1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bilgisayar, oyuncağın tadını kaçırdı

Matthias von Hein / Deutsche Welle10 Şubat 2009

Birçok kuşağın aşina olduğu, birlikte büyüdüğü oyuncak ayılar ve barbie bebekler, bilgisayar dünyasıyla mücadelede sürekli geriliyor. Oyuncak üreticileri, dünya genelindeki krizden de paylarını alıyor.

https://p.dw.com/p/Gqcv
Zamane çocukları oyuncak yerine bilgisayarı tercih ediyor
Zamane çocukları oyuncak yerine bilgisayarı tercih ediyorFotoğraf: dpa

Almanya’nın Nürnberg kentinde düzenlenen Oyuncak Fuarı, hem dünyanın en büyük oyuncak fuarı hem de 60 yıllık geçmişiyle dünyanın en eski oyuncak fuarı. 5 Şubat’ta başlayan fuar, bir kriz mesajıyla açıldı. Almanya’nın oyuncak tren üreticisi Märklin, konkordato ilan etmişti. Oyuncak branşı aslında bir dönüm noktasında. Çünkü geleneksel oyuncaklar, herkesin küçüklüğünde severek oynadığı oyuncak ayılar, Barbie bebekler, bilgisayar dünyasıyla savaşıyor. Her geçen gün bilgisayar oyunları geleneksel oyuncakların yerini alıyor. Fuarda konuşulan bir diğer konu da oyuncak güvenliği konusuydu. Tartışmaların merkezinde ise yine Çin vardı.

Almanya’nın oyuncak tren üreticisi Märklin, konkordato ilan etti
Almanya’nın oyuncak tren üreticisi Märklin, konkordato ilan ettiFotoğraf: picture-alliance/ dpa


70 bin yeni oyuncak

Bu konuşan oyuncağın adı “Küçük Günışığı“. Yaklaşık 40 santimetre boyunda, sarı saçları ve kırmızı bir giysisi var. Nürnberg’deki Oyuncak Fuarı’nda duygu ve deneyim kategorisinde onur ödülünü kazanan bu sevimli bebek, aslında oyuncak piyasasını işgal eden bilgisayar endüstrisine verilmiş güzel bir karşılık. Elektronik teçhizatla donatılan oyuncak bebek, dokunulduğu zaman tepki veriyor. Acıktığında ise beslenmek istiyor.

Dünyada çok az branşta, oyuncak branşındaki kadar yenilik yaşanıyor. Fuarda yaklaşık 70 bin yeni oyuncak tüm dünyadan gelen 80 bin civarındaki ziyaretçinin beğenisini kazanmak için rekabet ediyor. Nürnberg’deki fuar, sadece dünyanın en büyük oyuncak fuarı olma özelliğini taşımıyor, aynı zamanda bu yılki fuarda dünyanın en büyük oyuncağı da sergileniyor. Dört metre uzunluğundaki pelüş dinozor, gerçek gibi görünüyor. Dişlerinin arasında ise yavru bir dinozor tutuyor. Oyuncağın Filipinli üreticisi, özellikle ABD’de çok fazla satış yaptıklarını belirtiyor.

Dünya genelindeki oyuncakların yaklaşık dörtte üçü Çin’de üretiliyor
Dünya genelindeki oyuncakların yaklaşık dörtte üçü Çin’de üretiliyorFotoğraf: picture-alliance/ dpa

11’nci salonda ise bir sürü pelüş hayvanın ortasında Bay Gao’ya rastlıyoruz. Burası Çinli üreticilerin stantlarının bulunduğu yer. Uzmanların tahminlerine göre, dünya genelindeki oyuncakların yaklaşık dörtte üçü Çin’de üretiliyor. Ancak 2007 yılında Mattel firmasının ürettiği oyuncaklarda tehlikeli maddeye rastlanmasının ardından 20 milyon civarındaki oyuncağın toplatılması, Çin oyuncaklarına karşı güvensizlik doğmasına yol açtı. AB, oyuncaklarla ilgili kuralları daha da sertleştirdi. 2009 yılının başından bu yana tehlikeli kimyasallara karşı daha sıkı kontroller yapılıyor. Çinli oyuncak üreticisi Gao da, yeni kurallar nedeniyle zorluklar yaşadıklarını belirtiyor: “Çok çabuk gelişti ve başlangıçta yeni kurallara pek güvenmedik. Standartlar kısa süre içinde yükseltildi. Biz eski test ölçütlerine alışmıştık. Onlar fiziksel testlerdi. Şimdi ise özellikle renk ve lifleri kapsayan kimyasal içerikler de dâhil edildi.“

Modellbahntreff
Fotoğraf: picture-alliance / dpa


Oyuncağa AB standardı

Çocuk sağlığıyla ilgili kaygılar, oyuncak güvenliğini fuarın en önemli temalarından biri yaptı. Fuar yönetimi bir kontrol merkezi oluşturdu. Çin standının tam bir kat üstünde yer alan bu merkezde, çok sayıda üretici, ürünlerinin güvenirliğini kanıtlamaya çalışıyor. Almanya’nın ve Avrupa Birliği’nin standardı olan ve tüm dünyada tanınıp kabul gören TÜV Rheinland Uluslararası Standartlar Sertifikasyon ve Denetim A.Ş'den. Ralf Weißkirchen, “Özellikle kimyasallarla ilgili testler yapılıyor. Üretici ve satıcı, ürünlerinin zehirli maddeler, alerji yapan maddeler içerip içermediğini test etmek için bize geliyorlar“ diyor.

Tehlike sadece küçük parçalardan kaynaklanmıyor. Örneğin pelüş oyuncağın içine karışmış zehirli bir maddeden de kaynaklanabiliyor. Çocuğun temas etmesinin ardından zehirli madde, ter ya da tükürükle vücuda geçebiliyor. Weißkirchen, özellikle ucuz ürünlerdeki tehlikeye dikkat çekiyor: “Noel'den önce ‘Her şeyi 1 Euro'ya satan' adlı dükkânlarda inceleme yaptık ve oradaki oyuncakların yaklaşık yüzde 50’sinin piyasada olmaması gerektiğini belirledik. Marka ile ilgili problemlerin yanı sıra kimyasal ve mekanik problemler de mevcuttu.“