1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bosna, İran için ne anlam taşıyor?

Peter Phillip / DW8 Mart 2005

İran Devlet Başkanı Muhammed Hatemi resmi bir gezi için Avrupa’da. Hırvatistan’da dün gerçekleştirdiği temasların ardından Hatemi, bugün Yugoslavya savaşı sırasında destek verdikleri Bosna’ya geçiyor. Bosna gezisi ise İran için özel bir anlam taşıyor. DW’den Peter Phillip’in analizi...

https://p.dw.com/p/Aavi
Balkanlar'daki savaş sırasında İran, Bosna'ya silah sağlamıştı.
Balkanlar'daki savaş sırasında İran, Bosna'ya silah sağlamıştı.Fotoğraf: DW

İran, eski Yugoslavya’da yaşanan iç savaşta, bölgedeki Müslüman halkın kaderini takip eden Müslüman ülkelerden biriydi. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, çatışmaların başladığı 1992 yılından itibaren bölgeye silah ve insani yardımda bulunuyordu. Şimdi El Kaide üyesi olarak kabul edilen, o zamanların Afgan direnişçileri bölgeye gönüllü asker göndermek amacı ile insan eğitmeye başlamıştı bile.

İran ise tüm bu iki olasılık arasında uzun zaman kararsız kaldı. Daha sonra ele geçen ipuçları, İran’ın aslında Yugoslavya’da ilk anlaşmazlıkların çıktığı günden beri bölgede bulunduğunu ortaya koyuyor, hem de aralarında “Mücahitler” ve “Devrim Muhafızları” mensuplarının da bulunduğu geniş bir grupla.

ABD silah gönderilmesine göz yumdu

ABD, İran’ın faaliyetlerini şüpheli bir biçimde takip etti. Ancak İran’ın 1994 yılında Bosna’ya silah göndermesine ve Bosna’nın silah kaynağı haline gelmesine göz yumdu. Savaş döneminde Sırplar, o dönemlerde hala tek bir devlet olan ülkenin üçte ikisinde gücü ele geçirmişti. Kendini savunmak isteyen Bosnalılar’ın en çok ihtiyacı olan yardım ise silahtı.

ABD, Avrupa ülkelerine Bosna’yı, NATO’nun hava saldırıları ve karadan silah takviyesi ile desteklemeyi tavsiye ediyor. Ancak hiçbir ülke, bu atılımların kendi ülkesi üzerinden sağlanmasına izin vermek istemiyordu. Sadece Hırvatistan, ABD’ye, Bosna’ya kendi toprakları üzerinden silah gönderilmesine izin verip veremeyeceğini sormuştu. Bu sorusuna yanıt alamadı.

İran, Hırvatistan üzerinden Boşnaklar’a silah gönderen ülkelerin başında geliyor, onu Türkiye ve Malezya izliyordu. Tüm bunlar, ABD’nin eski Başkanı Bill Clinton döneminde yaşananlara göz yumulmasıyla gerçekleşti. Birçok senatör, Clinton’a fazla beklemeden Bosna’ya müdahale etmesini söylemiş, Clinton ise bu adımın BM kararını çiğnemek anlamına geleceği ve başka ülkelerin de aynı tavrı uygulayabileceği tehlikesine dikkat çekip reddetmişti.

Cumhuriyetçiler’in eleştirisi

Demokratlar’ın bu sessiz göz yummaları, muhafazakar Cumhuriyetçiler tarafından Dayton Anlaşması imzalanana kadar yoğun bir biçimde eleştirilmişti. Dayton Anlaşması ile Bosna’daki yabancı askerlerin ve düzensiz orduların çekilmesini öngörülmüş ve büyük ölçüde uygulanabilmişti.

İran, Bosna ve suskun Amerika üçgenindeki uluslararası ilişkiler, tarihte değerlendirilebilecek ayrı bir olay. Bu arada İran’ın askeri desteği ile Bosna’da sempati kazandığı bir gerçek. İşte bu yüzden Hatemi’nin Bosna’ya gezi düzenlemesi hiç şaşırtıcı değil, tersine Tahran’ın mevcut sempatileri politik kazanımlara dönüştürme amacını ortaya koyan bir kanıt.