1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin’in BM girişimine olumlu sinyal

23 Mayıs 2005

Almanya, birlikte hareket ettiği Japonya, Hindistan ve Brezilya ile beraber Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik elde etmek için çaba göstermeye devam ediyor. Yapılan nabız yoklamaları, Berlin’in yeniden yapılandırma düşüncelerinin geniş çoğunluk tarafından onay gördüğünü ortaya koyuyor.

https://p.dw.com/p/Aapl
Almanya'nın BM nezdindeki temsilcisi Pleuger umutlu konuşuyor
Almanya'nın BM nezdindeki temsilcisi Pleuger umutlu konuşuyorFotoğraf: AP

Almanya’nın BM’de reform planları çerçevesinde daimi üyelik çabaları sürüyor. Alman siyasetçi ve diplomatlar dünyanın dört bir yanında mekik dokuyarak bu hedefe ulaşabilmek için destek arıyor. Almanya, kendisi gibi Güvenlik Konseyi daimi üyeliği için çabalayan Japonya, Hindistan ve Brezilya ile de bağlantı halinde. Bu dörtlü grup, bazı ülkelerin direnişine rağmen reform planları için Genel Kurul’da gerekli çoğunluğu sağlayacağını umuyor.

“Zaman ve koşullar uygun“

BM Güvenlik Konseyi’ne daimi üyelik için çabalayan Almanya, Japonya, Hindistan ve Brezilya, Genel Kurul üyesi ülkelerin üçte ikisini ikna etmek zorunda. Alman diplomatlar, daimi üyelik için zaman ve koşulların uygun olduğuna inanıyor. BM Güvenlik Konseyi’nde reforma ihtiyaç olduğu konusunda aslında herkes hemfikir. Görüş ayrılıkları, reformların içeriği konusunda çıkıyor. Pakistan, Meksika ve İtalya’nın önerisi, sadece daimi olmayan üyelerin sayısının artırılması yönünde.

Almanya’nın aralarında bulunduğu dörtlü grubun önerisi ise Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üye sayısının artması. Almanya’nın BM nezdindeki büyükelçisi Gunter Pleuger Genel Kurul’daki 191 üye ülke arasında yaptıkları ilk nabız yoklamalarına göre, eğilimin ikinci öneri doğrultusunda olduğunu belirtiyor: „Tartışma oturumlarında 120’nin üzerinde ülke bizim önerimizi destekler tutum sergiledi. Bu nedenle oylamada bizim önerimizin çoğunluğu bulacağına inanıyorum. Bu noktada oldukça iyimseriz.“

128 ülkeden onay gerekiyor

Ancak 128 ülkenin onayı gerekiyor ve ikna çalışmaları tartışma oturumlarıyla sınırlı değil. Hem New York’taki BM büyükelçileri hem de başkentler arasında destek bulmak gerekiyor. Almanya Başbakanı Güvenlik Konseyi reformu için muhalefetten bir politikacıyı, Washington’da iyi ilişkilere sahip eski Savunma Bakanı ve şu an Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olan Volker Rühe’yi özel temsilci olarak görevlendirdi. Amerikan yönetiminin Almanya’nın BM’de daimi üyelik planlarını desteklemediği sır değil. Rühe’nin Washington’da destek aradığı sırada Washington Post gazetesinde yayımlanan, ‚Amerikan Dışişleri Bakanı Condolleezza Rice’ın yakın çevresine Almanya’nın daimi üyeliğine karşı olduğunu söylediği’ yönündeki haber zamanlama açısından can sıkıcı oldu.

Volker Rühe ise bu haberin çok ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyor: „Amerikalılar hala kararsız. Şimdiye kadar tek söyledikleri, Japonya’nın daimi üyeliğini destekledikleri. Bu da Konsey’in genişlemesi reformunu desteklediklerini gösterir. ABD’nin şu an bekleyip dünyanın diğer ülkelerinin fikirlerini görmesi önemli.“

Üçte ikilik çoğunluk gereği

ABD’nin bekleme sürecinde dört adaylık grup da üçte ikilik çoğunluğu sağlamaya çalışıyor. Daimi üyelerden Fransa ve İngiltere’nin desteğinin garanti olduğu, Rusya’dan da olumlu işaretler geldiği belirtiliyor. Diğer daimi üye Çin ise Japonya’nın daimi üyeliğine karşı olduğu için planı desteklemesi zor görünüyor. Güvenlik Konseyi’nde reformdan en kazançlı çıkacak olanlar, Afrika ülkeleri. İki yeni daimi üyelik için Afrika’dan pekçok ülke adaylığını koydu. Aralarında en şanslıları Güney Afrika, Nijerya ve Mısır.

“BM’ye en fazla aidatı ödüyoruz“

Almanya’nın BM nezdindeki büyükelçisi Gunter Pleuger, daimi üyeliğe Almanya’nın değil de başka bir Avrupa ülkesinin alınması olasılığı konusunda şunları söylüyor: „Bu tabii hoşumuza gitmez ama demokratik bir karar olarak kabul ederiz. Ama inanıyorum ki, BM’ye en fazla aidatı ödeyen, BM’nin temel görevlerine en fazla katkıyı sağlayan ülkelerden biri olarak Almanya’nın itibarı, üçte ikilik çoğunluğa erişmemiz için yeterli olacaktır.“