1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cumhuriyet'e destek yağıyor

21 Temmuz 2017

24 Temmuz'da başlayacak Cumhuriyet davası öncesinde hem yurt içi hem de yurt dışında gazeteyle dayanışma kampanyaları yürütülüyor. Davayı izlemek üzere uluslararası basın örgütlerinden birçok temsilci Türkiye'ye gidecek.

https://p.dw.com/p/2gvZ9
Türkei Proteste gegen Verhaftungen - Zeitung Cumhuriyet, Istanbul
Fotoğraf: picture-alliance/abaca/Depo Photos

24 Temmuz Pazartesi günü başlayacak olan Cumhuriyet Gazetesi davası öncesinde gazetenin tutuklu ve tutuksuz yazarlarına destek verme amacıyla yurt içi ve yurt dışında çeşitli dayanışma kampanyaları düzenleniyor.

Başını "Dışarıdaki Gazeteciler" adlı inisiyatifin çektiği bir grup sivil oluşum, davanın başlayacağı 24 Temmuz sabahı saat 09:00'da Çağlayan Adliyesi'nin önünde bir dayanışma etkinliği düzenleyecek. DİSK Basın-İş'in de destek verdiği gösteriye 2 bin ila 2 bin 500 kişinin katılım sağlaması bekleniyor.

Bazı Avrupa Parlamentosu üyelerinin yanı sıra Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) de bulunduğu çok sayıda uluslararası basın örgütünün temsilcisi duruşmayı izlemek ve Cumhuriyet'e destek vermek üzere Türkiye'ye gelecek. PEN International, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) de destek verdiklerini açıkladı.

RSF: Türk yargısı için utanç olur

RSF Almanya temsilcisi Christian Mihr, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada birçok uluslararası gazetecilik örgütünün Cumhuriyet davasını "son derece önemli, sembolik bir dava" olarak gördüğünü söyledi.

Christian Mihr Reporter ohne Grenzen
Christian MihrFotoğraf: ROG/Günther

Cumhuriyet'in çok sayıda uluslararası gözlemciyi Türkiye'ye davet ettiğini aktaran Mihr, kendisinin de Cumhuriyet'e destek verme amacıyla bizzat Türkiye'ye gideceğini belirtti. Mihr, "halihazırda kötüleşen şartlardan ötürü" dikkatli bir durum değerlendirmesi yaptıklarını ancak nihayetinde seyahatten vazgeçmediklerini söyledi.

RSF Almanya'nın konuyla ilgili yayınladığı basın açıklamasında, Cumhuriyet çalışanlarının suçlu bulunmasının "Türk yargısı için bir utanç olacağının" altı çizilerek, "gazete çalışanlarının Türkiye'deki diğer tutuklu gazetecilerle birlikte serbest bırakılması gerektiği" vurgulandı.

Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu da yaptıkları açıklamada, Cumhuriyet yazarlarının tutuklanmasının keyfi olduğunu söyledi ve gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Dışarıdaki Gazeteciler’den 'içeridekilere' destek

Davanın tutuksuz yargılanan sanıklarından olan, Cumhuriyet gazetesi yazarı Aydın Engin, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada Cumhuriyet'in "en başından beri olağanüstü bir dayanışma kampanyasıyla kuşatıldığını" söyledi. Engin, Avrupa medyasının "tüm ağır toplarının kendilerine bizzat gelerek dayanışma dileklerini ilettiklerini" söyledi.

Türkei Unterstützungskampagne für die "Cumhuriyet"-Zeitung
Fotoğraf: Cumhuriyet

Cumhuriyet gazetesi çalışanlarından Nazan Özcan, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada Dışarıdaki Gazeteciler inisiyatifinin 17 Temmuz'dan 28 Temmuz'a kadar çeşitli kampanyalar düzenlediğini kaydetti.

İnisiyatifin Cumhuriyet gazetesine ve basın özgürlüğü mücadelesine destek amacıyla esprili bir dil içeren çeşitli afişler hazırladığını aktaran Özcan, çeşitli billboardlar da hazırlandığı ve bazı belediyelerin bunları ücretsiz yayınlamayı kabul ettiğini belirtti.

Türkei Unterstützungskampagne für die "Cumhuriyet"-Zeitung
Fotoğraf: Cumhuriyet

#GazetecininYeriGazetedir

Twitter'da Cumhuriyet'e destek verme amacıyla kullanılmakta olan "Cumhuriyet Hala Tutuklu" ve "Cumhuriyete Özgürlük" hashtag'lerine ek olarak 20 Temmuz'da "Gazetecinin Yeri Gazetedir" kampanyası başlatıldı. #GazetecininYeriGazetedir gün ortasında Twitter'da Türkiye çapında güncel konular (TT) arasına girdi.

İnisiyatif ayrıca 19 Temmuz'da Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Kadri Gürsel'in "neden hapiste olduklarına" değinen üç video yayınladı. Söz konusu isimlerin "gazetecilikten" ötürü hapiste olduklarının savunulduğu her üç videoda da 24 Temmuz'da Çağlayan Adliyesi önünde düzenlenecek eyleme katılma çağrısında bulunuldu.

DİSK Basın-İş de perşembe günü öğleden sonra #FreeTurkeysJournalists (Türkiye'nin Gazetecilerini Serbest Bırakın) hashtag'iyle bir destek kampanyası başlattı.

Engin: Gerçek bir mahkeme değil, siyasi bir saldırı

12'si tutuklu 19 Cumhuriyet Gazatesi yazarı, yöneticisi ve çalışanının yargılandığı davanın sanıklarına "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek", "silahlı terör örgütü üyesi olmak", "terör örgütü propagandası yapmak" gibi suçlamalar yöneltiliyor. Sanıkların büyük çoğunluğu 264 gündür cezaevinde tutuluyor.

24 Temmuz Pazartesi günü TSİ sabah 10:30'da başlayacak ve 5 gün aralıksız sürecek olan duruşmada cuma günü bir ara karar verilmesi bekleniyor.

Aydın Engin, DW Türkçe'ye açıklamasında pazartesi günü "gerçek bir mahkemeye" çıkmayacaklarını, "Cumhuriyet'i susturmaya yönelik siyasi bir saldırının hedefi olduklarını" söyledi. Engin, "önlerinde deli saçması bir iddianame" olduğunu ve "saçmayı çürütmenin zor olduğunu" belirtti. Engin, iddianamede Cumhuriyet'e yöneltilen suçlamaların "hiçbir şekilde ciddiye alınamayacak" suçlamalar olduğunu söyledi.

Engin, diğer sanıklarla birlikte gözaltına alınmış ancak sonradan yaş ve sağlık durumu göz önünde bulundurularak adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Engin, gözaltına alındığı esnada kendisine yöneltilen "Bir şey söyleyecek misiniz?" sorusuna "Cumhuriyet'te çalışıyorum, yetmez mi?" şeklinde karşılık vermişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Burak Ünveren