1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM’den beyin göçü uyarısı

Ajanslar20 Temmuz 2007

BM’nin raporunda, 2004 yılında yoksul ülkelerden 1 milyon yüksekokul mezunu ülkesini terkettiği belirtildi ve beyin göçünün önlenmesi çağrısında bulunuldu. Raporda, bunun için yoksulluğun önüne geçilmesi isteniyor…

https://p.dw.com/p/BKBQ
BM, dünyanın en yoksul 50 ülkesindeki durumla ilgili raporunu açıkladıFotoğraf: Sahel e.V.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın açıkladığı raporunda yoksul ülkelerin kalkınma sürecinde mevcut sorun ve tehlikelere dikkat çekildi. Bu sorunların başında beyin göçü geliyor. Rapora göre 2004 yılında yoksul ülkelerden 1 milyon yüksekokul mezunu ülkesini terketti. Bu, nitelikli iş gücünün yüzde 15’i anlamına geliyor.

Yurtdışına göç edenler arasında bilim insanı, mühendis ve doktorların oranı oldukça yüksek. Çoğu Afrika, Asya ve Pasifik bölgesinden yoksul 50 ülkede toplam nüfus 767 milyon olmasına rağmen yüksek öğrenim mezunlarının sayısı 6 milyon 600 bin. Haiti, Kap Verde, Samoa, Gambiya ve Somali, göç nedeniyle son yıllarda akademisyenlerinin yarısından çoğunu kaybetti. En fazla beyin göçü, özellikle siyasi açıdan istikrarsız ülkelerde yaşanıyor.

Batılı ülkeler ve kuruluşlara eleştiri

Raporda yoksul ülkelerdeki karanlık tabloda, Batılı sanayi ülkeleri, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Ticaret Örgütü’nün de payı olduğu belirtiliyor. Bu ülke ve kuruluşların şimdiye kadar yıllardır yoksul ülkelere pazarlarını dışa açmaları çağrısında bulunduğu, ekonomi ve ticaret alanındaki liberalleştirme önlemleriyle durumun iyileşeceği tezini savunduğu hatırlatılıyor.

Rapora göre, bu reçeteleri tamamen uygulayan ülkelerde yabancı şirketler karlı işler yaptı, kısa süreliğine istihdam yarattı, ancak ülkenin kendi ayakları üzerinde durabileceği kalıcı kalkınmaya ve ekonomiye neredeyse hiçbir katkı sağlamadı. Yabancı doğrudan yatırımların yoksul ülkelerdeki yerli şirketlere teknoloji ve bilgi transferine yol açacağı tezi de tutmadı.

Raporda, sanayi ülkelerinden hükümet ve şirketlerin kendi patentlerini potansiyel rekabete karşı korumak için uyguladıkları sert önlemler de eleştiriliyor. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı insan sermayesi kaybının bir ülke için çok ciddi sonuçlara yol açtığını vurgulayarak, sözkonusu ülkelerde ekonomi, eğitim ve sağlık sistemlerinin gerçek anlamda gelişemediği uyarısında bulunuyor.

Teknolojik ilerleme

Raporda, yoksul ülkeler teknolojik ilerleme ve yenilikçi buluşlara daha fazla yatırım yapmaya çağrılıyor. Burada sadece yüksek teknoloji değil, sulama tesisleri, traktörler ya da dayanıklı bitki türlerinin ekimi gibi önlemler kastediliyor.

Raporun yazarlarından Michael Herrmann ise sanayi ülkelerinin yaptığı kalkınma yardımlarında bilim ve teknoloji teşvikinin utanç verici derecede az bir paya sahip olduğunu belirterek, kalkınma yardımları dengesini yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu. Herrmann, sanayi ülkelerinin 2003-2005 döneminde yaptıkları yardımda 1998-2000 dönemine göre gerileme görüldüğünü de vurguladı. Rapora göre yoksul ülkelerde teknolojinin teşviki, nitelikli elemanlara iş olanağı sağlaması açısından yurtdışına beyin göçünü de azaltabilecek bir yatırım.

Kaybolup giden sermaye

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı Genel Sekreteri Supaçai Paniçpakdi de beyin göçünü ‚kaybolup giden sermaye’ diye nitelendirerek ziraat uzmanları, biyologlar, mühendis, bilimadamı ve bilgisayar uzmanları olmadan yaşam koşullarının iyileştirilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Paniçpakdi, bu nedenle sanayi ülkelerini yoksul ülkelerden gelen kalifiye işgücüne kalıcı çalışma izni vermek yerine onları süreli anlaşmalarla istihdam etmeye çağırdı.

Yoksul ülkelerle ilgili bir uyarı da Dünya Bankası’ndan geldi. Yoksul ülkelerde ekonomik kalkınmanın yolunun düşük doğum oranlarından geçtiğinin belirtildiği Dünya Bankası raporunda bunun için cinsel aydınlatma ve kadının toplumdaki rolünün güçlendirilmesinin önemi vurgulandı. Rapora göre yoksul ülkelerde her yıl 500 bin kadın hamilelik ya da doğum sırasında yaşamını yitiriyor, sadece yanlış kürtaj uygulamaları nedeniyle yılda 68 bin kadın ölüyor.