1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brüksel'de kriz zirvesi

DW16 Haziran 2005

Bütçe kavgası ve anayasa kriziyle gerilen AB devlet ve hükümet başkanları Brüksel’de bir araya geldi. Krizin giderek derinleştiği Brüksel’de AB Dönem Başkanı Lüksemburg’un Başbakanı Jean – Claude Juncker yeni teklifler getirerek son dakika uzlaşması önerdi…

https://p.dw.com/p/Aamc
AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un Başbakanı Jean-Claude Juncker
AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un Başbakanı Jean-Claude JunckerFotoğraf: AP

AB Anayasası’nın Fransa ve Hollanda’da reddedilmesiyle patlak veren ve ardından bütçe kavgasıyla devam eden kriz ortamında AB Zirvesi Brüksel’de toplandı. AB devlet ve hükümet başkanlarının iki gün boyunca devam edecek olan toplantılarında anayasa ve bütçeyle ilgili tartışmalara yeni çözüm yolları bulması bekleniyor. Ancak daha zirve başlamadan AB politikacıları bu konudaki beklentileri en aza indirgeceyecek açıklamalar yapsalar da zirveyi kurtarma çabaları devam ediyor.

Nitekim, AB Dönem Başkanı Lüksemburg’un Başbakanı Jean – Claude Juncker, bütçe krizine yönelik yeni uzlaşma önerilerileri getirdi. AB’yi krizden kurtarmayı amaçlayan yeni formül üzerinde liderlerin tartışmasını isteyen Juncker, AB liderlerinden taviz vermekten kaçınmamalarını vurguladı. Bütçe krizine neden olan İngiltere’ye yönelik getirilen öneride, İngiltere'ye uygulanan tartışmalı indirimin 2013 yılına dek dondurulması teklif ediliyor.

Ancak AB bütçesinden aldığı 6 milyar dolarlık geri ödemeden vazgeçmeyen İngiltere’nin bu teklife yanaşmayacağı tahmin ediliyor. AB’nin diğer tüm üyelerinin karşı çıkmasına rağmen, İngiltere Başbakanı Tony Blair, İngiltere’nin bütçesine yük getireceği gerekçesiyle bu tutumundan vazgeçmeyeceklerini her fırsatta yineledi. İngiltere, yararlandığı indirimin dondurulmasına karşılık, Birlik bütçesinin % 40’ını oluşturan tarım alanında Fransa’ya verilen teşvikleri gündeme getirerek tartışmaların yönünü değiştirmeye çalışıyor. Bu da bütçe krizinin İngiltere ve Fransa arasında daha da derinleşmesine neden oluyor.

Anayasa krizi

Liderlerin tartışması gereken diğer önemli konu ise AB Anayasası krizi. AB’nin 25 ülke ile işleyebilmesi için reformların yapıldığı anayasanın geleceği ne olacak sorusuna yanıt bulunması gerekiyor. Son olarak AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, 2006’ya kadar devam etmesi gereken anayasanın AB ülkelerindeki onay sürecine ara verilmesi önerisini getirdi.

Anayasanın, Fransa ve Hollanda’da reddedilmedikten sonra İngiltere’deki referandumun askıya alınmasının ardından, Avrupa ülkelerinin de bu yönde bir karar alması bekleniyor. Ancak “düşünme süresi ne kadar olacak, anayasa metni tamamen ölecek mi” gibi soruların cevabı hala açık.

Türkiye konusu

Liderler, Türkiye’nin üyeliği ve genişleme süreci gibi popüler olmayan konuları ise masaya getirmeyip, sorunları büyütmemeye özen gösterecekler. Hatta AB Dönem Başkanı Lüksemburg, zirvenin öngörüldüğünden daha geç bir saate uzayabileceğini gerekçesi göstererek, zirve sonunda Türkiye’nin içinde bulunduğu aday ülkeler için yapılacak ‘bilgilendirme toplantısını’ da iptal etti. Bunun sonucu olarak zirveye davetli Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de Brüksel programı iptal oldu.

Zirvenin sonuç bildirisi ise Türkiye’ye atıfta bulunmayacak olan AB, sadece müzakerelere başlama kararının alındığı 17 Aralık Zirvesi kararlarının uygulanması gereğinin altını çizecek. Komisyon Başkanı Barroso da, Türkiye’nin üyeliğinin AB ülkelerinde tartışmaya açılıp açılmayacağına ilişkin bir soruya, “Taahütlerimizi yerine getirmek durumundayız” diyerek Türkiye ile öngörüldüğü gibi müzakerelerin 3 Ekim’de başlaması gerektiğini ima etti.