1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Bir ulus nefes almakta zorlanıyor"

29 Haziran 2020

Almanya'nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini devralması, Polonya'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ve ABD'deki koronavirüs vakaları Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/3eTqs
ABD Başkanı Donald Trump
ABD Başkanı Donald TrumpFotoğraf: picture-alliance/dpa/E. Vucci

29.06.2020 - Alman basınından özetler

Almanya, AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini 1 Temmuz'dan itibaren altı aylığına devralıyor. Konuyla ilgili Stuttgarter Zeitung'da yer alan yorum şu şekilde:

"Dönem başkanlığını, en büyük ağırlığa sahip üyenin birçok konuda karar verilmesi gereken böylesi bir dönemde üstlenmesi büyük tesadüf. Avrupa Birliği muazzam bir biçimde borçlanacak. Pandemi öncesinde kabuk bağlamış birçok ekonomi branşına yeni bir itki vermek için dev miktarda parayı ele almak gerekiyor. Eğer yatırımlar akıllıca yapılırsa Avrupa kısa süre içinde daha iyi bir duruma gelebilir. Ancak iş kötüye giderse, milyarlar toprağa gömülür ve torunlara da bir borç yükü bırakılmış olur. Avrupa'nın Ocak ayında gelip çatacak olan Brexit'in anlaşmasız olma ihtimaline hazırlanması gerek. Göçmenlerin nasıl paylaşılacağına dair tartışmanın da uzlaşmayla çözümlenmesi gerekiyor."

Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung konuyla ilgili yorumunda Merkel'in krizlerin üstesinde gelebilme becerisini vurguluyor:

"Başbakan krizlerin üstesinden gelebiliyor. Federal Hükümet'in başında geçirdiği 15 yılda Angela Merkel birçok güçlüğe katlandı. 2008/2009 yılında bir euro krizine dönüşen ekonomik kriz, 2014 Kırım krizi ve bir yıl sonraki göçmen tartışması. İklim krizi de tüm bu zaman zarfında hep varlığını sürdürdü. Merkel'in siyasi kariyerinin kapanışında ise şiddetiyle önceki krizlerin hepsini aşan korona krizi patlak verdi. Merkel'in şimdi sadece Almanya'yı değil tüm bir kıtayı kurtarması gerekiyor."

Polonya'da halk cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda oy kullanmak için dün sandık başına gitti. Cumhurbaşkanı Andrzej Duda mutlak çoğunluğu yakalayamadı. Duda, liberal aday Rafal Trzaskowski ile iki hafta sonra ikinci turda yarışacak. Frankfurter Rundschau Polonya'daki seçimlerle ilgili şu yorumu yapıyor:

"Yılın başında sağ milliyetçi Hak ve Adalet Partisi'nin (PiS) iktidarı sarsılmaz görünüyordu. Otoriter Jaroslaw Kaczynski başkanlığındaki parti iyi ekonomik durumdan fayda sağlıyordu. PiS'in adayı Andrzej Duda'nın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sorun yaşaması, ihtimal dışıydı. Pazar günü ise Duda'nın liberal Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski ile kozlarını ikinci turda paylaşacağı görüldü. Ne oldu da böyle oldu? Siyasi havadaki değişiklik, koronanın patlak vermesi ile eş zamanlı. Ancak asıl sorun Kaczynski. Devlette otoriter bir dönüşüm için planlarını hayata geçirmek istedi. Bu da iyi bir sonuç vermedi. Ekonomik kriz PiS'i halkın hoşuna gitmeyecek kesintiler yapmaya zorluyor. Avrupa politikaları konusunda da parti, sahip olduğu görüşlerle bağdaşmayacak şekilde hareket etmek zorunda kalıyor. PiS Avrupa Birliği karşıtı bir parti. Polonya ise Avrupa Birliği'nin başarısına bağlı. Trzaskowski gibi siyasetçiler dünyaya açık bir siyasetten yana. Uzun vadede başarılı olacak olanlar da onlar."

Koblenz'de yayımlanan Rhein-Zeitung ABD'de koronavirüs salgınının kontrol alınamamasına ilişkin şu yorumu yapıyor:

"ABD'de tüm bir ulus nefes almakta zorluk yaşıyor. İnsafsız polislerin boğazlarını sıktığı Afroamerikalılar ‘Nefes alamıyorum' derken on binlerce COVID-19 hastası da devletleri başarısız olduğu için ölüyorlar. Sam Amca semptomlar göstermeden önce de yapısal ırkçılık, sosyal adaletsizlik ve kötü devlet yönetimi gibi tedavi edilmemiş hastalıklardan muzdaripti. Toplumsal kutuplaşma da bağışıklık sistemini daha da zayıflattı. Hayati tehlike olduğu yönündeki teşhis karşısında Amerikalı hastanın derhal bir şifacıya ihtiyacı var. Ancak bunun yerine Beyaz Saray'daki şarlatan, sahte doktor ve narsist, her şeyi daha da kötü hale getiren reçeteler yazıp duruyor."

DW / EC, HS

©Deutsche Welle Türkçe