1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

CHP "derman belediyeciliği" yapabilecek mi?

10 Şubat 2019

Ana muhalefet partisi CHP, ekonomideki sıkıntılara odaklanan yerel seçim kampanyasını başlattı. "Derman belediyeciliği yapacağız" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye'de "Saray belediyeciliği" yapıldığını söyledi.

https://p.dw.com/p/3D5CL
Fotoğraf: DHA

31 Mart yerel seçimleri için sancılı bir aday belirleme süreci yaşayan ana muhalefet partisi CHP, belediye başkan adaylarını ve seçim kampanyasının ayrıntılarını Ankara'da açıkladı. CHP'nin "Bereketli, huzurlu, özgür kentler, Mart'ın sonu bahar, derman belediyeciliği ve Türkiye için halkçı belediyecilik" sloganlarıyla yola çıktığını duyuran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 12 maddelik seçim manifestosunu açıklamadan önce iktidarın ekonomi politikalarını hedef aldı.

Kılıçdaroğlu, AKP'nin 17 yıldır merkezi, 25 yıldır da yerel yönetimlerde olduğunu ancak çözüm üretemediğini aksine şikayet ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Şikayet ediyorsan, o koltukta ne işin var" diye seslenen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Osmanlı'dan sonra ilk kez "Londra'daki bir avuç tefeciye teslim edildiğini" öne sürdü. Kılıçdaroğlu, AKP iktidarları döneminde 163 milyar dolar faiz ödendiğini ve bu ödemelerin halkın cebinden çıktığını anlattı. Kılıçdaroğlu, "Allah bu ülkeyi akılsızlardan ve dolara tapanlardan kurtarsın" derken, Erdoğan'ın domates ve biber fiyatından şikayet etmesini, mermi fiyatlarını gündeme getirmesini de sert eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Sen askeri bu kadar seviyorsan, giyimi kuşamıyla ilgileniyorsan bu kış iki asker donarak öldü. Sen bunlara kıyafet buldun mu? Sen bir kurşunun hesabını yapıyorsan buradan orduya gönderme yapıyorsan sen neden tank palet fabrikasını satıyorsun kardeşim?" diye çıkıştı. Kılıçdaroğlu, kimsenin tank palet fabrikasının satışının özelleştirilmesine inanmadığını, satışın Katar'a olduğunu dile getirdi.

AKP'li belediyelerin halk belediyeciliği değil saray belediyeciliği yaptığını, yandaşlara rant aktarıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, İstanbul'un yarısının açlık sınırın altında yaşadığını, 240 milyar rant alan patronların da vergi ödemediğini dile getirdi. "Saray belediyeciliğinde halka hesap verilmez, hesap sorulur. Ötekileştirme vardır" diyen Kılıçdaroğlu, "Biz, rantı halkla bölüşmek istiyoruz. Harcadığımız her kuruşun hesabının halka vermek bizim namus borcumuzdur. Belediyelerimiz şeffaf yönetilecek" dedi.

Türkei Vorstellung Wahlprogramm CHP
Fotoğraf: DHA

"CHP sloganları kenara bırakıp, Türkiye'ye odaklanmalı"

CHP'nin 'derman belediyeciliği' yürütüp yürütmeyeceği hem siyasetçilerin hem de araştırmacıların temel gündemi bugünlerde.

Kamuoyu anketleriyle gündeme gelen Metropol Araştırma Şirketi'nin yöneticisi Özer Sencar, CHP'nin ekonomideki 'kötü gidiş'i henüz kendi lehine çeviremediğini söylüyor. "Ekonomideki kötü gidişat henüz AKP seçmeninde kendini yakıcı şekilde hissettirmedi. Onlar zaten gidip de 20 liradan domates alanlar değil. Kriz, kendini orta gelir grubunda hissettirdi" diyen Sencar, CHP'nin ekonomik kriz karşısında doğru isimlerle seçime girip girmediğinin seçim sonrasında tartışma konusu olabileceğine dikkat çekiyor. Sencar'a göre CHP'nin Ankara, Bursa ve Adana'da seçimi kazanması etkili bir sonuç yaratacak ancak AKP, uzun yıllardır MHP'de olan Adana'da MHP adayına destek veriyor.

Sencar, CHP'nin adaylardan ziyade parti içindeki dengelere odaklandığını ve parti içindeki çekişmelerden ötürü aday belirleme sürecinin çok uzadığını hatırlatırken, "Sloganlar seçim kazandırmayacak. CHP'nin parti içindeki tartışmalardan uzaklaşıp, sloganları da bir kenara bırakıp, Türkiye'ye odaklanması gerekiyor. Yaptığımız tüm anketler, muhalefetin ekonomik krizi değerlendiremediği yönünde. Öyle ki CHP seçmeni bile muhalefeti bu konuda yetersiz buluyor" diyor.

"İnsana odaklandık"

CHP Adana milletvekili Burhanettin Bulut ise 31 Mart'a giden süreçte halkın CHP'nin sesini daha çok dinleyeceğini söylüyor. Bulut, "Denetimsizlik, ihmal yüzünden binalar çöküyor. Küçük bir yağmurda tünelleri su basıyor. Plansızlık, öngörüsüzlük kentlerin kaderi oldu. İşte biz bunu değiştireceğiz. İnsanımıza odaklanacağız. Her yeri betona çevirenlere karşı çıkıyoruz, kentlerimize nefes aldıracağız. Kentlerimizi özgürleştireceğiz" diyor.

Bir başka siyaset araştırmacısı Tarhan Erdem de, CHP'nin 'doğruları halka anlatmaktan vazgeçememesini' istiyor. "Halk, doğruları ne kadar çok duyarsa CHP'nin de seçim şansı o kadar artacaktır" diyen Erdem, bu yüzden CHP'nin halka ulaşmak için tüm imkanlarını seferber etmesi gerektiğini düşünüyor. Erdem, "CHP, karşı tarafın aklı başında olmadığını söylüyor ama bunu halkın anlaması için halka ulaşması, halka dokunması gerekiyor. Bunu başarıp başaramadığını da bize seçim sonuçları açıkça gösterecektir. Derman olup olmayacaklarını da o zaman anlayacağız" diye konuşuyor.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe