1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

030910 Dialog Tatlicilar Berliner Bäckerei

6 Eylül 2010

Avrupa pazarına yılda 200 ton baklava üreten Tatlıcılar şirketinin sahibi Ertan Saydam, gözünü şimdi de Amerika pazarına dikti. Saydam, başarısının sırlarını Deutsche Welle’den Panagiotis Kouparanis’e anlattı.

https://p.dw.com/p/P4P1
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Bir yanda incecik açılan baklava hamurunun arasına Antep fıstığı parçaları serpiştirilirken, öte yanda fırından çıkan baklavaların üzerine şerbet dökülüyor... Ertan Saydam normalde baklava üretiminde kadınlı erkekli 13 kişilik sabit bir ekibin çalıştığını, ancak Ramazan süresince ek 5 kişiye daha ihtiyaç duyduklarını aktarıyor. Saydam, baklavanın Ramazan ayında özellikle oruç tutan Müslümanların iftar sofralarının vazgeçilmezi olduğunu belirtiyor. Saydam "Orucunuzu açtığınızda vücut tatlıya ihtiyaç duyuyor. Geleneksel bir tatlı olduğu ve lezzeti nedeniyle insanlar baklavayı tercih ediyor." açıklamasını yapıyor.

Tatlıcılar'ın baklava üretimi Ramazan'da günde 2 tona ulaşıyor. Saydam yılda 200 ton baklava ürettiklerini kaydediyor. Tatlıcılar'ın ürettiği bu baklavalar ve 100 ton diğer tatlı çeşidi Almanya'daki Türk marketlerine ve AB'nin 16 ülkesine gönderiliyor. Helsinki'nden, Milano'ya, Dublin'den Viyana'ya Avrupa'nın birçok kentinde Tatlıcılar baklavalarını bulmak mümkün.

Çok istese de okuyamadı

Berlin'in kültür çeşitliliğiyle tanınan Kreuzberg semtinde göçmen bir ailenin çocuğu olarak 1975'te doğan Saydam, daha 16 yaşındayken ailesi Türkiye'ye döndüğü için sahip oldukları fırının başına geçmiş. Okumayı çok istediği halde, bu hayalini gerçekleştiremeyen Saydam, erkek kardeşiyle birlikte ailenin başta pide ürettiği fırını bugünlere getirmiş.

Saydam, ürettikleri tatlı ve baklavaları diğer Alman kentlerine götürdüklerini, başta kimseyi tanımasalar da bu şekilde Almanya'nın her yanında birçok toptancıyla iş yapmaya başladıklarını anlatıyor: "Bir gün yaşlı bir adam bana, 'Oğlum baklava satmak için Berlin'den Frankfurt'a gelinir mi hiç' dedi. Ben de ona 'Amca ben her hafta sana baklava getireceğim' dedim. Bana 'olmaz, yapamazsın' dedi. Bense 'yaparım' dedim. Her hafta ister sadece 5 veya 10 kutu olsun ne kadar baklava istediyse getirdim. Önemli olan sözümü tutmaktı. Şimdi bunun meyvesini yiyorum."

Frankfurt'taki bu toptancı ve daha birçokları hâlâ zamanında ulaşan siparişler ve değişmeyen kalitesi nedeniyle Saydam'ın baklavalarını tercih ediyor. Saydam, "Baklavayı makinelerde üretmek mümkün değil. Sadece elde üretilebiliyor. Yoksa tadı ev baklavası gibi olmaz." diyor.

Hedefleri daha da büyük

Bundan iki yıl önce tatlı piyasasını araştırmak için Malezya ve Dubai'ye giden Saydam, ileride ABD'ye de tatlı göndermek istiyor. Ancak bunun için 500 metrekarelik üretim tesisini en az 4 bin metrekareye çıkartması gerekiyor.

Saydam çocuklarının bir gün işinin başına geçmesini isteyip istemediği sorusuna "Çocuklarım şu anda Berlin'de özel bir okula devam ediyor. Eğer eğitimlerini başarıyla tamamlarlarsa, günün birinde iş yaşamına başlayabilirler. Ama önce eğitim. Önce okullarını bitirsinler." yanıtını veriyor.

Saydam'ın okuma hayalini bugün çocukları gerçeğe dönüştürüyor.

© Deutsche Welle Türkçe


Panagiotis Kouparanis / Çeviri: Banu Ertek


Editör: Nihat Halıcı