekte yapılan konuşmalarda, Bush, Almanya’yı kastederek „Bu ülke, Avrupa’nın kalbidir“ ifadelerini kullandı. Schröder ve Bush, birlikte kadeh kaldırarak, geçmişteki anlaşmazlıklara tümüyle sünger çektikleri mesajını verdiler. Amerikan Başkanı, Alman ana muhalefet lideri Angela Merkel ile de 15 dakikalık kısa bir görüşme yaptı.

„Bay Bush, hiç de hoş gelmediniz!“

Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, konuk Amerikan Başkanı George Bush ile dostane ve samimi bir havada görüşürken, buluşmaya evsahipliği yapan Mainz kentinde Bush ve Amerika karşıtı gösteriler düzenlendi.

Aralarında Greenpeace çevre örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 7 bin kadar gösterici, Kyoto Protokolü’nden Irak’a, nükleer politikalardan ticaret alanındaki pekçok konuda ABD’nin izlediği politikaları protesto etti.

10 bin polis seferber oldu

Mainz ve çevresinde 10 bin kadar polis ve keskin nişancının konuşlanmasına ek olarak kentin sürekli helikopterlerle havadan kontrol altında tutulması, olası taşkınların önüne geçilmesine yönelikti. Gerçekten de protesto yürüyüşleri, kayda değer bir olay yaşanmadan sona erdi.

Greenpeace örgütünden iki kişi, üzerlerine İngilizce olarak „Nükleer silahlara hayır“ yazılı pankartların bulunduğu iki şişme botla bir süre nehir üzerinde gösteri yaptı. Mainz tren garında da iki dev pankart Bush karşıtı pakart açmaya çalışan eylemciler polis tarafından etkisiz hale getirildi.

Trafik felç

Bu arada Almanya’nın batısındaki tüm kentlerde, Bush’un 11 saatlik ziyareti sırasında alınan olağanüstü güvenlik önlemleri, hava, kara ve gemi taşımacığılını da olumsuz etkiledi. Bush’un ziyareti sırasında Almanya’nın en işlek otoyolları arasında bulunan A3, A60 ve A67 tümüyle trafiğe kapatıldı.

Alınan önlemlere bir de kar yağışı eklenince, sadece Frankfurt Havalimanı’nda yaklaşık 100’ün üzerinde uçağın iniş ve kalkışı iptal edildi, 260 uçuş rötarlı gerçekleşti. Bu durumdan etkilenen yaklaşık 5 bin yolcunun, başta Lufthansa olmak üzere ilgili havayolu şirketlerine, AB’nin yürürlüğe koyduğu yeni düzenleme gereği milyonlara Euro’luk tazminat açması ihtimal dahilinde.