1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya Bankası açlığa çare arıyor

Petra Aldenrath26 Mayıs 2004

Dünyanın en önemli sorunlarından biri açlık ve dünya üzerinde yoksulluk sınırında yaşayanların sayısı neredeyse 3 milyara dayandı. Her geçen gün artan açlığa karşı, Dünya Bankası’nın Şangay’da başlayan konferansında çözüm yolları aranıyor...

https://p.dw.com/p/Aak5
Dünya nüfusunun neredeyse yarısı yoksulluk sınırında yaşıyor...
Dünya nüfusunun neredeyse yarısı yoksulluk sınırında yaşıyor...Fotoğraf: AP

Dünya Bankası verilerine göre, yoksulluk sınırında yaşayanların sayısı 2 milyar 800 milyon kişi ve bu miktar neredeyse dünya nüfusunun yarısı. Bu kategoriye girenlerin günlük harcamaları iki doları bile bulmuyor. Dünyada, 1 milyar 200 milyon insan ise günde 1 dolarla yaşamak zorunda.

Dünya Bankası‘nın Şangay’da düzenlediği konferasa 800 kişi yoksullukla mücedelenin yollarını arıyor. Çin’in destek verdiği konferansa katılanlar arasında dünyanın kalabalık ve yoksul ülkelerinin Brezilya, Tanzanya, Uganda devlet başkanları ile Bangladeş Başbakanı da bulunuyor. Çin Başbakanı Wen Jiabao, konferansın açış konuşmasında, yoksullukla mücadelenin tüm ülkelerin baş hedefi olması gerektiğini söyledi:

"Yoksullukla mücedele için istikrarlı ve barışçı bir ortam yaratmalıyız. Aksi takdirde kalkınma ve yoksullukla mücadelenin garantisi olamaz. Her ülke uluslararası istikrar ve barışı korumak için çaba göstermeli. Her ülke diğerinin politik ve ekonomik tutumunu kabul ederek, barış içinde birarada yaşama ilkesine uymalı.”

Çin’de yoksulların sayısı azalıyor

Çin, küreselleşmeden nasibini alan nadir ülkelerden biri. Ekonomik büyümesi sayesinde Çin’de yoksulların sayısı azalıyor. Dünya Bankası yoksulluk istatistikleri de yanılgı olmaması için Çin’le birlikte ve bu ülke çıkarılarak veriliyor. Böylece Çin hariç tutulduğunda dünyadaki yoksulların sayısında hedeflendiği kadar azalma olmadığı görülüyor. Afrika kıtasında Sahra Çölü‘nün güneyindeki ülkelerde ise ciddi bir yoksullaşma sözkonusu.

Küreselleşme Çin’in yanısıra Güney Asya-Pasifik bölgesini olumlu etkiliyor, nedeni de uluslararası şirketlerin üretim tesislerini iş gücünün ucuz olduğu bu bölgeye taşımaları. Böylece yoksulluk azaldı, ama Çin Başbakanı‘nın vurguladığı gibi barış ve istikrar sağlanabilmiş değil, aksine bölge her an patlamaya hazır. Nedeni de çalışanların emeklerinin karşılığını alamaması, çalışma koşullarının kötülüğü ve yolsuzluk. Bu sorunlar Çin’de de mevcut.

Çin çözümü sosyalist politikada görüyor

Varsıllık sadece kentlerde mevcut, kırsal kesim ise hala derin bir yoksulluğun pençesinde. Çinli uzmanlar bu durumun yanlış yatırım politikalarının sonucu olduğunu kabul ediyor. Çin Başbakanı, kentle kırsal kesim, varsılla yoksul arasındaki uçurumu kapatmak için çözümü sosyalist politikada görüyor:

”Öncelikle sosyalist çizgide ısrarla devam edeceğiz. Bu Çin için karakteristik bir yol. Ekonomik kalkınmaya ağırlık verdiğimizi açıkladı, şimdi bundan herkesin pay almasını sağlamalıyız. Refahtan herkes aynı ölçüde pay almalı.”

Çin Başbakanı refahın eşit olarak nasıl dağıtılabileceğinin yolunu ise henüz açıklamadı. Dünya Bankası‘nın konferansına katılanların asıl hedefi ise bu. Yoksullukla mücadelede deneyimlerden ders çıkarmak. Dünya Bankası’nın dokuz ay önce başlattığı kampanya ile kalkınma uzmanları 70 ülkede incelemeler yaptılar, başarılı projeleri gezdiler. Şimdi Şanghay’da bu başarılı projelerin diğer ülkelere uygulanma şansı konuşulacak. Dünya Bankası Başkanı yoksullukla mücadelede hedefin, yoksullara yardım dağıtmak değil, yoksulların kendilerine yardım edebilecekleri projelere destek vermek olduğunu söyledi.