Berlin'de uyum kavgası

Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in aralarında göçmen kuruluşlarının da bulunduğu çeşitli kuruluşlardan temsilcilerle düzenlediği uyum zirvesinin hemen ardından yeni tartışmalar patlak verdi. Hristiyan Demokrat Birlik partisinin kontrolündeki federal İçişleri Bakanlığı hafta sonunda, göç ve oturma izni verilmesini daha sıkı koşullara bağlayan 260 sayfalık bir öneri paketi sundu.

Buna göre işsiz ve sosyal yardım alan yabancılar sınırdışı edilebilecek. Sosyal yardım alan Almanlar da yabancı eşini Almanya’ya getiremeyecek. Öneriler arasında anlaşmalı evliliklerin önüne geçebilmek amacıyla, boşanmanın ardından yabancı eşin kendi oturma iznini alabilmesi için evli kalınan sürenin uzatılması da öngörülüyor. Şimdiye kadar bu süre iki yıldı.

İçişleri Bakanlığı’nın önerileri, koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar’dan destek bulmadı, önerilere Yeşiller ve Sol Parti’den de sert tepki geldi. Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri Hubertus Heil, bu önerilere kendi partisinin katılamayacağını söyleyerek, “Biz elini uzatan bir uyum politikası istiyoruz“ şeklinde konuştu.

Muhalefet de tepkili

Yeşiller Başkanı Claudia Roth da bu önerileri insanlıkdışı diye nitelendirerek büyük ihtimalle anayasaya da aykırı olacağını vurguladı. Roth, Cuma günkü uyum zirvesinin ömrünün sadece birkaç saat sürdüğünün açıkça anlaşıldığını belirterek, “Başbakanlık’taki güzel süslü konuşmaların hemen ardından hükümetin hiçbir şekilde göçmenlere yaklaşmayacağı, aksine yabancılar hukukunda baskıcı ve sınırlayıcı bir çizgi izleyeceği görülmüş oldu“ dedi.

Yeşiller partisi meclis grup başkanı Renate Künast da göçmenlerin ikinci sınıf vatandaş haline getirilmeye çalışıldığı suçlamasında bulunarak, “Uyum zirvesinden gerçekten uyum çıkması isteniyorsa Başbakan Merkel, parti içindeki sertlik yanlılarına karşı koyacak cesareti gösterebilmek zorundadır“ dedi.

Sol Parti de Hristiyan Birlik partilerini ikiyüzlülükle suçladı. Milletvekili Sevim Dağdelen, Hristiyan Birlik partilerinden politikacıların kısmen ırkçılık kokan taleplerine uyum zirvesi öncesinde bıraktıkları yerden devam ettiklerini söyledi. Dağdelen, “İçişleri Bakanlığı’nın önerileri gözönüne alındığında, uyum zirvesindeki açıklamalar, sonucu olmayan iyi niyet açıklamaları olarak kalmaya mahkumdur“ şeklinde konuştu.

Böhmer: Tartışmalar gereksiz

Hükümetin göç ve uyumdan sorumlu devlet bakanı Maria Böhmer ise göçmenlere ek yaptırımlar getirilmesi yönündeki tartışmaları gereksiz bulduğunu söyledi. Hristiyan Demokrat Birlik partili Böhmer, Almanca bilmeyen işsiz bir yabancı Almanca kursuna gitmeyi reddettiğinde sosyal yardımın kısılmasının mevcut düzenlemelerle de mümkün olduğunu belirterek, yabancılar arasında sadece küçük bir azınlığın uyumu reddettiğini de vurguladı.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü de önerilerin tartışılmak üzere içişleri alanındaki politikacılara gönderildiğini, bakanlığın bir yasa hazırlama girişiminin henüz sözkonusu olmadığını açıkladı.

Türkler de kızdı

İçişleri Bakanlığı’nın basına yansıyan önerileri Almanya’daki göçmen kuruluşlarının da tepkisini çekti. Almanya Türk Toplumu derneği başkanı Kenan Kolat uyum zirvesi ile yaratılan olumlu atmosferin zehirlenmemesi uyarısında bulunarak, “Zirvenin hemen ardından uyum politikalarındaki eski refleksleri göstermek zirvenin temel düşüncesini bozar niteliktedir“ dedi.

Almanlar göç ediyor

Politikacılar hangi yabancının Almanya’da kalmasına izin verilebileceğini tartışadursun, Almanya’dan yurtdışına göç eden Alman sayısının hızla yükselmesi dikkat çekiyor. Uyum zirvesinin hemen ardından Hristiyan Birlik partileri ve ekonomi çevrelerinden temsilciler Almanya’dan göçün daha da artabileceği uyarısında bulundu.

Hessen Eyaleti’nin Hristiyan Demokrat Başbakanı Roland Koch, Almanya’dan göç edenlerin başında bilim adamı, zanaaatkar ve mühendisler gibi verimli insanların bulunduğunu vurguladı. Hristiyan Demokrat Eğitim Bakanı Annette Schavan da geçtiğimiz yıl, 1954’ten bu yana Almanya’dan yaşanan en büyük göçe tanık olduklarını belirterek bu eğilimi durdurmak zorunda olduklarını söyledi.