1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin'den uyarı, Londra'dan protesto

13 Ocak 2020

Almanya, İran'ı Ortadoğu'da istikrarı bozucu davranışlardan kaçınması konusunda uyardı. İngiltere de Londra'nın protestosunu iletmek üzere İran Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırdı.

https://p.dw.com/p/3W8nl
Hafta sonu İran'da düzenlenen protesto gösterisinden
Hafta sonu İran'da düzenlenen protesto gösterisinden Fotoğraf: Getty Images/AFP/H. Hamdani

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, başkent Amman'da Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası İran krizine ilişkin açıklamalar yaptı. Maas, es-Safedi ile görüş birliği içinde olduklarını belirterek "İran gerginliği azaltmak istiyorsa, komşularını riske atmaya son vermeli, bu Irak için de geçerli" şeklinde konuştu.

İran'ın Ukrayna Havayollarına ait yolcu uçağını düşürdüğünü açıklamasının ardından ülkede düzenlenen hükümet karşıtı protesto gösterilerine de işaret eden Maas, İran'daki insanların da düşüncelerini özgürce ifade etme hakları bulunduğuna işaret etti. Haber ajansı ILNA, Pazar günü düzenlenen gösterilere yaklaşık 3 bin kişi katıldığını duyurmuştu.

Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Ürdünlü mevkidaşıyla Amman'da görüştü
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Ürdünlü mevkidaşıyla Amman'da görüştü Fotoğraf: Reuters/M. Hamed

İran Büyükelçisi protesto için çağrıldı

İran'a bir uyarı da İngiltere'den geldi. Londra'daki İran Büyükelçisi, Tahran'daki İngiltere Büyükelçisinin gözaltına alınması ile ilgili olarak İngiltere Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Başbakan Boris Johnson'ın bürosundan yapılan açıklamada, İran Büyükelçisine bu uygulamanın diplomatik olarak kabul edilemez olduğu ve bu gözaltına karşı Londra'nın "sert" itirazının iletildiği belirtildi. Açıklamada, İran Büyükelçisi Hamid Baeidinecad'ın böyle bir durumun yaşanmayacağı konusunda güvence vermesinin istendiği kaydedildi. 

Tahran'daki İngiltere Büyükelçisi Rob Macaire, yasa dışı gösterilere katılmak ve provokasyon suçlamaları gerekçe gösterilerek kısa süreli olarak gözaltına alınmıştı. Düşen Ukrayna uçağında hayatını kaybedenler için düzenlenen törene katıldığını ve hükümet karşıtı sloganlar atılmasıyla töreni terk ettiğini belirten Macaire ise hakkındaki suçlamaları geri çevirmişti.

Tahran suçlamaları geri çeviriyor

İran hükümet sözcüsü Ali Rebii de Ukrayna uçağının düşürülmesi ile ilgili yaptığı açıklamada, Tahran'ın olayla ilgili verileri gizlediğine ilişkin suçlamaları geri çevirdi. Rebii, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin olaydan iki gün sonra düzenlenen Güvenlik Konseyi toplantısında düşen uçakla ilgili önemli verileri paylaştığını, ayrıca hem yolcuların hayatını kaybetmesinden hem de ülkenin güvenilirliğinin zedelenmesinden dolayı üzgün olduklarını belirtti.

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü'nün komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesi ile ilgili olarak yaşanan askeri gerginliğe dikkat çeken Rebii, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'da 52 hedefi vurmakla tehdit ettiğini ve bu nedenle de güvenlik güçlerinin en yüksek derecede alarma geçmiş durumda olduklarını söyledi. Rebii, Ukrayna uçağının bir tehdit olarak algılanarak yanlışlıkla vurulduğunu ve bunun trajik bir hata olduğunu da sözlerine ekledi.

Trudeau'dan adalet sözü

Kanada Cumhurbaşkanı Justin Trudeau ise düşen Ukrayna uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarına "adalet" sözü verdi. Hayatını kaybedenler için Edmonton Üniversitesi'nde düzenlenen anma törenine katılan Trudeau, burada yaptığı konuşmada "Bu trajedi, ülkemizdeki İran-Kanadalı toplumunu etkiledi, ama bu olay, gerçek bir Kanada trajedisi" dedi. Trudeau, yanıtları buluncaya ve adalet yerine gelinceye kadar rahat etmeyeceklerini de sözlerine ekledi. Düşen uçakta bulunan 176 yolcudan 63'ü Kanadalı'ydı. Uçaktan kurtulan olmamıştı.

Reuters,dpa/HS,TY

© Deutsche Welle Türkçe