1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brüksel'de AB ekonomisine neşter

Derleyen: Murat Gencosman23 Mart 2005

Brüksel’de devam eden AB Zirvesi’nde, Euro İstikrar Paktı’nın koşullarına uymakta zorlanan ülkeler bu alanlardaki belirlemelerin yumuşamasıyla rahat bir nefes alırken, hizmet sektörünün sınırötesi işleyişinde saptanan pürüzleri giderme konusunda da bazı önemli engellerin aşıldığı anlaşılıyor...

https://p.dw.com/p/AauL
Zirvenin ikinci gününde liderlerin uzlaşma sağlaması bekleniyor...
Zirvenin ikinci gününde liderlerin uzlaşma sağlaması bekleniyor...Fotoğraf: AP

Euro İstikrar Paktı’nın, AB üyelerinin yıllık bütçe açığına getirdiği %3’lük kotayı üç yıldır aşan, bu nedenle Brüksel’in tepkisini çeken Almanya, bu koşulların yumuşatılmasını sağlayan AB Dönem Başkanı Jean Claude Juncker’e müteşekkir. Diğer yandan, Avrupa çapındaki işsizlik sorunu ve daha çok konjonktürel nedenlerle %3 oranındaki bütçe açığı limitine uyamayıp Brüksel’in tepkisini çekenler dışında, bütçe rakamları üzerinde oynayıp AB’yi kandırdığı iddia edilen ülkeler de vardı.

Bu gibi durumların önüne geçmek için bundan böyle %3’lük limite uyamayan ülkelere, buna gösterecekleri gerekçeler dikkate alınarak durumlarını düzeltmeleri için 5 yıla kadar zaman tanınabilecek. Almanya, birleşmeden doğan ek yükümlülükleri nedeniyle içinde bulunduğu darboğazın dikkate alınmasını istemiş ve Maliye Bakanı Eichel’in yoğun çabalarıyla istediği sonucu elde etmişti.

“Lizbon Stratejisi güncelliğini koruyor”

AB Dönem Başkanı Jean Claude Juncker, 2000 yılı Lizbon zirvesinde saptanan stratejinin önemli sütunları olan, İstikrar Paktı’yla ilgili belirlemelerden vazgeçmenin, Lizbon Stratejisi’ni terketme anlamına gelmediğini söyledi. “Lizbon Stratejisi güncelliğini koruyor” diyen Juncker, şimdiye kadar beklenen ivmeyi sağlamadığı için sadece güncel koşulların ışığında yeniden tanımlandığını dile getirdi.

Bunun için genel dengeleri bozmama koşuluyla, Birlik üyesi ülkelerden rekabetin artmasını sağlayıcı adımlar talep eden Lüksemburg Başbakanı, kalkınma hızındaki artışla birlikte eski sorunların yeniden nüksetmesinin de engelleneceğini belirtti.

AB’den liderlerin dün akşam ilk bölümünü onayladığı yeni Lizbon Strajesi de 2010 yılına kadar yılda %3 kalkınma hızı öngörüyor. Ayrıca bu süre içinde Avrupa çapında 6ı milyon yeni işyeri yaratılması planlanıyor. Birlik üyesi ülkelerin, eğitim ve bilimsel araştırma çabalarını daha fazla destekleyerek bu katkıda bulunması isteniyor.

Hizmet sektörü

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun ise Lizbon programının kalkınma hızı ve isdihdamla ilgili belirlemelerini hayata geçirme konusunda kararlı olduğu anlaşılıyor. Portekizli politikacı, bunun yanında Avrupa ortak hizmet sektörü pazarının daha liberal koşullara kavuşmasını da arzuluyor. Almanya ile Fransa ise daha şimdiden bu konudaki belirlemelerin sıkıntısını çekiyor ve yeni birlik üyelerinden ucuz işgücü akınının önlenmesini istiyor.

“Komisyon, şu anda geçerli sınırötesi hizmetle ilgili isdihdam kurallarına karşı bazı üyelerin dile getirdiği meşru itirazları kesinlikle dikkate alacaktır” diyen Barroso, ortak hizmet sektörü pazarının liberalleşmesini ilkede onaylayan üyelerle kurallarda değişiklik konusunu tartışmaya hazır olduğunu belirtti.

Zirvenin ikinci günü

AB Zirvesi’nin ikinci gününde de gündemin başında bu madde var. Eski Komisyon tarafından saptanan, hizmetin serbest dolaşımıyla ilgili belirlemelerde bugün kapsamlı bazı değişikliklerin yapılması söz konusu. Bu konuda örneğin; hizmet satan bir firmanın tüm birlik üyesi ülkelerde, sınırötesi faaliyetine izin verilirken, bu hizmetinin karşılığını kendi ülkesinde geçerli kurallara ve ölçülere göre alması sorun yaratıyor.

Bu durum, işgücü pahalı olan ülkelerde rekabet eşitliği ilkesinin ihlaline yol açıyor. Ulusal isdihdam piyasasını olumsuz yönde etkiliyor. Şimdiye kadarki uygulamaya işçi sendikaları da düşük standardın yayıldığı gerekçesiyle itiraz ediyor. Ancak İstikrar Paktı’ndan farklı olarak liderlere bu konuda ne gibi değişikliklerin önerildiği sorularını, Konsey Başkanı Juncker gibi Komisyon Başkanı Barroso da yanıtlamıyor.

Bugünkü görüşmelerin gündem maddeleri arasında yer almasa da, Avrupalı liderlerin, Çin’e uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasını da konu etmeleri bekleniyor. Böyle bir adımı ABD reddederken, Schröder’in böyle bir yaptırımın hala sürmesine anlam veremediği biliniyor.