1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Boko Haram'dan kurtarılan kızlar hayata tutunmaya çalışıyor

22 Temmuz 2018

Radikal İslamcı Boko Haram örgütü beş ay önce Nijerya'da 100'ün üzerinde kız çocuğunu kaçırdı. Kızlar bir ay sonra serbest bırakıldı ancak normal bir hayat sürmek çoğu için imkansız. Adrian Kriesch'in Dapçi izlenimleri.

https://p.dw.com/p/31oIF
Nigeria, Dapchi
Fotoğraf: DW/A.Kriesch

Ayşe ve kardeşi Falmata, Nijerya'nın Yobe eyaletinde bulunan Dapçi'deki evlerinin önünde oturuyor. 15 yaşındaki Falmata'nın üzerinde kırmızı bir hicab bulunuyor. İyi durumda olmayanlara yardım edebilmek için avukat olmak istediğini söylüyor. Hemen yanında oturan ve yeşil bir hicab giymiş olan Ayşe ise gülümseyerek doktor olmak istediğini anlatıyor.

Bu iki genç kızın evlerinin önünde kurduğu bu hayaller, dünyanın her yanında olabilecek sıradan bir an olabilir. Ancak orada öyle değil. Çünkü okul zamanı olmasına rağmen bu iki genç kız evlerindeler. Neden diye sorulduğunda, Ayşe "Bilmiyorum, anne-babamıza sorduğumuzda öncelikle beklememiz gerektiğini söylüyor" diyor.

Ayşe ve Falmata
Ayşe ve FalmataFotoğraf: DW/A. Kriesch

"Onlara bir bak, yeteri kadar olgunlar"

Anneleri ile konuşmak üzereyken, kızların Cuma namazından dönen babaları Zanna Zakaria geliyor. Birden keskin şekilde ortam sessizleşiyor. Zakaria'nın iki eşinden altı çocuğu bulunuyor. Çocukların okula gitmeleri konu dahi edilmiyor. Çünkü o, iki kızının evlenmeleri gerektiğini düşünüyor ve gerekli ayarlamaları yapmış durumda. "Onlara bir bakın, kocalarının evlerine taşınmak için gerekli olgunluğa eriştiler" diyor ve ekliyor:

"Burada kalamazlar, bu geleneklerimize uygun değil. Evlendirilecekler. Ondan sonra okula gidip gitmeyeceklerine eşleri karar verecek. Bu artık benim elimde değil."

Falmata ve Ayşe kısa süre öncesine kadar radikal İslamcı örgüt Boko Haram tarafından rehin tutuluyordu. Boko Haram geçen Şubat ayında Dapçi'deki yatılı okulun yurduna saldırmış ve 100'ün üzerinde öğrenciyi kaçırmıştı. Kızlar hükümet ile örgüt arasındaki pazarlıklar sonucu ancak bir ay sonrasında bırakılmışlardı. Falmata ve Ayşe, rehin tutuldukları döneme dair konuşmak istemiyor. Rehin tutuldukları dönemde yaşadıklarının psikolojik izlerini silebilmek için gerekli desteği ise hiç almadılar.

Ayşe ve Falmata'nın babaları Zakaria
Ayşe ve Falmata'nın babaları ZakariaFotoğraf: DW/A.Kriesch

Kızların sadece üçte biri okula döndü

Boko Haram'ın kaçırdığı 900 öğrenciden biri olan Falmatu ise rehin tutulduğu döneme dair konuşabiliyor. Boko Haram'ın saldırdığı okulda dersler yeniden devam ediyor. Ancak kaçırılan öğrencilerin ancak üçte biri kadarı tekrar okula dönebildi. Pembe renkli okul önlüğü içinde Falmatu, okul arkadaşlarına "hayatının en korkunç dönemi" olarak tanımladığı rehineliğini anlatıyor.

Rehin tutuldukları dönem boyunca hep yollarda olmuşlar, nehirleri geçmişler. Onlar ilerlerken, üzerlerinden savaş jetlerinin geçtiğini, hava saldırıları yapıldığını ve korkuyla ağaçların arkasına saklandıklarını anlatıyor. Falmatu, bir defasında sekiz kızla birlikte örgütün elinden kaçmaya çalışmış. Ancak birkaç saat sonra Boko Haram'ın kadın savaşçılarına yakalanıp, geri götürülmüşler. Falmatu geri getirildikten sonra falaka ile cezalandırıldıklarını anlatıyor arkadaşlarına.

Boko Haram'dan kurtarılan kız çocuklarından bazıları
Boko Haram'dan kurtarılan kız çocuklarından bazılarıFotoğraf: Reuters/O. Lanre

Falmatu, serbest bırakılmadan kısa süre önce Boko Haram savaşçıları tarafından, "Sakın ola yeniden okula dönmeye kalkmayın. Yoksa bir kez daha gelir sizi yine kaçırırız" sözleriyle tehdit edildiklerini anlatıyor. Bu nedenle Falmatu aslında bir kez daha okula dönmek istememiş ancak anne ve babası onu ikna etmiş. Genç kız "Babam bana, şimdi vazgeçeceksen neden eğitimin için bu kadar para harcadım dedi" diyor. Falmatu bir defasında okuldan eve kaçtığını ancak babasının, geleceğini düşünerek okula gitmesi konusunda kendisini ikna ettiğini belirtiyor: "Ben de okula gitmeye devam etmeye karar verdim" diyor.

Dapçi artık güvenli mi?

Dapçi'de okula gitmeye cesaret bulamayan çok sayıda genç kız yaşıyor. Birçoğu başka bir kentte okula gitmek istediklerini söylüyor. Ancak bunun için paraları bulunmuyor. Boko Haram'ın rehin tuttuğu kızlardan 20'si Dapçi'ye iki saat mesafedeki bir Türk okulundan burs almış. Yobe eyaletinin eğitim bakanlığı yetkililerinden Modu Maaji, Dapçi'nin artık güvenli bir yer olduğu görüşünde. Dapçi'deki okul yurdunun önünde çok sayıda asker konuşlandırılmış durumda. Bölgeye girişte kontrol noktaları bulunuyor. Ajiri, "Aileler çocuklarını okula göndermeyerek, teröristlere boyun eğmiş oluyor" diyor.

BM Çocuklara Yardım Örgütü UNICEF'in verilerine göre Nijerya'da 10 milyon 500 bin çocuk okula gitmiyor. Özellikle de ülkenin kuzeyinde, İslamcı Boko Haram'ın yıllardır faaliyet göstermesi nedeniyle durum gittikçe kötüleşen bir hal alıyor.

Yine UNICEF'in verilerine göre Boko Haram geride bırakılan yıllarda bin 400'ün üzerinde okulu yıktı, 2 bin 295 öğretmeni öldürdü.

Kendi hayatını belirleme hayali

Dapçi'de Boko Haram'ın saldırdığı okul yurdu
Dapçi'de Boko Haram'ın saldırdığı okul yurduFotoğraf: Reuters/A. Sotunde

Nijerya'da kaçırılan kız çocuklarının kurtarılması için oluşturulan "BringBackOurGirls" inisiyatifinden Florence Ozor, hükümetin kaçırılan kızları ve ailelerini yalnız bıraktıklarına dikkat çekiyor. "Kızların travmalarını birden bire geride bırakmaları beklenemez, rehabilitasyon ve psikolojik desteğe ihtiyaçları var" diyor. Bunun uzun ve sistemli bir iyileşme süreci olduğunu söyleyen Ozor, hükümetin bunu yapmadığını belirtiyor.

Eğitim hakkı ve kendi hayatını belirleyebilme hayali, Falmata ve Ayşe için bir hayalden ibaret kalacak. Çünkü kızları başına alacağı 50 ile 120 euro arasındaki başlık parası babaları Zakaria için daha önemli. Nijerya'nın en yoksul bölgelerinden birinde bu para oldukça fazla. Şu anda okula gitmeye devam eden Falmatu da geleceğin ona ne getireceğini öngöremiyor. Okulun son yılı ve girmesi gereken birçok sınav bekliyor. Falmatu'nun tek beklentisi ailesi içinden birinin para bulması ve böylece Dapçi'den çıkıp üniversiteye gidebilmesi.

 Adrian Kriesch

© Deutsche Welle Türkçe