1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bulgaristan Türkleri haklarının peşinde

Nihat Halıcı / DW3 Şubat 2006

80’li yıllarda Bulgaristan’da “Bulgarlaştırma kampanyasına” karşı çıktıkları için toplama kamplarına gönderilen Türkler, mağduriyetlerinden doğan haklarını hem Bulgaristan’da hem de Avrupa’da arıyor. Ancak henüz elle tutulur bir sonuç alabilmiş değiller. DW’den Nihat Halıcı’nın haberi…

https://p.dw.com/p/AaD0
Bulgaristan'da Türkler'in desteklediği partinin parlamentoda 34 sandalyesi var
Bulgaristan'da Türkler'in desteklediği partinin parlamentoda 34 sandalyesi varFotoğraf: DW

Yargı yolu kapanan Bulgaristan Türkleri, bir yandan bu yolu yeniden açma girişimlerini sürdürürken diğer yandan Brüksel ve Strasbourg’da lobi faaliyetleri yürütüyorlar. Merkezi Bursa'da bulunan, Balkanlarda Adalet, Haklar, Kültür ve Dayanışma Derneği (BAHAD) Başkanı Eşref Kahraman beraberindeki bir heyet ile birlikte geçen günlerde Strasbourg'da görüşmelerde bulundu.

Bulgaristan Türkleri heyeti, Türkiye'ye göç eden Bulgaristan Türklerinin Bulgaristan’da elde etmiş olduğu sosyal hakların ve Belene mağdurlarının maddi ve manevi haklarının iadesi için temaslar yürüttü. Diğer yandan Bulgaristan’da iktidar ortağı olan Hak ve Özgürlükler Hareketi de konuyla ilgili girişimlerini sürdürüyor.

Bulgaristan’da Türk ve Müslüman azınlığın destek verdiği Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin 240 sandalyeli parlamentoda 34 milletvekili bulunuyor. Hak ve Özgürlükler Hareketi, Bulgaristan Sosyalist Partisi ve 2. Simeon Ulusal Hareketi ile birlikte şu anda hükümet ortaklarından.

Anayasa sorunu

Bulgaristan Parlamentosu milletvekillerinden Ahmet Hüseyin, 80’li yıllarda yoğunlaşan baskı kampanyasından kendi yakınlarının da mağdur olduğunu belirterek, “Benim kendi bacanağımı öldürdüler. Öteki bacanağım şu anda Berlin’de yaşıyor. 13 sene mahkum ettiler. Dayım Belene’de kamptaydı. Ben milletvekili olarak elimden geleni yapamaz mıyım? Ama ne yapalım anayasa öyle“ diye konuşuyor.

Ahmet Hüseyin, Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin Bulgaristan’da iktidar ortağı olmasının mağdur Türk ve Müslüman azınlığın haklarını aramak için yeterli olmadığına dikkat çekiyor. Hüseyin, yargıdaki kadroların hala geniş ölçüde eski rejimden kaldığını, ayrıca yasal düzenlemelerin de hak arayışına engel oluşturduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bulgaristan Anayasası’na göre biz hükümet ortağı olsak da, parti olarak, öteki ortaklarımız da hiçbir şey yapamaz. Maalesef şu anda Bulgaristan’da AB’ye giriş sürecinde en büyük suçlamalar Bulgaristan adaletine. Adalet bazı konularda suçluları mahkum etmiyor. Onun için de bazı adalet kanunlarının Avrupa kanunlarına uyması için şu anda Meclis’te tamirini yapıyoruz. Belki de AB’ye girmemiz bir yıl bu yüzden gecikecek. Bu adalet sisteminde, savcılıklarda çalışanlar, eski idarenin insanları temizleninceye kadar belki de biz AB’ye giremeyeceğiz.“

Bulgaristan Parlamentosu milletvekillerinden Ahmet Hüseyin, hukuk bilgisine sahip uzmanların büyük kısmının Türkiye’ye gittiğini, kadro yetersizliğinden ötürü pek çok adımın atılamadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Parlamento grubu olarak bu konuyu kınamak için karar aldığımızda hatta cezaevinde yatanlara tazminat ödensin diye, cezaevinde yatanların emekli maaşlarına prim ödensin diye. Bu teklifleri meclisten geçirebildik. Ama başka bir şey yapamıyoruz.“

Avrupa’daki hak arayışı

Merkezi Bursa'da bulunan, Balkanlarda Adalet, Haklar, Kültür ve Dayanışma Derneği (BAHAD) Başkanı Eşref Kahraman ise Avrupa’da yürüttükleri hak arama çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi: „Biz 147 kişi başvurduk. Bu kişiler bize vekalet değil avukata vekalet verdiler. Bunun dışında, bu mahkemenin devamı, yani bu mahkemeye katılacak olan kişiler 800-900 civarında arkadaşımız var. Bunların bir kısmı Bulgaristan’da, bir kısmı Türkiye’de ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde. Burada mağdur olan 350 bin kişi daha var. Örneğin Türkiye’ye 89’da zorunlu göçle geldiler. Ama 45 yaşında geldi. Orada çalışmış olduğu emekler orada kaldı, burada çalışamadı ya da 5-10 yıl çalıştı. Buradan da emekli olamıyor. Bu insanlar hala mağdurdur.“

Balkanlarda Adalet, Haklar, Kültür ve Dayanışma Derneği (BAHAD) Başkanı Eşref Kahraman, konuyla ilgili son gelişme hakkında şu bilgiyi verdi: “Amacımız sadece maddi açıdan dava açmak değil. Burada mağdur olan bir sürü insanımız var. Ama düne kadar Bulgaristan işlemiş olduğu suçu kabul etmemişti. Nitekim 25 Ocak’ta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 3 tane Bulgar milletvekili, ‚Biz bu suçu işledik’ diye kabul etmiştir. Bu, bugünden sonraki süreçte tabii ki bu insanlar haklı olarak tazinat talebinde bulunacaktır. Talebimizi de Avrupa standartları çerçevesinde yapacağız.“