1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush puan kaybediyor

Daniel Scheschkewitz / DW8 Ekim 2004

ABD Başkanı George Bush’un bizzat görevlendirdiği Irak Gözlem Grubu’nun, Saddam Hüseyin’in Irak’a savaş açıldığı dönemde kitle imha silahına sahip olmadığına yönelik raporu, Irak’a Bush’a başkanlık yarışında puan kaybettireceğe benziyor. DW Washington Temsilcisi Daniel Scheschkewitz, bu yol açabileceği sonuçları yorumladı:

https://p.dw.com/p/Aa0a

"Bir süredir herkesin bildiği bir gerçek artık resmiyet kazandı: Irak, ABD’nin savaş açtığı dönemde kitle imha silahlarına sahip değildi. Raporda, Saddam Hüseyin’in kimyasal silah üretmeyi planladığı belirtildi, ancak bunu uygulamaya dökecek programlar hakkında kanıt bulunamadı. Irak Gözlem Grubu Başkanı Charles Duelfer’nın Irak’taki kitle imha silahlarıyla ilgili olarak hazırladığı rapor zamanlama açısından Bush için pek iyi bir döneme denk gelmedi.

Başkanlık yarışının neredeyse sonlarına yaklaşıldığı şu günlerde, Bush’un Irak politikasının temelleri, iskambil kartlarından yapılan evler gibi darmadağın oldu. Yani, Irak’a savaş açılmasının meşruiyeti yoktu. Bu da yetmedi. Amerikan yönetiminin Irak’taki eski sivil yöneticisi Paul Bremer bu hafta yangına körükle giderek, ABD’nin Irak’ta Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasından sonra güvenliği sağlayabilmek için gerektiğinden çok daha az birliği ülkede konuşlandırdığı eleştirisini dile getirdi.

Tüm bunlar, Bush’un yüzüne tokat gibi inerken, dönemin savaş karşıtlarını ise memnun ediyor. Şimdi geriye Bush’un rakibi Kerry’nin tüm bu yaşananları başkanlık yarışında kendi lehine kullanıp kullanamayacağını beklemek kalıyor. Kerry buna çok daha fazla güvenemez çünkü kendisi de uzun bir süre Irak’a savaş açılmasını savundu. Doğal olarak gizli servislerin Irak’la ilgili verdiği yanlış bilgiler Bush kadar Kerry’i de etkiledi.

Ancak yaşananlar, Bush’un Irak’la ilgili ısrarcı politikasına zarar verebilir. Bush’un Irak politikasının yanlış olduğu o kadar açık biçimde ortaya çıktı ki kendisi ve taraftarlarının buna karşı söyleyecekleri hiçbirşeyleri kalmadı. O zaman Bush yönetimine Irak’la ilgili üç önemli noktayı savunmak kalıyor: İşkenceci ve katil Saddam Hüseyin’e yaptıklarının hesabı sorulmuş oldu.

Ve diğer diktatörlere de dünyanın geri kalanıyla kedinin fare ile olduğu oynayamacakları dersi verildi.

Bu noktada ise akla hemen bazı sorular geliyor: Yukarıda sayılan hedeflere ulaşabilmek için Irak’a savaş açılması şart mıydı? 30 bin insanın ölmesi gerekiyor muydu? Amerikalılar önümüzdeki dört hafta içinde işte bu iki soruyu yanıtlamak zorunda. Bunun yanı sıra seçimlerde, kendisine toz kondurmayan ve hatalarını kabul etmeyen başkanları hakkında ne düşündüklerini de ortaya koyacaklar.

Bu seçimlerde Bush’un rakibinin karakterinin değil, görevde kaldığı dönem içindeki icraatlarının bilançosunun oylanacak olmasını olumlu değerlendirmek mümkün."