1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

020709 Armut Bosnien

9 Temmuz 2009

Siyasi kavgalar barış döneminde de Bosna Hersek'i rahat bırakmadı, yeniden inşa sürecini yavaşlattı. Şimdi ise küresel ekonomik ve mali kriz, son yıllarda kaydedilen mütevazı canlanmayı da boşa çıkarmış durumda.

https://p.dw.com/p/IjsX
Fotoğraf: DW / Dejan Sajinovic

Deutsche Welle'den Filip Slavkovic gittikçe fakirleşen Bosnalıların içinde bulundukları durumu araştırdı.

Bosna Hersek'in batısında bulunan Banyaluka kentindeyiz. Şehir pazarının tezgâhlarını mevsimlik yerli sebzeler ve ithal meyveler süslüyor. Havuç 2, fasulye 3,5 ila 8, sarımsak ve soğan 5 ila 6 Mark.

Bosna Hersek'te savaştan bu yana para birimi olarak Konvertibl Mark kullanılıyor. Bu para biriminin değeri eski Alman Markı gibi Euro'nun yarısına eşit. Gayet uygun olan fiyatlara rağmen, tezgâhların başında neredeyse hiç müşteri yok.

Pazarcı Mitza eski bol müşterili günleri özlemle anıyor. Mitza, "Eskiden bu pazar tıklım tıklım olurdu. Bugünlerde genellikle hiçbir şey satamadan koca bir saati geride bıraktığımız oluyor. Benim işim de hiç kolay değil. Durum gerçekten çok zor" diyor.

İş bulmak çok büyük bir dert

Handwerker aus Bosnien und Herzegowina, Nasir Jabucar
Fotoğraf: DW / Emir Numanovic

Bosna Hersek'teki ortalama brüt gelir yaklaşık 1200 Mark. Tabii iş bulabilenler için… Çünkü çalışabilecek durumdaki nüfusun dörtte biri işsiz. Çalışanların büyük bölümüyse kaçak iş yapıyor. Bu nedenle resmi istatistikler, halkın yüzde kırkının işsiz olduğuna işaret ediyor.

Bosna Hersek'te, 2000-2007 yılları arasında ekonomide yüzde altı ila yedilik bir büyüme yaşandı. Ülke tam kendini toparlamaya başlamıştı ki küresel mali ve ekonomik kriz patlak verdi. Bundan özellikle, krize kadar büyük ilerlemeler kaydeden ihracat etkilendi.

Ülkenin tanınmış iktisatçılarından Fikret Çavuşeviç en önemli ihracat alanlarını şöyle sıralıyor:

"Birinci sırada, 2003-2008 yılları arasında, ihracatını 170 milyondan 930 milyon Marka yükselten demir çelik endüstrisi bulunuyor. İkinci sırada büyük beyaz eşya üreticileri var. Beyaz eşyacılar da aynı dönemde ihracatlarını 170 milyondan 780 milyon Marka yükseltti. Üçüncü sıradaysa toplam bilanço göz önünde bulundurulduğunda ihracatın ithalatı aştığı alüminyum üretimi yer alıyor"

Küçük ve orta ölçekli işyerleri kapanıyor

Diğer yandan Bosna Hersek'te sürekli küçük ve orta ölçekli iş yerleri kapanıyor. Her ay binlerce kişi işsizler ordusuna ekleniyor. Ancak kesin rakamları kimse bilmiyor. Çünkü bu konuda yapılmış detaylı bir istatistik yok. Ülkenin en önemli problemlerinden biri de ülkedeki verimsiz bürokrasi.

Merkezi hükümet neredeyse hiçbir yetkiye sahip değil. Asıl yetki, Bosna-Hersek'i oluşturan iki bölgenin; Sırp Cumhuriyeti ve Boşnak-Hırvat Federasyonu hükümetlerinin elinde. Daha sonra görevinden istifa etmek zorunda kalan Bosna Hersek Federasyonu Başbakanı Nejat Brankoviç, geçtiğimiz ay acil önlemler paketi açıklamış ve Uluslararası Para Fonu 1 milyar 200 milyon euroluk kredi sözü vermişti.

Ancak ülkede yaşanan yolsuzluk olayları nedeniyle bu kredinin ne kadar verimli kullanılacağı da tartışma konusu. Zira Brankoviç’in istifa nedeni de hakkındaki 250 bin Mark’ı özel emlak alımı için zimmetine geçirdiği iddialarıydı. Bosna Sırp Cumhuriyeti Başbakanı Milorad Dodik hakkında da, Banyaluka'daki yeni hükümet binasının yapımında bazı inşaat şirketleriyle tartışmalı anlaşmalar yaptığı suçlamasıyla soruşturma devam ediyor. Bu iddiadaki söz konusu meblağ ise 60 milyon Euro.

Halk yaşam mücadelesi veriyor

Bosnien Hilfe für Behinderte in Bosnien und Herzegowina
Fotoğraf: DW

Bosna halkı ise kriz döneminde yaşam mücadelesi veriyor. İflasını açıklayan bir alışveriş mağazaları zincirinde çalışan Stanişa, durumunu "Son 13 ayın maaşını alamadım. Ondan öncekiler için de dava açmam gerekti. Ara sıra bulduğum başka işlerde çalışıyorum" sözleriyle özetliyor.

Kriz öncesinde son yıllarda yaşanan ekonomik canlanma da halka fazla yansımadı. Eski devlet kuruluşlarının savaş sonrasında üstünkörü özelleştirilmesi de işsizliği körükledi. Stanişa bir şekilde geçinip gittiklerini, ancak en büyük sorunun sosyal primlerin ve emeklilik primlerinin ödenmemesi olduğunu belirtiyor. Arkadaşı Sneja ise doktor masraflarını genellikle kendi ceplerinden karşılamak zorunda kaldıklarını söylüyor ve ekliyor: "Bizimkisi hayat falan değil. Sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz."

Filip Slavkovic / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Beklan Kulaksızoğlu