Bundesliga'da 22'nci haftanın görünümü

Hamburg’un yeni transferi Hollandalı “gol makinası“ van Nistelrooy 90 saniyede iki gol atıp takımının Stuttgart deplasmanında kazanmasında büyük pay sahibi olurken ara transferde Schalke'den Frankfurt'a transfer olan Halil Altıntop'un Freiburg karşısında 90+1'de galibiyeti getiren golü kaydetmesi 22’inci haftanın akılda kalan önemli notlarındandı.

Leverkusen zorlandı

Haftalar ilerledikçe Bayer ve Bayern arasındaki şampiyonluk yarışı giderek daha da çekişmeli hale geliyor. Sezona çok kötü başlayan ancak teknik direktör değişikliğinden sonra toparlanmaya başlayan geçen sezonun şampiyonu Wolfsburg’a karşı namağlup ve liderlik unvanını korumak için sahaya çıkan Leverkusen, zaman zaman zorlandığı maçta rakibini 2:1 yenmeyi başardı. İkinci yarının başında Kroos’un kullandığı frikikte topu elinden kaçıran Wolfsburg kalecisi Lenz’in hatasını affetmeyen Reinartz’ın golüyle öne geçen, ardından Eren Derdiyok’un bu sezon attığı 10’uncu golle rahatlayan Leverkusen, bitime 11 dakika kalan Wolfsburg’un Boşnak yıldızı Edin Dzeko’nun attığı golün ardından âdeta ecel terleri döktü, ancak şansının da yardımıyla bu zorlu karşılaşmadan üç puanla ayrılmayı başardı. Böylece puanını 49’a yükselten Bayer ekibinin teknik direktörü Jupp Heynckes, Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmekle birlikte yine de haklı bir galibiyet aldıklarını söyledi: “Son haftalarda çıkışa geçen ve geçen sezonu şampiyon olarak tamamlayan güçlü bir takımla oynadık. Dolayısıyla gerçek oyunumuzu sahaya yansıtmakta büyük zorluklar yaşadık. İkinci yarıda ise oyunun mutlak hâkimi bizdik. Öne geçtikten sonra da iyi pozisyonlar bulduk ama konsantrasyon eksikliğinden olsa gerek, bunları değerlendiremedik.“

Bayern yine kazandı

Geçen hafta liderle puanları eşitleyen ve gol averajıyla ikinci sırada bulunan Bayern Münih, sahasında ağırladığı Borussia Dortmund önünde farklı bir galibiyet elde edip tam 55 hafta aradan sonra liderliğe yükselmek istiyordu. Ancak karşısında özellikle ilk yarıda çok çetin bir rakip buldu. Mısır Milli Takımı’yla Afrika Uluslar Kupası’nı kazanmış olmanın moraliyle sahaya çıkan Dortmund’un hızlı forveti Muhammed Zidan, henüz 5’inci dakikada Bayern’in filelerini havalandırarak Allianz Arena’yı dolduran 69 bin seyirciyi şoke etti. Ancak çabuk toparlanan Bayern, Hollandalı kaptanı van Bommel’in ceza sahasının dışından attığı golle eşitliği sağladı. İkinci yarıda Franck Ribery sahneye çıktı. Galatasaray’ın eski Fransız yıldızı önce Robben’in, ardından da Gomez’in attığı gollere yaptığı mükemmel asistlerle 3:1’lik galibiyetin baş mimarı oldu. Bayern bir gol daha atsaydı, lider Leverkusen’le averajları eşitleyebilirdi. Ama her fısatta “önemli olan sezon sonunda lider olmak“ diyen Bavyera ekibinin Hollandalı çalıştırıcı Louis van Gaal, kaçan liderliğe hayıflanmak yerine Dortmund galibiyetinin keyfini çıkarmayı tercih etti: "Kazandığımız için çok mutluyum. Dortmund’un çok iyi ve agresif oyandığını düşünüyorum. Bu nedenle sonuçtan son derece memnunum.“

Bu maçla ilgili son bir not daha aktaralım: Sahaya kaptan olarak çıkan Dortmundlu Nuri Şahin 90 dakika sahada kalıp başarılı bir mücadele ortaya koyarken, 82’inci dakikada oyuna dahil olan Bayernli Hamit Altıntop haftalar sonra yeniden bir lig maçında forma giyme fırsatı buldu.

"Van the Man" sahne aldı

22’inci haftanın en ilginç ve çekişmeli maçlarından biri de Stuttgart-Hamburg mücadelesiydi. “Ice Berg“ lâkaplı İsveçli golcüsü Marcus Berg’le ilk çeyrek saatte öne geçen Hamburg, daha sonra işi rölantiye alınca kalesinde arka arkaya gol tehlikeleri yaşadı. 55’te Träsch’le beraberliği yakalayan Stuttgart, galibiyet golüne defalarca yaklaştı ancak Hamburg’un 36’lık file bekçisi Rost’u bir türlü alt edemedi. Sezon boyunca yaptığı geç ve hatalı oyuncu değişiklikleriyle otoritelerin eleştiri oklarına hedef olan Hamburg teknik direktörü Bruno Labbadia, bu kez hatalarından ders almışa benziyordu. Zira Hollandalı yeni transfer Ruud van Nistelrooy’u oyuna sokmak için bu kez son dakikaya kadar beklemedi ve “Van the Man“ 65’inci dakikadan itibaren sahne aldı. Oyunun iyice sıkıştığı ve Stuttgart’ın ataklarının yoğunlaştığı dönemde bir dünya starına sahip olmanın ne demek olduğunu stadyumu dolduran 41 bin kişi ve ekranları başındaki milyonlar hayretler içinde izledi.

Topla üçüncü buluşmasında Stuttgart ağlarını havalandıran “Bay Gol“, 90 saniye sonra yine ustalığını gösterdi ve skoru 3:1’e taşıyarak Hamburg’a üç puanı getiren adam oldu. Böylece Stuttgart’ın yeni teknik direktörü Christian Gross’la yakaladığı beş maçlık galibiyet ve yedi maçlık yenilmezlik serisi sona ererken, Hamburg da ikinci yarıdaki ikinci galibiyetini alarak 39 puana yükseldi ve 4’üncü sıradaki yerini korudu.

Maçın adamı Ruud van Nistelrooy’a gazeteciler “Bundesliga’da oynamak nasıl bir duygu?“ diye sordu, Hollandalı yıldız son derece mütevazi bir cevap verdi: "Evet, Hamburg'da olmak tabii ki çok güzel bir duygu. Bundesliga’da büyük hedefler peşinde koşmak ve Real Madrid’de bıraktığım yerden burada devam etmek istiyorum. Tabii her maçta gol atamayabilirim. Ama her maçta ve her antrenmanda yüzde 100’lük performans göstermeye çalışacağımı söyleyebilirim.“

Hemen hatırlatalım, bu maçta Stuttgartlı Serdar Taşçı 90, Hamburglu Tunay Torun’sa 59 dakika forma giydi.

Bremen'e Hannover ilaç oldu

Uzun bir durgunluk döneminin ardından yeniden tırmanışa geçen Werder Bremen için Hannover deplasmanı tabiri caizse ilaç gibi geldi. İki kuzey ekibinin mücadelesinde bu sezon yaşadığı tüm sıkıntıları unutmuşa benzeyen Bremen, Hannover kalecisi Fromlowitz’in de istemeden verdiği destekle âdeta gol oldu yağdı ve rakibini 5:1’le ezdi geçti. Mesut Özil’in 90 dakika forma giyip bir de asist yaptığı karşılaşma sonrası Bremen 34 puana yükselerek 5’inci sıradaki Borussia Dortmund’a iki puan kadar yaklaştı. Arka arkaya 7’inci mağlubiyetini alan Hannover’se emin adımlarla(!) 2’inci lige doğru ilerleyişini bu hafta da sürdürdü. Haftanın en gollü maçının ardından Werder Bremen teknik direktörü Thomas Schaaf’ın mutluluğu her halinden belli oluyordu: "Sonuçtan elbette ki memnunuz. Özellikle ilk yarıda çok iyi oynadığımıza inanıyorum. Önceki haftalara nazaran yeniden ileriye doğru bir adım attık. Özgüvenimiz yerine geldi; kendimizden emin bir şekilde mücadele ettiğimiz görüldü“

Bochum evinde kazandı

Cumartesi gününün diğer maçlarına gelince... Tehlikeli bölgeden uzak durmaya çalışan Bochum, sahasında ağırladığı Hoffenheim'ı 2:1 mağlup ederek, 25 puanla 14'üncü sıradaki yerini korumasını bildi. Brezilyalı Luiz Gustavo'nun son dakikalarda kırmızı kart görmesiyle maçı on kişi tamamlayan Hoffenheim'sa bu sezonki istikrarsız çizgisini sürdürdü. Deplasmanda son galibiyetini geçen yıl 21 Kasım'da alan Hoffenheim, 28 puanla 9'uncu sırada kaldı.

Hertha ile Nürnberg'in işi zor

Haftanın en sıkıcı maçlarından biri başkent Berlin'de oynandı. Otoritelerin "tipik beraberlik maçı" tahminini haklı çıkarmak için gerek Hertha Berlinli, gerekse Mainzlı oyuncular ellerinden geleni ardına koymadı. Bance ve Ramos'un karşılıklı golleriyle her iki takım da birer puana razı oldu. Mainz, 31 puanla 8'inci sıradaki yerini sağlama alırken, 12 puanla ligin dibine demir atan Hertha Berlin'in kümede kalması, her geçen hafta daha da zora giriyor. Başkent ekbi tam 21 haftadır kendi sahasında galibiyet yüzü görmedi. Hertha'nın tek ümidi, küme düşme hattındaki diğer takımların da yerinde sayması. Nitekim 16 puanla 17'inci sırada yer alan Nürnberg, cuma günü oynanan maçta Mönchengladbach deplasmanından 2:1'lik mağlubiyetle dönerek ateş çemberinden kurtulma ümitlerini önümüzdeki haftalara ertelemek zorunda kaldı.

Schalke takibe devam

Ve son olarak pazar gününün maçlarına kısaca göz atıyoruz... Gerek Schalke-Köln, gerekse Frankfurt-Freiburg karşılaşmasında seyir zevkinden ziyade taktik disiplin ön plandaydı. 3'üncü sıradaki yerini iyiden iyiye sağlama almak isteyen Schalke, kontrollü götürdüğü karşılaşmada Köln'ün yaptığı iki hatayı affetmedi ve rakibini her iki devrenin sonlarında Matip ve Kuranyi ile bulduğu gollerle 2:0 mağlup etmeyi bildi. Çılgın karnaval kutlamalarının doruğa ulaştığı günlerde taraftarlarına galibiyet hediye etmek isteyen, ancak bunda başarılı olamayan Köln 25 puanda kaldı ve iki sıra gerileyerek haftayı 13'üncü sırada tamamladı. 45 puana yükselen Schalke ise zirvedeki ikiliyi sessiz ve derinden takibini sürdürdü.

Köln'ün sezon başında Bayern'den 10 milyon euroluk rekor bedele transfer ettiği ancak bir türlü beklediği verimi alamadığı Lukas Podolski, taraftarlara karnaval hediyesi veremedikleri için hayli üzgündü: "İnsanların çılgınca eğlendiği ve 5-6 bin kişilik bir grupla bizi desteklemeye geldiği bu karnaval döneminde aldığımız bu mağlubiyet, bizi fazlasıyla üzdü."

Frankfurt Halil ile güldü

Haftanın kapanış maçında ise Frankfurt, mutlak favori olarak çıktığı Freiburg karşısında öldü öldü dirildi. Freiburglu Cisse'nin attığı golle şoke olan Freiburg'un sevinci, 90 dakika sahada kalan defans oyncusu Ömer Toprak'ın ceza sahası dışında yaptığı faulün ardından Köhler'in attığı mükemmel frikik golüyle kursağında kaldı. Herkes maçın berabere biteceğini düşünürken 90+1'de sahneye çıkan Halil Altıntop yaptığı "altın vuruşla" takımına üç puanı getiren isim oldu. Devre arasında Schalke'den Frankfurt'a kiralık gelen Halil, böylece bu sezon ilk kez gol sevinci yaşamış oldu. Frankfurt, bu galibiyetle puanını 34'e yükseltti ve 7'inci sıradaki yerini korudu. 19 puanlı Freiburg'sa 15'nci sıraya âdeta çakıldı kaldı.

En golcüler

Meşin yuvarlağın toplam 30 kez ağlarla buluştuğu 22'inci haftanın ilginç bir notu da puan cetvelinde iki takım dışında tüm ekiplerin yerlerini korumaları oldu. 11 ve 13'üncü sıradaki Köln ve Mönchengladbach bu hafta yer değiştirirken, gol krallığı yarışında bu haftayı suskun geçiren Stefan Kießling 13 golle zirvedeki yerini korudu. Son haftalarda çıkışa geçen Schalkeli Kevin Kuranyi ve Nürnbergli Albert Bunjaku 11 gole ulaştı ve Dortmundlu Lucas Barrios'la birlikte 2'inci sıraya yerleşti. Yine son haftaların forma oyuncuları Leverkusenli Eren Derdiyok, Wolfsburglu Edin Dzeko ve Bayernli Mario Gomez de haftayı boş geçmeyip 10'ar gole ulaştı. Gelecek haftanın maç programına geçmeden önce bir istatistik daha aktaralım: Bayer ve Bayern arasındaki amansız çekişme "en golcü takımlar" sıralamasında da devam ediyor. 48'er golle kafa kafaya giden iki takımı 44 gollü Bremen ve 43 gollü Hamburg izliyor.

23'ncü haftanın programı

Uzun bir kış arasının ardından hafta içinde yeniden Avrupa kupalarında boy gösterecek takımların, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçlarının yorgunluğunu kaldıramayıp önümüzdeki hafta sonu lig maçlarında sürpriz şekilde puan kaybetmeleri pekâlâ mümkün. Cuma akşamı Hoffenheim-Mönchengladbach maçıyla açılacak 23'üncü haftada cumartesi günü Bavyera derbisinde Nürnberg, Bayern Münih'i ağırlayacak. Hamburg-Frankfurt ve Köln-Stuttgart maçları cumartesinin diğer ilginç eşleşmeleri. Dortmund-Hannover ve Mainz-Bochum da yine kozlarını cumartesi paylaşacak. Pazar günü önce Wolfsburg-Schalke maçı oynanacak, ardından haftanın en önemli maçında Werder Bremen ile Bayer Leverkusen karşı karşıya gelcek.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Murat Çelikkafa

Editör: Ufuk Çakır